⭐⭐⭐
Sabah yavru köpeği tekrar veterinere götürdüm. Bu sefer tek başımaydım Egemen gelmemişti. İyi ki de gelmemişti, bazen onun yanındayken çok geriliyordum. O anlar tam olarak bana baktığını hissetiğim anlardı. Beni izlediğini hissediyordum. Sadece iki kez yakalamıştım bakışlarını, onlarda da bir iki saniye gözlerime bakıp çeviriyordu gözlerini. Farklıydı... Ama fazla üstelemiyorum, yeniden başlamıştık her şeye. Pek uzun sürmezdi aramızdaki bu oyun. Iki üç güne gidecektim zaten.
Yavru köpeği klinikten aldıktan sonra otele geri döndük. Yeşim Hanım köpeğin bakımı konusunda bilgilendirdi. Yemek düzeni ve aşı çizelgesinin olduğu dosya çantamdaydı. Yaşamasının bir mucize olduğu söylemişti bir kez daha. Hiç anne sütü almamış. Bu yüzden bağışıklığı çok zayıflamış. Ve biraz büyüyünceye kadar iyi bir beslenme ve bakım şart dedi.
Henüz bu yavru için bir isim düşünmemiştim ama yakında ona uygun bir isim bulurdum. Egemen'in ona geçici olarak verdiği bir isim vardı, aslında güzeldi benim en sevdiğim renkte mor. Ama biraz daha düşünmek istiyordum.
Otele girmeden önce yavruyu hayvan oteline bıraktım. Veterinerin bana söylediklerini onlara da aktarıp, eğer mümkünse yavru köpeğe kısa bir duş artırmalarını istedim ve otele geçtim.
Hava sıcaktı ve benim acilen duş almam gerekiyordu. Odaya paldır küldür dalıp hiç beklemeden dolaptan giyeceklerimi çıkartıp banyoya girdim. Ilık suyun altına girdiğimde üstümdeki dünya yükünden kurtulup hafifledim.
Sonrasında odaya geçtiğimde küçük buzdolabından soğuk bir limonata alıp köşedeki küçük masaya geçtim.
Pencereye yakın olduğu için iyice serinlemiştim.Geçen gün çektiğim fotoğrafları bilgisayara aktarmak için makineyi masadaki bilgisayara bağladım ve kısaca neler çektiğime baktım. Nerdeyse gördüğüm her güzel şeyi çekmiştim. Hepsini yeni olusturduğum dosyaya aktardıktan sonra fotoğraflardan aynı olanlardan bir tane kalacak şekilde temizlemeye başladım. Net çekemediklerimde temizliğe dahil olurken baya bir temizlik yapmıştım.
Bir sonraki fotoğrafı görmek için bastığım tuşla ekranda Egemen'in çıkması bir oldu. O gün onu ararken çalının dibinde yavru köpeği severkenki fotoğrafıydı. Ondan habersiz çektiğim bu fotoğraf oldukça net ve güzel çıkmıştı. Fotoğrafı incelemeye daldığım sırada telefonum çalmaya başladı.
Arayan arkadaşım Deniz'di.
"Efendim kuşum?"
"Nasılsın Rüyam? Nasıl gidiyor bensiz tatilin?"
"Iyiyim, tatil sensiz sıkıcı, ama çok iyi geldi o kadar koşturmacanın üstüne. Işlerini biran önce hallet. Seni sabırsızlıkla bekliyorum."
"Merak etme keyfini çıkar ben gelene kadar. Sonrası daha da iyi olacak."
"Sen nasılsın, işler yolunda değil mi? Bir sıkıntı yoktur umarım."
"Her şey yolunda. Ben iyiyim, tek sorun yokluğuna alışamamam henüz. Sabah beni uyandıran olmadığı için on tane alarm kurdum."
"Kıymetimi anlarsın artık." Güldüm.
Gözüm hala önümde açık olan fotoğraftaydı. Deniz benim yokluğumda yaşadıklarını anlatırken onu dinliyor diğer taraftan da bilgisayardan Egemen'in diğer habersiz çekilen fotoğraflarına bakıyordum. Hepsi de inanılmaz şekilde çok güzel ve büyüleyiciydi. Fotoğraftakı adamla yan odadaki adam arasında dağlar kadar fark vardı. Köpeğe bakarken ki şefkati ve merhameti açıkça anlaşılırken bana karşı olan tavrı ve tutumu oldukça kaba ve sinir ediciydi. Galiba benden nefret ediyordu. Ve bunun için bir sebepte bulamıyordum. Ondan pek haz etmiyordum ama nefrette etmiyordum. Gerçi dün her şeyi halletmiştik ama işte bir kere yaşadıklarını unutamıyorsun. Hele ben hiç unutmazdım. Evet hal olmuştu sıkıntı yok o yüzden.Deniz'le vedalaştıktan sonra fotoğrafları incelemeye başlamıştım tekrar. Bir sonraki fotoğraf benim ona zorla çektirdiğim fotoğraftı, güzel çekmişti. Sokak lambasının turuncu ışığı saçlarımın tepesindeki yansıması kucağımdaki yavru köpekle her şey çok güzeldi. Ta ki patlayan flasha kadar, köpeği korkutmuştuk.
Sonraki fotoğrafa geçtiğimde beklemediğim bir fotoğraf gördüm. Bunu hangi ara çektiğini anlamamıştım, benden habersiz çektiği bir fotoğraftı. Sanırım ödeşmiştik bende onun fotoğraflarını habersiz çekmiştim.
Kucağımdaki yavru köpeği flaş patladığı için sakinleştirdiğim bir anda çekmişti. Yavrunun kafası göğsümde bende onun bu haline gülümsüyordum. Çok güzel bir kareydi. Şaşkınlıkla gülümsedim. Böyle bir şey beklemiyordum. Başka fotoğraf çekeceğini sanmıyordum. Ama yanılmıştım.
O gün bana şaşkın demişti. Böyle demesi bana Güzel Adam'ı hatırlatmıştı. Bu güne kadar sadece o benim şaşkınlıklarımı görüyordu. Sadece onun bana şaşkın demesini istiyordum. Bu artık mümkün değildi. Ama bazı anlar tek bir kişiye özeldir. Ve sadece o kişiyle kalmasını istersin, benim gibi...
Pek bir anımızın olduğu söylenemezdi, olanla yetiniyordum.
Bana Kasımpatı Çiçeğim demesini özlüyorum. Üç yıldır duymadığım sözlerdi bunlar.Odamın kapısının çalınmasıyla oturduğum yerden kalktım. Hem mutluydum hem şaşkın. Kapıya vardığımda beklemeden açtım. Kimse yoktu. Başımı uzatıp koridora baktım yine kimse yoktu. Ama yerde bir şey vardı. Beklenmeyendi.
Mor kasımpatılar...
⭐⭐⭐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsem Olsan Ya / Yarı Texting(TAMAMLANDI)
Romance"Bizim fotoğrafımızı mı çektin?" Dedi yan yana yürürken. İkimizde önümüzdeki yola bakıyorduk. "Biraz... Güzel bir manzaraydı, kaçırmak istemedim. Bir mahsuru yoktur umarım hem istersen sana da verebilirim fotoğrafları." "Sorun yok, kalabilir." "Teş...