Tuzak mı kuruluyor? Bölüm 29

195 10 0
                                    




Esra'lar müştemilatın önüne gelmişlerdi. Esra'nın içinde tarifi imkansız bir korku ve sevinç vardı. Arkadaşlarına güvenmiyordu. 'Ya tekrar otlu sigara içerlerse!" diye korkuyordu. İçeriye girdiklerinde Kenan'la Esra; Tuğba'yla Cüneyt; karşılıklı olan kanepelere oturmuşlardı.

Esra kendini çok halsiz hissediyor, farkında olmadan da dişlerini gıcırdatıyordu. Terlemeye de başlamıştı. Artık çekinmiyordu. Gömleğinin iki düğmesini açtı. Hapın yerine ne alacaklardı? Merak ediyor, sabırsızlıkla bekliyordu.

Esra'nın dişlerinin gıcırdamasından Kenan anlamıştı. Cebinden küçük bir paket çıkarttı. Küçük bir naylon torba şeklindeki paketin içinde, ekmek kabuğu renginde toz vardı.

Esra gözlerini dikmiş, öylece pakete bakıyor. "İçindeki ne olabilir?" diye düşünüyordu.

Kenan kanepeden kalktı. " Mutfağa geçeyim, peyniri sulandırıp, hazırlayayım."

Ardından da Esra görmeden, Tuğba'ya göz kırpmıştı.

Esra şaşırmıştı! "Bu nasıl peynir?"

Aklı hâlâ tozdaydı. Oturduğu yerden kalkmadan Kenan'ın elinden aldı ve incelemeye başladı. Hiçbir şeye benzetemedi. "Bunu nasıl sulandıracaksın?" Merakla Kenan'a baktı.

Kenan, Esra'nın ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığını biliyordu. "Aşkım istersen sen de benimle mutfağa gel. O zaman nasıl sulanıyormuş görürsün."

Esra gerçekten çok merak etmişti. Hemen kanepeden kalktı; "Tamam geliyorum, çok merak ettim; bu toz nasıl sulanıyormuş göreyim?"

Kenan'la Esra mutfağa girmişti.

Tuğba endişeliydi. Esra'nın duymasından korktuğu için Cüneyt'e dönerek fısıltıyla; "Dozunu iyi ayarlasa... İlk defa alıyor, ne olur ne olmaz; sonra başımıza iş çıkartmasın!"

Kenan'a hiç güvenilmezdi. O yüzden çok endişeliydi. Yine içinde çatışma başlamıştı. Aslında hiç yapmak istemiyordu. Kendi düştüğü tuzağa, şimdi kendisi bir başkasını düşürüyordu. İçi sızlamıştı. Bir an, içinden; "İçeriye girip Esra'yı uyarmak," düşüncesi geçti, ama yapamazdı. Kendisinin o toza daha çok ihtiyacı vardı.

Endişeli ve biraz da kızgın bir şekilde Cüneyt'e bakarak; "Haberin olsun. Aytaç abi özellikle tembihledi, kıza sırnaşmak yok. Kenan'a da söyle. Gerçi ben söyledim, ama sen yine de hatırlat!" Neredeyse fısıldayarak konuşmuştu.

Cüneyt başını sallamış; "Tamam." demişti.

Arkadaşlar lütfen! Emeğe ve yazara saygı için beğenin. Olumlu olumsuz düşüncelerinizi yorum olarak yazınız. Teşekkürler
*

Tuzak. Anka kuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin