BÖLÜM 24

776 45 0
                                    

Keyifli okumalar...
ASYA

Bulutları bir şeylere benzetir gibi,Karan'ın gözlerini kırpmaksızın üzerimizde tuttuğu bakışlarını da bir şeylere benzetmek istiyordum.Ama ciğerlerimdeki nefesi ağırlaştıran bu bakışlara ne isim vereceğimden emin değildim.
Küçük bir çocuğun en çok istediği oyuncağına sahip olduğu zaman ki bakış olamazdı ya da sevdiği birinin ardından bakan adamın hüzün dolu bakışı da değildi.
Tam tersi açlıktan gözü kararıp,avına odaklanmış durumdaki koca bir kurdun tehditkar bakışlarıydı bunlar.Parçalamaya hazır ama bir diğer yandan dikkatli...

Kalbim göğsümde bir parça daha hızlandığında,Karan'ın içimi kemirmeye başlayan hükümdarlığından sıyrılıp Uzay'a döndüm.

Karan'ı fark edip etmediğini anlayamasam da dansa ara vermeden devam ettiğimiz bu anda halinden memnun görünüyordu.Onun gibi böylesine kendinden emin,huzurlu ve mutlu olabilmek dileklerimin başında olsa da sanırım hiçbir zaman yapamayacaktım.
Mutsuzluk ve keder yakama yapışmış gibiydi sanki.

"Uzaklara dalmanın sırası değil.Hele ben yanındayken bunu asla yapamazsın." Uzay'ın azarlayan sesi ve alınmış gibi buruşturduğu suratını fark edince yaşamak zorunda olduğum gerçekliğe döndüm bir anda.

"Hayatta yapmam öyle bir şey."deyip şakayla gülmeye çalıştım.

Emre'nin o sözlerinden beri dans ediyorduk.
Arkadaşlarımdan bize eşlik eden çiftler belli aralıklarla değişse de biz masaya hiç geri dönmemiştik.Emre'nin yeniden bir pot kırmasını istemezken,ortamın tekrar gerilmesine neden olacak her şeyden kaçınmıştım.Hazan zaten iş bulamamanın da verdiği gerilimle son zamanlarda patlamaya hazır bir bomba gibiydi.

Bakışlarım tekrar Karan'a kaymaya hevesliyken kendimi son anda engelleyip başımı Uzay'ın omzuna gömdüm.Karan'ın bu akşam burada olmaması gerekiyordu.
Olmayacaktı da.Daha bir iki saat öncesinde Mirza telefonda onunla konuşurken kulak misafiri olmuştum.Gelmeyeceğini söylemişti.Artık gelmesinin bir anlamı olmadığına dair bir şeyler söylemiş olmalıydı ki,Mirza'nın ona karşı çıkan cümlelerini işitmiştim.Ama şimdiyse buradaydı.Restorana girdiği ilk anda fark etmiştim.

İlk anda gözlerimiz buluşmuş ve o anda çenesinin kasıldığını,ellerini yumruk yaptığını görmüştüm.Yüzünde gördüklerim kalbimin hızlanmasına neden olurken masaya geri dönmemek için önüme bir neden daha çıkmıştı ve o zamandan beri ise Karan'ın gözleri önünde Uzay ile dans ediyordum.Bize öyle bir bakışı vardı ki tenim yanıyordu sanki.Masada bizimkilerle oturmak yerine dans pistinin etrafına kurulu,yuvarlak masalardan birine geçmişti.Ordan,oldukça yakın mesafeden bizi izlediğini biliyordum.Arada yanına Kenan,Emre ya da Mirza gidip geliyor ve onunla muhabbet etmeye çalışıyor olsalar da fark ettiğim kadarıyla Karan fazla konuşmuyordu.Tek yaptığı bütün dikkati ile bizi izlemekti.

"Karan gelmiş."Uzay'ın sesiyle ona baktım.
Demek yeni fark ediyordu Karan'ın geldiğini.Çam yeşili gözleri Karan'dan usulca bana kayınca biliyorum der gibi başımı salladım.

Bu sırada değişen müzik ile Yalın'ın o güzel sesi doldu kulaklarıma.Ağır tempoda başlayan şarkıya hemen uyum sağlayan Uzay,belimdeki elini biraz daha bastırıp tutuşunu sağlamlaştırdı.Bu hareketle ona daha da yaklaşan bedenim gerilse de bunu şu an büyütmemem gerektiğine karar vererek aklıma takılan soruyu sordum.
Karan'ın sırtımda hissettiğim delici bakışlarının ağırlığı altında....

"Karan ile üniversite de tanışmıştınız değil mi?"sorumla dikkatini üzerime çektiğim Uzay,kısılmış gözlerini Karan'dan ayırıp bana sabitledi.

KARA İKİLEM # YANILGI SERİSİ 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin