Tuzak. Anka kuşu

Esra bir kadındı artık. Her şeyini kaybetmişti. Bölüm 65

Esra; "Ne istersen yaparım!" deyince Aytaç durdu. Arkasına dönüp baktı. Esra merakla; yalvaran gözlerle kendisine bakıyor, her isteğini de yerine getirecekmiş gibi duruyordu. Bu tuzağın en keyifli anıydı.

         Başıyla işaret ederek, kendisini takip etmesini istedi.

         Daha önce Aytaç'la yalnız kalmaktan bile korkan Esra boyun eğmiş, Aytaç'ın arkasından merdivenleri çıkmaya başlamıştı.

         Esra arkasında, Aytaç yatak odasına girmiş. Esra yine içeriye girmemiş, kapının eşiğinde durmuştu. İçeriye girmekte tereddüt ediyordu.

         Yatağının yanına geldiğinde Aytaç üzerindeki bornozu çıkartmış, çırılçıplak kalmıştı. Esra ilk defa olgun bir erkeğin vücudunu çırılçıplak görmüş, o yüzden de hemen gözlerini kaçırmıştı.

         Aytaç, öylece de yatağa uzanmıştı. İkisi de hiç konuşmadan öylece duruyordu.

         Esra ne yapacağını bilemez bir haldeydi; "Aytaç abi, ne olur bana yardım et. Bu seferlik bu bileziği kabul et. Sana söz, bir daha ki sefere parayla geleceğim!"

         Aytaç hiçbir şey söylememiş, yatağının başında gizlenmiş olan düğmeye basmış. Düğmeye bastıktan hemen sonra da merdivenden hızla koşan birinin ayak sesleri duyulmaya başlamış. Ardından da bir adamı odaya gelmişti.

         Aytaç, gelen adama Esra'yı işaret ederek; "Atın şunu dışarı. Gözüm görmesin!"

         Adam hemen Esra'nın omuzlarından tutup sürüklemeye başlamıştı.

         Esra çıkmak istemiyordu. Adamın elinden kurtulup koşarak Aytaç'ın odasına girdi.

         Aytaç oynuyordu. Oyunun son perdesiydi.

         Adam da peşinden gelmiş, içeri girmişti. Aytaç işaret ederek adamın dışarı çıkmasını istemiş. Çıkarken de adam kapıyı kapatmıştı.

         Aytaç yine konuşmadan; Esra'ya eliyle yatağın boş tarafını göstererek, yanına gelmesini istedi.

         Esra biraz önce yaşadığı olaydan sonra da gitmediği takdirde Aytaç'ın kendisini sokağa atacağını anlamıştı.

         Artık ağlamıyordu.

         Aytaç'ın gösterdiği yere gelip yatağa uzandı. Birazdan da başına ne geleceğini biliyordu.

Aytaç kendisini soyarken bir ölü gibi yatıyor, hiçbir tepki vermiyordu.

O an gözlerinin önüne Annesinin söylediği 'O emaneti kocan için saklayacaksın!' dediği zaman gelmiş, çaresizlikten gözlerinden iki iri damla gözyaşı akmıştı.

         Aytaç istediğini almış, Esra'ya sahip olmuştu.

         Esra, yatakta yanında yatıyordu. Aytaç hemen yanı başında olan etajerin çekmecesini açıp, içinde hazır da olan enjektörü aldı. Esra hâlâ bir ölü gibi tepki vermiyordu. Esra'nın koluna lastiği bağlayıp sıktı. Şişen damara iğneyi soktu, enjektördeki eroini bitene kadar boşalttı.

***