26 - ADİL HAYATLAR

190 31 20
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

Herkesin sahip olmak istediği bir yaşantı vardır hayatta. Kiminin tek istediği para , kiminin huzurdur. Adil olmayan herşeyden rahatsızlık duyanlar vardır bendim gibi, mesela milyonlarca ünüversite bitiren gençler ,hayatının tamamı okulda geçmesine rağmen sonucu hiç olan gençler. Evet evet ünüversite bitirdiği halde Kasiyer, temizlik çalışanı, garson... olanlardan bahsediyorum. Bu hayata ailenizin maddi durumu iyi olarak gelmişseniz iş olanağınız vardır, peki ya gelemeyenler? İşte onlar için bir ömür sadece çabalamakla geçer. Herkesin zengin olmasını istemezdim. Herkesin fakir olmasını da istemezdim. Herşeyin fazlası zarardır, şu üç günlük dünyada istediğim tek şey adil hayatlardır...

Durup bir küçük bir mevla ile ailesini geçindirmeye çalışanları düşün. Birde diğer tarafta bir bez parçasına milyonlar veren insanları. Hayatın acımasız karmaları olduğu bariz bir gerçekti. Adil bir karma olmasını isterdim, herkesin eşit miktarda yaşadığı bir hayat kuşkusuz mükemmel olurdu. Telefonun sesi düşüncelerimi bölerken komodinin üzerine ters bıraktığım telefonu aldım. Babam görüntülü arıyordu. Bugün tam birhafta olmuştu. Sırtım artık eskisi kadar acımıyordu. Bu bir haftalık süreçte babam ve annem işe gitmemişlerdi. Şevval hergün okuldan sonra yanımdaydı okulda ise sürekli arıyordu ve biliyordum ki sesim hep hoparlördeydi. Mehmet ve Barış armıza mesafe koyduğum için gelmiyorlardı, Şevval sayesinde sesimi duyup mutlu olduklarına emindim. Onları çok özlesem de mesafeyi korumaya kararlıydım, döndüğümde değerimin anlaşılması için. Ve Demir, şaşırılacak derecede bana on kat iyi davranıyor ve iki günün birine çikolatalı yaş pasta getiriyordu. Annemle babam onu cidden sevmişlerdi ve her geldiğinde minnet duyuyorlardı. Beni sürekli araması kalbimi okşuyordu, beni merak etmesi hoştu. Gülümsedim, babam şuanda benim yaşadığım olaylardan dolayı unuttuğum, yardıma ihtiyacı olan minik dostumun yanındaydı. İyi ki varsın Eren, ismi bana iyi şeyler hatırlatmadığı için ona böyle demeye karar vermiştim. Babama dün gece onu anlatmıştım , o ise bugün onları bire bir görmeye gitmişti. Gülümsedim , kalbi en güzel olan babaya sahiptim. Telefonu açtığımda babama gülümsedim, "iyi misin?" Başımla onayladım. "Harika burda seninle görüşmek isteyen ufak bir arkadaşın var" telefon Eren'in eline geçtiğinde gülümsedim. Gözleri parlıyordu "geçmiş olsun Fara abla "

"Teşekkür ederim küçük dostum nasılsın" telefon aşağı yukarı sallanmaya başladığında güldüm zıplıyordu. "Çok iyiyim. Bak fara abla burası artık bizim evimizmiş, birsürü eşya var ordaki evden hiçbirşey getirmedik kıyafetlerimizi bile. Ben artık okula gidecekmişim, çalışmama gerek yokmuş artık bizim bir maaşımız varmış. Çok mutluyum , sana odamı göstereyim mi? Bana arabalı yatak almışlar , rüya gibi" güldüm burukça , bunları yalnızca rüyasında görecek miş gibi davranması acıydı. "Harika iyileşince seni ziyarete gelirim beraber oynarız olur mu?" Kafa sallıyordu ama baktığı ben değildim odasıydı. Heyecanla bana odasını gösterirken aslında kendi bakıyordu. Dolabının her çekmecesini tek tek açıp gösteriyordu. "Biran önce iyileş ve gel , geldiğinde sen ben kardeşim üçümüz oynarız hem birsürü oyuncağım oldu çok eğleniriz." Gülümsedim "öpüyorum seni geldiğimde görüşürüz" hayran hayran odasına bakmaya devam ederken telefonu kapattım. Rüya olarak gördüğü hayat her çocuğun hak ettiği hayattı.

Kapım tıklatıldığında düşünceleri kovup gülümsedim "gir" annem elinde bir tepsiyle girdiğinde gülümsemem genişledi. Koca bir tabak kurabiye ve bir büyük bardak süt vardı. "Naılsın bebeğim"

"Elindekini görünce daha mutlu oldum" dedim kıkırdayarak, elindeki tepsiyi yatağıma bıraktığında , yaslandığım kolumu geri çekip doğruldum. Kurabiyelerden birini alıp buharı üstünde sütüme batırdım ve ısırdım. Enfesti , gülümsedim burukça, Ayşe teyzenin tarifiydi. O gün eve gelirken ağlamaktan yorulduğum için arabada uyumuştum. Uyandığımda saat nerdeyse on iki olmuştu. İlk işim Ayşe teyzeyi sormak olmuştu , "kendisi ayrılmak istedi" babamın bu sözleri üzerine sadece susmuştum. Ayşe teyze oğlunu o hallere düşürdüğüm için bana kızgın olmalıydı. Onsuz ev bomboştu bu duruma alışmak istemiyordum ama elimden başka birşey gelmiyordu. Eren çoktan okuldan atılmıştı, onun için üzgündüm. Sahiplenme duygusunu aşk sanıyordu ve bunun için yapamayacağı şey yoktu. Eğitim hayatına umarın ikinci bir şans vermeyi akıl edebilir ve yeni bir başlangıç yapabilirdi. Mutlu olmasını isterdim, çocukken birlikte eğlenirdik , içinde biryerde iyi bir insan olduğunu biliyordum. "Tatlım, Ayşe'ye ne kadar bağlı olduğunu biliyorum ama bunca şeyden sonra bizimle çalışmaya devam etmesi uygun olmaz. Onun bu kararı hepimiz için en iyisi , saygı duyalım." Burukça gülümserken kafamla onayladım. Elimdeki yarım kurabiyeyi ağzıma atıp yatağın üzerindeki tepsiyi yana çektim ve annemin dizlerine başımı koydum. Sırt üstü yatamadığım için yan yatıyordum, bu annemin yüzünü görmeyi olanaksız kılarken konuştum. "Artık işinize gidebilirsiniz anne ben çok iyiyim" eli yanağımı okşarken gözlerimi kapattım. "Baban senin için iki tane koruma ayarladı. Biri sabah seninle olacak biri gece. Lütfen yeni okulunda kendine çok dikkat et. Eğer Eren'i görürsen direkt korumana haber ver. Kendini ne zaman tehlikede hissedersen ya da tedirgin olursan ona haber ver." Başımla onayladım, peşimde bir korumayla gezmek istemezdim ama ailemin içi başka türlü rahat etmezdi. Kapı tekrar tıklatıldığında annemin dizlerinden kalkıp doğruldum. Babam gülümseyerek içeri girerken koşup sarıldım. "Küçük dostuma yardım ettiğin için teşekkür ederim baba" beraber yatağıma oturduğumuzda konuştu "onunla tanıştığım için mutlu oldum çok zeki bir çocuk" başımla onayladım , yaşına göre zeka seviyesi oldukça yüksekti. "Onları annenin vakfının yardıma ihiyacı olan insanları yerleştirmek için ayrdıkları evlerden birine yerleştirdik. Yeni eşyalar alınıp yerleşildi , kıyafetler alındı, oyuncaklar alındı. Her ay belli bir maaş bağlandı , Erenin okul masraflarını da yine biz üstlendik. " Yanağını kocaman öpüp anneme döndüm , onu da öpüp teşekkür ettim. Şayet doğarken aile seçilebilseydi ben yine onları seçerdim. "Artık işinize başlayabilirsiniz baba ben çok iyiyim" kolumdan tutup beni kendine çekerken ona sıkıca sarıldım. "Hayat kolejine kaydın alındı bir hafta daha dinlen kendini hazır hissedersen başlarsın" başımla onayladım. Yaşadığım herşeye rağmen yeni bir başlangıç yapabilecek miydim?

GRİ DEĞİŞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin