BÖLÜM 33

738 36 0
                                    

Keyifli okumalar...
ASYA

Üç saattir Karan ile mutfaktaydık.İşimiz belki daha kısa sürerdi ama kendisi yemek yapmakta tam bir fiyasko çıkmıştı.Hayır daha önce onu mutfakta iş yaparken görmüştüm ama hiç böyle değildi.Tam tersine hazırladığı kahvaltılara bayılmıştım.
Fakat şimdi ise Karan mutfak beceriksizliğinde iddia ediyorum guiness rekorlar kitabına girerdi.

Patatesleri küp küp doğra dememe rağmen elim kadar doğradığından,patatesler intihar etmeden onları kurtarıp mercimekleri seçmesini söylemiştim.Taş diye atıp geriye avuç içi kadar mercimek bırakmıştı tepside.
Bu da olmayınca salata için kıvırcık doğrama görevi verdiğimde daha kıvırcıkları yıkarken paramparça edivermişti her birini.Ona nasıl yapması gerektiğini gösterirken de sayesinde fırındaki tavukları yakıyordum.Neredeyse tabi..!

Ama en sonunda büyük uğraşlar içinde mercimek çorbası,zeytinyağlı fasulye,
fırında tavuk ile patates,salata ve pilavdan oluşan akşam yemeğimizi hazırlamayı başarmıştık.Ahh!
Söylemeyi unuttum.Zamanında müdahale etmeseydim boncuk ayşelerde gidiyordu.
Neyse ki fasulyeleri kurtarabilmiştim.

Neden böyle olduğunu merak içinde Karan'a sormuş ve aldığım cevap ise "Ben mutfakta kahvaltı hazırlamada iyiyim külkedisi yemek yapmakta değil.Üstelik seninle böyle eğlenip gülerek bir şeyler yapmamız hayallerimden bile daha güzel.Sonuç olaraksa seni izlemek varken patateslerin küp halinden banane."olmuştu.Bu sözün üzerine bense hiç bir şey diyememiş,
yanaklarımın kızarıklığını saklama umuduyla başımı önüme eğmiştim.

Her ne kadar yemek konusunda başarısız olsa da Karan ile mutfakta beraber yemek yapmak gerçekten eğlenceliydi.Daha doğrusu onun yapmaya çalışması eğlenceliydi.

Ara sıra yakaladığım kaçamak bakışlarda,
kapının önünde o hale gelmemin nedenini anlamaya çalışır gibi incelediğini fark etmiştim ama sormadı,ısrar etmedi.Sadece beceriksizliğiyle gülmemi sağladı.Çok fazla hemde...

Pişen pilavın altını kapatıp demlemeye bırakırken,masayı hazırlayan Karan'a baktım.Masanın işgal altındaki ülkelere döneceğini sanıyordum ama şimdi gördüğüm kadarıyla iyi iş çıkarmıştı.
Çatal bıçak düzeninden tabaklara,
bardaklara,güzelce katlanmış peçetelere,
ince dilimler halinde kesilmiş ekmeklere,
nereden geldiğini bilmediğim rengarenk çiçeklere ve baharatlıklara kadar masayı inceledim.

Yemekte sıfırcı olabilirdi ama masa hazırlama ve kahvaltı işinde Karan'a tam puan veriyordum.

Ten point goes to Karan Karakurt :)
Alkışlar alkışlar...

Sade ama şık masanın ortasına tezgahta hazır olan salatayı alıp yerine yerleştirdikten sonra eserini kontrol edercesine süzdü dikkatli gözlerle.Gözüne çarpan eksik olmayınca da belinden önlüğü çıkartıp düzgünce katladıktan sonra tezgahın kenarına bıraktı.

Bakışları bana ulaşırken yüzünde çözemediğim bir ifade yer edinmişti.
Dizlerimi titreten,olduğum yerde erimeme neden olacak türden bir ifade...
Yavaş ve ağır adımlarla yanıma geldiğinde hapsolduğum gözlerine bakıyordum kaçmaksızın.

"Asya Hanım,Karan Bey masanıza kadar eşlik etmemi istedi."oyunbaz haline ayak uydurarak elimi tutmak için bekleyen eline uzattım.

"Eee tamam öyleyse gidelim de ne yapmış kasıntı patronun bir göreyim."dediğimde çarpık bir gülüşle kaşını yukarı kaldırdı.
Ona sırıtırken önlüğümü çıkarmadığımı fark edince geri çekilip belimdeki ipi çözecektim ki "Bana bırak."dedi Karan.

KARA İKİLEM # YANILGI SERİSİ 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin