BÖLÜM 23

913 42 0
                                    

  Keyifli okumalar...
ASYA

Bazen iyi niyetle bir şeyleri değiştirmek için çıkılan yolda işler hiç de istenildiği gibi gitmez.İyi niyetle atılan adımlar hiç istenmeyen şekillerde geri döner.Yanlış anlaşılır,tepki görür ve belki de sonunda hakarete uğrardınız.Bencilikle hareket ettiğiniz söylenirdi.Yaptığınız doğru olsa bile keşke yapmasaydım pişmanlığıyla saklanırdınız sonra.Size söylenenler değildir umrunuzda olan sevdiklerinize verdiğiniz zarardır canınızı sıkan.Onlar için attığınız adımda yine onlar için geri çekilirsiniz.Artık suskunluğunuz ebedi,hayallariniz pişmanlıktır.

Sevdiklerini koruyamamak ...
Onları kötü olandan korumak,
uzaklaştırmak isterken tam tersine daha da dibe batmak...

Belki de budur bir insanın bitmesinin nedeni bu amaç uğrunda didinip, ardına baktığında hiçbir işe yaramayışının hayal kırıklığı...

Bir insan ne için yaşar?En başta kendi için...
Peki bir insanı kendi yapan nedir? Sahip olduğu,sevdiği,ailem dediği birkaç kişi.

Bende evimi korumak istemiştim işte.
Ailemi...Sahip olduklarımı... 
Hala da istiyordum ama yaptığımdan da pişman değildim.

Hazan gitmişti.Birbirimizden sakladıklarımız....

En sonunda bomba etkisi yaratan bir patlama ile ortaya dökülmüş,darmadağın olmuştuk.Beni korumak için,arkamdan çevirdiklerini benden gizlemiş,onu korumak için başıma gelenleri ona anlatmamıştım.En sonunda gerçekler ise berbat bir karşılaşmanın ardından patlamıştı.

Ateş'in evime geldiği o akşam,huzurla geçmesini istediğim vaktimin hiç de öyle olmayacağının başlıca habercisiydi.Onu elinde kocaman,süslü paketli bir adet pasta ve en sevdiğim kelime oyunu ile kapımda gördüğümde kapıyı suratına çarpmak isterken ne olduğunu kavrayamadan çoktan içeri dalmış,salonuma girmişti.Sonrası ise ateş hattının karşılıklı çatışmasının sahnesiydi.

Yine beni çileden çıkaracak bir sürü şey söylemiş ve saçma sapan istekleri sinirden kudurmama sebep olmuştu.Karan ile görüşmeyeceğimi,Hazan da dahil olmak üzere bütün lise arkadaşlarımla artık bağımı koparmam gerektiğini ve evim olan bu çatı katından ayrılıp onun yanına taşınmam gerektiğini emretmişti.
Çekinmeden,utanmadan,pişkince bunu bana söylemiş,üstelik söylediklerine harfiyen uyacağımdan emin tavrıyla sözlerini bitirip getirdiği pastayı yemeye koyulmuştu gözlerimin önünde.

Onun bütün bu zamandaki kayıtsız tavrı,emredici ve otoriter halini kollarım göğsümde bağlı ayakta dinlerken,artık daha fazla dayanamayarak pastayı yediği sırada,önünden aldığım gibi yere fırlatmış evimden defolup gitmesini söylemiştim.
Yaptığım ile gözleri kısılırken yüzünde oluşan tebessümün sahteliğine kusmak istemiştim.Onca yıl can dediğim,abi dediğim adamın bu yüzünü nasıl göremediğime kendi kendime kızarken diğer yandan onu evimden çıkarmakla uğraşmıştım.Ağzıma geleni saymış,sinirimden göğsünü yumruklaya yumruklaya onu kapı dışarı ettiğim sırada da olan olmuş zili çalmak üzere kapıda olan Hazan ile karşılaşmışlardı.

Ben Hazan'ın Ateş'i gördüğü an şaşırıp kalacağını beklerken tam tersi olmuş 'Buraya geleceğini tahmin etmeliydim.'deyip peşi sıra Ateş'in sırtına atılmıştı.Ateş ile içinde bulunduğumuz ortak şaşkınlıkta kimse ne olduğunu anlayamazken Hazan fırsattan ifade Ateş'in kafasına kafasına vurmuş,boş durmayıp oradan omuzlarına yönelmişti.Şaşkınca onun bu öfkeli halini izlediğim sırada üzerindeki şoku atlatan Ateş Hazan'ı sırtından fırlattığı gibi mermer zemine düşmesine neden olurken,Hazan'ın acı dolu inlemesi ile dalgınlığımdan sıyrıldığım gibi yanına fırlamıştım.Ateş ise en sevdiği oyuncağı gözünün önündeymiş gibi dizlerini kırıp Hazan'a doğru eğilince koruma iç güdüsüyle Hazan'ı kendime çekmiştim.

KARA İKİLEM # YANILGI SERİSİ 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin