Kenan içerisinde bowling salonu da olan bir AVM'nin oto parkına girmiş, park ettikten sonra; "Kızlar param kalmadı. Otu da veresiye aldım, ona göre haberiniz olsun. Otun parasını yenilenden alırım, hesabı da o öder. Ayrıca size sürprizim var."
Tuğba meraklanmıştı. Göz kırparak; "Yine ne hınzırlıklar düşünüyorsun?"
Kenan, Esra'nın göremeyeceği bir şekilde göz kırptı; "Söyledim ya sürpriz, çıkınca görürsünüz."
Esra da sürprizin ne olduğunu merak etmişti.
*
Bowling salonunda, poligonda atış yapıyorlardı.
Atış sırası Tuğba'daydı. Topu eline aldı sallamaya başladı; "Ya; demek siz bana inanmıyorsunuz, bakın şimdi size göstereceğim." Topu yuvarladı. Neredeyse kukaların hepsi devrilecek gibi olmuş. İki tanesi sallanmasına rağmen devrilmemiş. İkinci atışında onları da devirmişti.
Çocuk gibi elleri havada oynamaya başladı. "Oley! Haydi, sizi görelim! Hadi Esra göster kendini, sıra senin."
Esra; topu eline aldıktan sonra, tüfekle nişan alıyormuş gibi bakmış ve topu yuvarlamıştı. Top çok kenardan gitmiş, sadece üç tane kuka devrilmişti.
Tuğba üzülmüş gibi baktı; "Aferin Esra. Haydi, şimdi hepsini yık. Yık da gösterelim şunlara. Haydi kanka. Kendini serbest bırak, hedefe kilitlen."
Esra topu yuvarlamış, top iki poligonun arasındaki oluktan yuvarlanarak gitmişti. Kenan ve Cüneyt gülüyordu
Tuğba; "Yuh artık, bir de bana diyordun. Neredeyse sen de öbür poligona atacaktın. Cüneyt. Sıra sende. Devirme de göreyim seni! İşte o zaman; 'Gülmekten donuna işemek neymiş gösteririm sana!"
Cüneyt topu alıp yuvarlamış, kukalardan dört tanesi kalmıştı.
Kenan, Cüneyt'e baktı; "Rezil olacaksın, yık şunları!"
Cüneyt topu tekrar almış, büyük bir dikkatle yuvarlamıştı. Kenan dalga geçercesine; "Yuh! İki tanesi kaldı. Geç kenara."
Kenan topu eline almıştı; "Bak atış nasıl yapılır gör." Sonra da atmıştı, top yuvarlanarak gitmiş; bir tane kuka kalmış, ikinci atışında da devirememişti. O yüzden de kızmıştı. "Neyse, ikinci sefer strike yapmazsam bana da Kenan demesinler, görürsünüz!"
Bu sefer de Tuğba, topların başına geçmişti. Kendine uygun top arıyor, parmaklarına geçirip deniyordu. Uygun topu bulmuştu; "Çekilin kenara, sıra benim."
Poligonun başına geçmiş; topu yuvarlamış, kukaların hepsi de yıkılmış, Strike yapmıştı. Yine yumrukları havada; belini de kıvırarak oynamaya başlamıştı.
Diğer poligonlardaki kişiler de oyunlarını bırakmış; tempo tutarak alkışlıyor, kendisine bakıyorlardı.
Tuğba coşmuştu. "Ooley; oley, oley, oley. Şampiyonnn Tuğba. Ya, siz bana inanmıyordunuz, gördünüz işte! Dün sıra bana geldiğinde; 'Herkes gülmek için durup bekliyor,' diye dalga geçiyordunuz. Hani şimdi neredeler? Hadi şimdi de gülsünler bakayım." Söylerken de sevinçten gözlerinin içi gülüyordu.
Esra'ya baktı; "Esra sıra senin. Hepsini yıktın, yıktın. Yoksa hesapları sen ödeyeceksin, otların parasını da tabi."
Esra bozulmuştu. Kızarak; "Beni hesapla mı korkutuyorsun, öderim! Ama bak, şimdi hepsini nasıl deviriyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuzak. Anka kuşu
ActionLise iki de okuyan bir kızın uyuşturucu içeren maddeyle tanışması. Uyuşturuşu tacirini ağına düşürebilmek için kurduğu tuzaklar. Eroin bağımlısı haline geldikten sonra eroin bulabilmek için yaptıkları. Uyuşturuşu tacirinin kucağına düştükten sonra z...