BÖLÜM 32

731 29 0
                                    


Keyifli okumalar...
ASYA

"Saçlarını savurma."hırıltılı sesiyle karşımda konuşunca aniden ona döndüm.

"Ne?"

"Beni duydun.Saçlarını savurma."derken gözleri üzerimdeydi.

"Saçlarımı savurmuyorum."dedim çıkışarak.Saçlarımı savurmamıştım ki sadece önüme geldiği için rahatsız olmuş ve sırtıma doğru itmiştim.

"Yapıyorsun külkedisi.Her hareketin,her kımıldanışında,kışkırtıcı bir şekilde omuzlarına dökülüyor bu koyu bukleler ve ellerim onlara dokunmak için nasıl çırpınıyor biliyor musun?"dediğinde Karan her sözünde ciddi olduğunu belli eden tavrıyla içten içe bir ürperme hissine girmeme neden olurken bakışlarımı kaçırıp ayağa kalktım.Zaten yeterince yemiştim ve şimdi bana böyle uzun uzun bakarken daha fazla bu masada oturamayacaktım.

"Afiyet olsun.Ben biraz hava alacağım." deyip Karan'a tekrar bakmadan salondan bahçeye açılan kapıya yöneldim düşünceli adımlarla.Karan'a ördüğüm duvarlar git gide yıkılırken onunla aynı evde olmak hiç iyi gelmiyordu.

Bir iki saate gidecektim buradan gerçi ama Karan'ın hala bundan haberi yoktu.Tek bir gitme kelimesi kullandığım anda hayır diyeceğini ve önüme birçok sebep koyacağını biliyordum.

Sabah Nehir'in evinden ayrıldıktan sonra ilk iş olarak buraya gelmiş ve Karan'ı Firdevs abla ile gülerken yakalamıştım.Gamzelerini ortaya çıkaran ve ender olarak ortaya serdiği içten tebessümü ile güne başlamak sebepsizce hoşuma gitmişti.Sonrada onlara katılmıştım.Dün olanlar ve akşam Nehir de kalmam ile ilgili Karan bir şey söylemezken,
kapalı olan telefonumu açtığımda görmüştüm sebebini.

Dinlenmem ve nefes almam gerektiğini düşündüğünden kızlarla geçirdiğim gecenin devamında orada kalışımı bir kerelik sorun etmeyeceğini yazmıştı mesajında.Ve tabi ki sabah beni görmek istediğini de eklemişti.

Okuduğum mesaj anlamsızca kahvaltı masasında gülmeme neden olmuş ve bu halim Karan'dan karşılık bulan içten sıcacık bir bakış ile ödüllendirilmişti.
Sanki gülüyor oluşum içini rahatlatmış ve onu neşelendirmisti.

Bu hisler içinde geçen kahvaltı ardından Karan'ın binbir uyarısı arasında evden çıkmıştım.Peşime Akay'ın takılıp takılmadığını bilmiyordum.
Karan bir şey söylememişti ama onu biraz tanıyorsam tedbiri elden bırakmayacağını tahmin edebiliyordum.

Ancak buna kafayı takmak yerine soluğu Hazan ile beraber Emre'nin,Çağın ile ortak işlettiği ajansında almıştık.Onu çok çetin ve zor bir sınavdan geçirirken aralarındaki olayın gerçeklerini az biraz çıtlatmış ve Nehir ile konuşması konusunda onu ikna ettikten sonra ise ajansdan çıkmadan önce Çağın ile biraz sohbet etmiştik.

En sonunda Hazan şirkete bende dergiye geçerken,o andan sonrası günlük işlerin koşturma ve telaşı haline dönmüştü.Uzay iki günün ardından dergiye keyifli ve mutlu bir şekilde girmiş ,görüşmediğimiz zamanların acısını çıkartır gibi konuşup durmuştu.

Akşam olduğunda ise biten vakitle birlikte dergiden çıkıp eve gelmiştim.Karan'ın biraz daha geç geleceğini ummama karşın beni yanıltmış akşam yemeğini beraber yemiştik.

Şimdiyse ayaklarımı yere hafifçe değdire değdire sallanmaya çalıştığım hamakta ileri geri gidip geliyordum.Dün Hazan'ın söylediklerini uygulamaya koyma yönündeki kararım kesindi ama Hazan'ı bu işe soktuğum için ciğerlerimi tüketen vicdan azabım nefesimi sömürüyordu.

KARA İKİLEM # YANILGI SERİSİ 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin