BÖLÜM 26

883 42 0
                                    

Keyifli okumalar...
ASYA

Güçlü ya da güçsüz olmak nedir?
Fiziki gücü tamamlayan zeka,vicdan,kalp gücü olmadıktan sonra ona güçlü denir mi?Bedensel gücüne denk olmayanı ezdiğin de güç müdür onun zihniyetsizliğinin sebebi!!!

Zavallıdır aslında,yoksun olduğu vasıfların,
farkına varamayacak kadar gereksiz bir mahlukattır fani dünyada.Aldığı havayı,
yaşamın hiçbir anını hak etmeyen ...

Bir insan kendi pisliklerinin hatasını suçu olmayan birinden çıkarınca kendini güçlü mü hisseder?
Kendi yaptığının sorumluluğunu alamayacak kadar yüzsüz olduğunda ona insan denir mi?Hayvan bile bunu yapmazken kendi sorumluluğunun bilincindeyken,işsiz olmasının sıkıntısını kumar ve içki ile yok etmeye çalışan o soysuza ne demeli?Senelerdir karısı Filiz'in burnundan getirmiş,Fevzi amirden adının Mustafa olduğunu öğrendiğim it herif.Kendi çalışmadığı gibi kadının elindeki varı yoğu almış,üstüne kumar borçları bitmeyince kuaför dükkanını da sattırmıştı kadına.Aldığı parayla daha da sapıtmış,beş ay önce kafası yine uçukken karısının düşük yapmasına neden olmuştu.İki aylık bebek,Mustafa itinin Filiz'i yine dövmesi yüzünden ölmüştü.

Keşke o zaman tüm bunları bilseydim de yardım etseydim bu kadına.Hiçbir suçu yokken neler çekmişti.Kocası diye ona katlanmış,boyun eğmişti.
Niye yaptın Filiz?Niye kurtarmadın kendini bu şerefsizden?Belki de şimdi kucağında bebeğin,keyifle oturacaktın koltuğunda.
Niye katlandın o pisliğe?

Fevzi amirin anlattıkları zihnimde dolaşıp durmaya devam ediyordu.İfadelerimizi verip,o itin en ağır cezayı almasını sağlayacağını söyleyen Fevzi amirin yanından çıkalı çok olmuştu.Filiz'in komşuları anlatmıştı kadının senelerdir neler çektiğini..

Nelerle uğraştığını,nelere sabrettiğini...
Kocası olacak o adamı sevdiğinden düzelir umuduyla beklediğini söylemişti komşularına Filiz.
Her Türk kadını gibi sineye çekmişti.Göğüs germişti.Şimdi de yoğun bakımda can çekiyordu.

Sakın bırakma Filiz.O pislikten kurtulmuşken sakın şimdi hayata tutunmayı bırakma!

Kapanmaması için yoğun çaba sarf ettiğim göz kapaklarım araba durunca ister istemez açıldı.Kapımı açmak için hareketlenmiştim ki arabadan ne zaman indiğini bilmediğim Karan'ı kapımı açarken buldum.

Fevzi amirin her sorusuna gerekli yanıtları vermeye çalışırken yorgun olan zihnim daha da halsiz düşmüştü.Yine de o şerefsizin hak ettiği cezayı alması için her soruyu dikkatle cevaplamıştım.Ayaklarımın üzerinde uyurgezer modunda dikilirken önce Karan'a ardından da beşinci kattaki salonun ışıklarının yandığı daireme baktım.Tıka basa doluydu kesin şu an minicik evim.Nehir,Emre,Beril,Kenan.... düşünürken dahi yorulmuştum.

Yarın bir de ne halde olduğunu bilmediğim yüzümle işe gitmem gerekecekti.
Dergidekiler gördüğünde ayrı ayrı açıklama yapmaktansa bir kağıda her şeyi yazıp yün iple boynuma mı assam acaba?Merak eden okurdu işte...

"Teşekkür ederim." diye mırıldandım kafamı kaldırıp gece mavisi gözlere bakarak.
Berbat gözüküyordu ama hiçbir şeyi yokmuş gibi dimdik karşımdaydı.Ondan nefret etmeye,uzaklaşmaya,kalbimden atmaya çalışıyor olsam da bugün burada olmasaydı nalları dikecek olmam yüksek ihtimaldi ya da Filiz gibi yoğun bakım ünitelerinden birinde olabilirdim.

Karan karşımda ifadesiz durmaya devam edince açıklama gereği hissettim.

"Beni kurtardığın için ve hastahane masrafları içinde.Ne kadar olduğunu öğrenemedim sayende ama tahmini bir hesaplama yapıp Mirza ile gönderirim." Sanki defolup gitmesini söylemişim gibi kaşları çatıldı,dişlerini gıcırdattı yine.İki dakika sakin konuşamıyorduk.

KARA İKİLEM # YANILGI SERİSİ 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin