20¡Gün Batımı¡

42 6 1
                                    

                           ⭐⭐⭐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                           ⭐⭐⭐

Dün gecenin ardından uzun süre uyuyamamıştım. Uykum kaçmıştı.
Kitap okumaya karar vermiştim o arda, ama bir türlü okuduğumu anlayamıyordum. En son oturduğum tekli koltuktan kalkıp okumaya çalıştığım kitabı yanımdaki sehpaya bırakmıştım paldır küldür. Ve direk yatağa bedenimi atıp öylece uykuya daldım. Bir sorun daha çıkmıştı, sivrisinek belası. Hayır yani bu kadar bahtsızlık nasıl oluyordu. Biri beddua mi etmişti acaba? Olma ihtimali yüksek.

Öğlene doğru uyandığımda üzerimdeki uyuşukluğu atmak ve dışarı çıkacağım içinde doğruca banyoya daldım. Bugün herhangi bir aksiliğin olmamasını umuyorum.

Tatilimin üçüncü günü. İki yıldır planladığım bu tatil üç ay boyunca devam edecek. Yedi gün otel de geri kalan günlerde ise kiralayacağım karavanda geçecekti. Yaklaşık bir ay sonrada arkadaşım Deniz'le birlikte devam edecekti tatilimiz.

Önceden tatil için hazırladığımız belli başlı rotalar var. Genel itibariyle tabiatla iç içe bir tatil planladık, kamp yapacaktık çoğunlukta. Ve umarım her şey yolunda gider.

Otelden çıkış yaptığımda kendimi tarihi ve gotik yapılarla çevrili sokaklara attım. Etrafı büyük bir hayranlıkla izliyor gördüklerimle adeta mest oluyordum. Elimdeki fotoğraf makinesiyle bana hoş gelen nerdeyse her şeyi çekiyordum. Nerdeyse her sokakta, her evin önünde rengarenk ve her çeşitten çiçek bulmak mümkündü. Çiçeklerin yaydığı güzel kokuları ise saf huzur veriyordu. Büyüleyici her şey...

Önüme çıkan bir seyyar satıcıdan bardak mısır aldım. Yürürken atıştırıyordum bir yandan. Tadını çıkara çıkara dolaşıyor adeta kendimi kaybediyordum bu sokaklarda. Eski bir havası vardı. Modernleşmenin uğramadığı turistik bir akdeniz şehriydi burası. Temiz havası, denize yakınlığı, özgürlüğü... her şeyiyle bir başkaydı.

İyice yorulduğumu anladığımda şehrin tüm güzelliğini gözler önüne seren bir tepeye çıkmıştım. Güneş batmak üzereydi. Gökyüzündeki maviliğe arkadaş olan kızıllık onlara eşlik eden turuncu, mor ve lacivert renkler gündüze el sallıyor yerini daha koyu renklere bırakmak için hazırlık yapıyordu şu dakikalarda.
Nihayet en tepeye çıkmışken derin bir nefes aldım.

Öğleden sonra çıktığım tek kişilik bu gezi beni iyice yormuş üzerime tüm tatlılığıyla çökmüştü. Şikayetçi değildim asla. Yıllardır kurduğum bir hayaldi. Şimdi gerçek olmuştu. Büyük bir şehirde yaşıyordum. Geçim derdi, ev kirası, faturalar, yeme içme... derken anca iki yılda biriktirebilmiştim tatil parasını.
Mesleğimi severek yapıyordum. Fazla bir getirisi yoktu. Ama tek başıma yaşadığım için de pek sorun olmuyordu, yettiriyordum bir şekilde.  Deniz'le beraber bir ev tutmuştuk yıllar önce. Mutlu sayılırdık. Ama mutluluğumuzun ardında saklı bir mutsuzluk vardı hep. Bunu biliyordum ama her insan gibi göz ardı etmeye çalışıyorduk.

Kimsem Olsan Ya / Yarı Texting(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin