Dünkü öpüşmemizden sonra hiçbirşey konuşmadan jimini yurda bırakmıştım. Ve yaklaşık 17 saattir durmadan ağlıyordum. Beni seviyordu. Pekala. Buna inanmıştım. Ama nasıl affedecektim ki onu? Bana söylediklerini ve yaptıklarını bir türlü unutamıyordum. Yurda dönmek yerine kendi evime gelmiş ve yalnız kalmak istemiştim. Herkesten sakladığım chimmy oyuncağıma sarılmıştım. Gözyaşlarım arada onu da ıslatıyordu. Ve ona baktığımda boncuk gözleriyle bana onun bile yargılayan bakışlar attığını düşünmüştüm.
Diananın söylediğine göre jimin yurtta dört dönüyor ama korkudan beni arayamıyordu. Mantıklıydı. Çocuğa o kadar cazgırlık yapmıştım ki tepkime güvenemiyordu. O da beni kırmasaydı. İyi bir intikam planı düşünüp bir an önce bu saçmalığa son vermeliydim. Madem ikimiz de birbirimizi seviyorduk, o halde uzatmanın anlamı yoktu. Aslında aklımda mükemmel bir plan vardı. Neden onun bana 1,5 yıl önce yaptığı şeyi ona yapmıyordum ki? Tabii yalan versiyonunu. Ama olsun, idare ederdi öyle değil mi? Telefonumu çıkartıp numarasını tuşladım. Telefonu ilk çalışta açmıştı.
"Corni?"
"Jimin. Evime gelir misin?" Derin nefes alış sesini duydum.
"Tamam. Geliyorum." Ve telefonu yüzüme kapatmıştı. Telefonu yüzüme kapatan insanlara gıcık oluyordum.Yarım saat sonra gelmişti. Elinde en sevdiğim çiçeklerden biri olan papatyalarla birlikte. Gülümseyip Papatyaları elinden aldım ve vazoya koyarken ona salona geçmesini işaret ettim. Sonunda yanındaki yerimi aldığımda oturmuş ellerini tırmalıyordu. Elimi elinin üzerine koydum ve tırmalamayı kesmesini sağladım. Böyle giderse kendine zarar verecekti.
"Jimin, sadece beni dinlemeni istiyorum." Başıyla beni onaylayıp tatlı bakışlarını bana dikti.
"Dün seni öptüğümde farkettim. Seni hala seviyorum. Lafı uzatmayacağım. Gerçekten birlikte olmak istersen, bunu deneyelim." Yüzünden anlamlandıramadığım onlarca ifadenin geçtiğini gördüm. Mutluluk, üzüntü, rahatlama,korku hepsi Tokat gibi yüzüme çarparak geçmişti. İntikam alarak iyi birşey yapacak mıydım? Bunu yapmalı mıydım yoksa onunla birlikte olup her gün trip atarak hayatını cehenneme çevirmem daha mı iyi olurdu? Bana aniden sarılması beni düşüncelerimden koparırken ben de kollarımı boynuna doladım.
"İstiyorum. Çok istiyorum Corni." Yapamayacak gibiydim. Bana öyle sıkı, öyle içten sarılmıştı ki, onu bana yaptığı gibi cezalandırmaktan vazgeçtim. Başka bir yolunu bulmalıydım. Hem bunu yapmak beni de üzerdi. Sonrasında barışacak olsam bile onu kaybetme ihtimalim vardı. Bunu göze almak istemiyordum. Ondan biraz uzaklaşıp yüzünü ellerimin arasına aldım ve o çok sevdiğim 20 kiloluk yanaklarına öpücükler kondurdum. O kadar uzun zamandır ona açtım ki, doyamıyordum. Gözlerini kapatmış, öpücüklerimi bekliyordu. En sonunda dudaklarına küçük bir öpücük verip geri çekildim. Gülümseyerek küçük gözlerini açtı ve beni belimden kendine çekti. Başımı göğsüne yasladığında bu kez gözlerini kapatan ben oldum.
"Biraz böyle kalalım, sevgilim."
![](https://img.wattpad.com/cover/223540651-288-k727349.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANSÇI|Park Jimin
FanfictionSenden intikam almak için yapamayacağım şey yoktu Jiminie. Ben de ünlü oldum.