20

917 80 5
                                        

Ödül töreninden sonra her yerde Jiminle shiplenmiştim. Ne kadar uyumlu bir çift olacağımız konuşulup duruyordu. Jiminin belimi tutuşu, bana bakışları olay olmuştu. Ben soğuk yaklaştığım için herkes saygılı davrandığımı söylemişti. Aslında alakası yoktu. Çaktırmadan kulağına eğilip küfür etmiştim. Normalde küfürbaz değildim ama beni sinirlendiriyordu. Sinirlenince kendimi tutamıyordum. Çenemiyse zaten hiçbir zaman tutamıyordum. Mükemmel bir boş boğazlık yeteneğim vardı. Bazen Noe susmam için yalvarıp ağlamaya başlıyordu. Ama sevdiğim insanların yanında sürekli konuşmak istiyordum. Bu benim suçum muydu şimdi?

İnternetteki yorumlara biraz daha baktığımda jiminden mesaj geldiğini fark ettim.
-herkes birlikte olmamızı istiyor. Bence bize bir şans vermelisin.
Gözlerimi devirerek okuyup aynı ifadeyle cevap verdim.
-çok beklersin.
Mesajı yazdıktan sonra telefonu biryere fırlattım. Ona şans falan vermeyecektim. Zaten gerçekten istediği şey bu değildi bile. Taeminin biz dans ettiğimizde bize attığı bakışları hatırlayınca yüzümü buruşturdum. Çok iyi üzgün taklidi yapıyordu. Bununla ilgili bir iki yorum da gelmişti. İnsanları kandırmada iyiydiler. İkisi de. Ama artık kanmıyordum. Hiçbir erkeğe inanacağımı da sanmıyordum. Yaptıkları şey çok kötüydü. Bütün güvenimi kırmıştı. Bir daha asla tamir edilemeyecekti. Hem de hiçkimse tarafından. Yeolla yakın davranmamıza rağmen shipleyen olmamıştı. Hatta april ile shiplenmişti. Bu hoşuma gitmişti. Bütün gün evde oturup cips yemeyi planlıyordum. Bir daha yorumlara bakmayacaktım. Aprilse yarım saat önce yeolu arayıp buluşmaya çağırmıştı. Şeytani fikirlerimle bunu ben ayarlamıştım. April de bana uymuştu. Yeolun söylediklerini bugün ona söylediğimde rahatlamıştı. Makyaj yapmadan yanına gidiyordu.

İlerleyen saatlerde hiçbirşey olmadı. Hem de hiçbirşey. Bütün gün evde tek başıma oturmuştum. Dianayı çağırmak istesem de, kookla olduğunu biliyordum. O yüzden biraz ikiz kız kardeşimle mesajlaşıp o tarafından kibarca postalandıktan sonra garip bir komedi filmi izlemeye başlamıştım. Filmin 3. Dakikasında ağlamam normal değildi. Birincisi bu bir komedi filmiydi. İkincisiyse daha yeni başlamıştı. Ama nedense herşey beni üzüp duruyordu. Sanırım kafayı yiyordum. İdol olunca hiç boş kalmamam gerekmiyor muydu? Sıkı bir diyetim yoktu, çalışma programımız diğerlerininki kadar yoğun değildi ve sevgili yasağımız yoktu. Yakalanma korkusuyla hiçbir eğlenceli şeyi gizlice yapamıyorduk. Neredeydi bunun eğlencesi? Henüz çok paramız da olmamıştı.

DANSÇI|Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin