BÖLÜM 22

972 40 0
                                    

   Keyifli okumalar...
ASYA


Tıklım tıklım dolu olan salonda etrafa bakınırken sırıtmadan duramıyordum.
Demir'in etekli hali sayesinde uzun süre dalga geçecek malzeme çıkmıştı.Hele Ezna ile birlikte ankara havası oynarken ki o halleri....

Bizimkiler videoyu izlediğinde karınlarını tuta tuta kahkahalara boğulacaklarından emindim.

Ezna ayakkabısının altına bekarların isimlerini bende dahil olmakla üzere yazdığı sırada odaya doluşan kuzenleri ve akrabalarıyla rahat etsinler diye çıkmıştım gelin odasından.

Yazılıyor.Yazılıyordu da...İşte hep boşuna o ayakkabı altları falan.Etrafta odun çok iken gerçek adamları bulmak epey zordu.
Tecrübe ile sabitti sonuçta.

Salon baya kalabalıklaşırken terasa kaydı dikkatim.Güzelim Boğaz manzarası bildiğin çocuk bahçesine dönüşmüştü.Çocukları eğlendirmek için tutulmuş olan palyaçoyu izlerken gülümsemem söndü saniyeler içinde.

Evlendiğim de benim düğünüm de bu kadar kalabalık olur muydu?Böyle tıklım tıklım ve herkesin hoş sohbet olduğu,neşeli bir düğün olur muydu?
Boş hayaller kurma diye fısıldadı iç sesim.
Hayatta bu kadar kalabalık olmazdı.
Akrabalardan kimseyi doğru düzgün tanımaz iken ve onlarla görüşmez iken kim gelirdi ki benim düğünüme?
Başlarda babam yüzünden onlarla görüşemezken,şimdi de karşılarına ne deyip de çıkacağımı bilmiyordum.Onların gözlerinde de görünmez olmuştum.Babam sağolsun onun sayesinde,akrabalar adımı bilir ama beni bilmezlerdi.Belki Çiçek aracılığı ile tanıştığım dayım gelirdi düğünüme.O gelirdi sanırım.

Gerçi ne diyordum.Ne önemi var sanki!Hayatımı tepetaklak etmiş o hödükten sonra ne evliliğinden bahsediyordum böyle.
Evlenecek kadar kime güvenebilirdim ki artık.

Düşüncelerim arasında ansızın omuzuma değen sıcacık el ile yerimde sıçramıştım.
Artık nasıl dalmışsam gelen geçenin farkında bile değildim.Merakla arkama bakınca Karan ile karşılaşmam bir oldu.

Siyaha yakın lacivert takım elbisesi ve koyu renk saçları pek uyumluydu doğrusu.
Lacivert papyonu ile göz doldururken onu daha da incelemek isteyen yanımı devreden çıkarıp kollarımı göğsümde bağladım sinirle.

Onun burada olmaması gerekiyordu.Hele böyle elleri ceplerinde,gözleri üzerimde ve dudaklarını süsleyen hoş tebessümle hiç olmamalıydı.

"Seni kim davet etti?"diye sordum hemen.
Rahatsızlığımı saklamadım.Tam tersine gözüne gözüne sokmak istiyordum.O akşam evde yaptığımız konuşmadan sonra onunla karşılaşmamıştık.Zaten bunun için herhangi bir sebep de yoktu.Ona sırtımı dönmüş ve gitmesini istemiştim.Beni yeni soru işaretleri ile baş başa bırakıp sonra da gitmişti.Şimdi de gitmesini istiyordum.

"Demir ile ortaklığımızı biliyorsun."dedi kısaca bakışlarını üzerimden ayırmadan.O kadar dikkatli bakıyordu ki kızarmaya hazır yanaklarımın yavaş yavaş alev almaya başladığını hissediyordum.

Dikkatimi dağıtma umudu ile kollarımı çözüp,gözlerimi kaçırdım.Demir'in hayali olan vakıf projesi bildiğim kadarıyla Karan'ın inşaat şirketine bağlı olarak devam ediyordu.Ne zaman biteceğini bilmiyordum ama geçenlerde bundan bahseden Demir ilerlemeden memnun olduğunu söylemişti.

KARA İKİLEM # YANILGI SERİSİ 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin