22-KISKANIYORSUN

406 47 34
                                    

Çevremde sesler var mı? Ondan başkasını duymuyor, hissetmiyorum...

KEYİFLİ OKUMALAR:)

FARA ÖZSOY

Elim Demirin eli arasında merdivenleri inerken arkamızda sayısız fısıltı olduğuna emindim. Fakat duymuyordum ondan başkasını duymuyor , hissetmiyordum. Sınıfın önüne gelmiştik , Demirin elini kendime çektim arkasına- bana döndüğünde onu sınıf kapısının kenarına çekiştirdim. Aklıma bir ders önce gurupla konuşmamızda Mehmetin smyledikleri gelmişti. 'Lütfen ona aşık olma Fara' demişti. Aslının dediklerinden sonra ise kafam tamamen bulanmıştı (kardeşin sana aşık olduğu için İsvicre ye gidiyor ve döndüğünde aynı kardeşliğe devam, komik gerçekten)

"Demir Mehmet'e de sevgili olduğumuzu söyleye bilir miyim?" Mehmet'ten hayatımın sonuna kadar şüphelenmek istemiyordum. Birine aşık olduğumu görüp eğer bana karşı hala birşey hissediyorsa içinde bitirebilirdi. Baktı gözlerime, anlamış gibi .. kafasıyla onayladığında gözlerimi açıp kapattım, teşekkür maheyetinde. Adımlayıp sınıfa girdik, doğrudan Mehmet'e takıldı gözüm, önce yüzümüze baktı gözleri ellerimize kaydı, bir süre baktı ellerimize ardından gözleri tutuldu gözlerime. Gçzlerinde gördüğüm ifade canımı acıtmıştı , birşey demeden kaçırdım hemen gözlerimi. Şevvalin ve kızların çığlıkları uğultu gibi gelirken , Mehmet yanımdan hızla geçip sınıftan çıktı, Barış peşi sıra giderken, arkamı döndüm yanlarına gitmek için. Demir tuttuğu elimden beni kendine çekip kulağıma konuştu "şimdi peşinden gidersen ona sevgili olduğumuzu söylemenin bir anlamı kalmaz. Bırak yalnız kalsın" birşey söylemedim haklıydı, onu bu halde görürsem gerçekten sevgili olmadığımızı da söylerdim. Demir tekrar kulağıma konuştu "somurtmayı bırak" kafa salladım. "Şevval'in yanına gidiyorum sen sıraya geç" elimi bırakıp kafa salladı. O sıraya geçerken bende hala ayrık gözlerle bana bakan Şevvalin yanına ilerledim.

Yanına oturduğumda onu da kolundan çektim donmuş gibi bana bakıyordu. "Se.. sen" dedi kekeleyerek "bana bunu nasıl söylemezsin?" Koluna bir çimdik attım kendine gelmesi için "susta kızlar başımıza toplanmadan beni dinle. Gerçekten sevgili değiliz , o kızlardan rahatsız olduğu için böyle birşey yapmamızı istediğini söyledi bende kabul ettim o kadar. Ama !" gözlerimiz çakıştığında devamını o getirdi "Mehmet bunun gerçek olmadığını bilmeyecek. E Mehmete söyleyeceği için Barış da bilmeyecek" kafamla onayladım onu, gerçekten beni iyi tanıyordu. Kızlar başıma toplandığında bağırışlar yükselmeye başladı 'nasıl oldu?' 'Resmen sevgilin var' 'Nasıl tanıştınız ?' 'Çok romantik' 'Biz anlamıştık zaten' ellerimi kulaklarıma kapatıp susmalarını umdum. Şevval ayağa kalktı "onu sevgilisinin yanına gönderin gitsin. Zaten şimdi heyecansız heyecansız anlatır içimizde heves kalmaz ben size tüm detaylarıyla anlatırım. " kızlar kolumdan tutup beni iterken Merve bağırdı "Ay vallahi haklısın kalk kız git burdan" beni tuğla parçasıymışım gibi kenara iterken göz devirip Demirin yanına ilerlemeye koyuldum. Şevvalin heyecanlı sesi duyuluyordu "zaten flörttü bunlar bugün de Demir Fara'yı kıskanınca artık bu işin adını koyalım demiş." kızlardan beğeni dolu çığlıklar yankılanırken ayrık gözlerle Şevval'e döndüm. Cidden bu kadar yalanı nasıl hiç şaşırmadan konuşuyordu? İlerleyip Demir 'in yanına oturuğumda konuştu "önceden flörtmüymüşüz?" Yeterince utanmamışım gibi Demir de devam ediyordu. Suratım artık bir ateş topu gibi yanarken "Şevvale herşeyin yalan olduğunu söyledim. O da illaki bir pot kıracağımı bildiği için beni buraya gönderdi" diyerek itiraf ettim.

GRİ DEĞİŞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin