BÖLÜM 7

1.6K 64 0
                                    

Keyifli okumalar....

Saatlerdir dışarıda ordan oraya dolanıyordum.Aklım karışık,zihnim bulanık,yüreğim sancıyordu.Yeni bir şeylere ihtiyacım vardı.Beni içine düştüğüm kaynayan kazandan kurtaracak bir şeylere...
Artık bacaklarım benden bağımsız hareket eder gibiydi.

Kitap mağazasının önünde dikilirken,ışıl ışıl vitrine dizilmiş kitaplara kaydı gözlerim.
Birbirinden güzel kapakları,taze ciltleriyle beni oku dercesine çığıran bu çağrıya kayıtsız kalamayıp içeri girdim.Son zamanlarda zihnimin pençesinde olmaktan kitap okumayı da bırakmıştım ve ben aylardır kitap okumuyordum.O kalbimdeki öküzler kitap okuma şevkimi de öldürmüşlerdi.
Normalde ayda dokuz on kitabı bitirmek olağan gündemimdi halbuki.

Yeniden o moda ulaşma amacıyla türlerine göre ayrılmış kitap raflarının arasında dolanmaya başladım.Boydan boya tüm duvarı kaplayan raflar arasında çok satanlar bölümünü inceledim baştan ayağa.Bilge Gereli'nin Karanlığın Sesi adlı kitabına takıldı bakışlarım.
Simsiyah fon üzerine kırmızı dolguyla işlenmiş tek bir ünlem işareti konulmuştu kapak niyetine.Fazlasıyla sade ve karamsar bir görünüşü olmasına karşın kitabı okuma isteğiyle doldum konusunu bilmeden.
Belki de şu an ki ruh halime çekici gelen ismiydi.Okuma isteğim kabardı.Dört yüz sayfalık kitabın sayfaları arasında gezinmeye başladım.Yazı stili de sayfa kalitesi de kusursuzdu.
Zaten saygın ve popüler bir yayınevinin eseriydi.Sayfaları tekrar çevirirken içeriğe çok fazla girmeden üstün körü okumaya başladım çevremdeki sessizliği kural edinmiş kalabalığın arasında.

"Yalnızlık mı?İstendiğinde dostken,
istenmediğinde düşmandır insana..Ölümcül bir hastalıkmışcasına..."

Bu cümle kafamda dönüp durdu.Yalnızlığı dost bilenlerdendim bende.Bundan memnun olarak kabul ediyordum onu.Peki niye dostum yanımdayken kötü hissediyordum şimdi.Yalnızlığımın yetmesi gerekirdi değil mi?
Yetmeliydi!Öyleyse neden yaslanacağım güçlü bir omuz arıyordum?Ne kalbimi iyileştirebiliyordum,ne de geçmişi unutabiliyordum.Tek yapabildiğim yok saymaya çalışmaktı.Yok saymaya uğraşmaktı.

Yapmam gereken belli aslında Karan'ı unutacak,abimi bir daha görmeyecektim.
Her şey çözülecekti.Bunu bilmeme rağmen bu kadar basit değildi.Hazmetmeye çalıştığım şeyler öylesine can yakıyordu ki.
Güvendiğim için yediğim o kazık bir düğüm daha atıyordu sanki boğazıma.Aylardır düğüm düğüm büyürken bastırmaya çalışıyordum.Çözemiyordum!Zoruma gidiyordu.

Gerçekleri görmem,bilmem,kendimi
korumam gerekirdi.
Ama yaşayamadığım tüm şeyleri,kurduğum hayatta yaşamaya o kadar kaptırmıştım ki zarar göreceğimi aklıma bile getirmemiştim.
Hayatıma girdiği anda ona güvenmemeliydim.
Hayatımın hatasının nedeni olan o adamdan,ona hala aşık olmaktan nefret ediyordum.
Bunu artık bitirmeliydim.Bir darbeyi daha kaldıramazdım.

"Merhaba!"kulaklarımı dolduran nazik sesin geldiği tarafa döndüm düşüncelerimden sıyrılırken.Benden hemen hemen bir otuz cm daha uzun olan,yeşil gözlü,dalgalı kısa siyah saçlı,sempatik ama bir o kadar da karizmatik hatlara sahip,
spor giyimli bir adam karşımda duruyordu.
Suratındaki sevimli gülümsemeye bakmayı bırakıp 

"Merhaba."dedim temkinli bir şekilde.Çam ağaçlarının yeşilliğini hatırlatan gözleri suratımda gezinirken istemsizce geriliyordum.Yan tarafımda yeni kitapları yerleştiren görevliye kaçamak bir bakış atıp tekrar adama döndüm.Bir sorun çıkma ihtimaliyle görevlinin işinin uzun sürmesini umuyordum.
Gerçi zararsız birine benziyordu ama yine de temkinli olmakta fayda vardı.

"Yüzünüzde hüznün,gözlerinizdeyse
gerçek bir acının izleri var.Belki yanılıyorum ama dikkatimi çekti bu haliniz."dediğinde bu gerçek tespitiyle bir yerlere gömülmek istiyordum şu an.
Saklamaya çalıştığım yıkıntıların böylesine açık şekilde bir başkası tarafından görülmesi canımı sıktı.Bu adam gördüyse arkadaşlarımda görüyorlar mıydı?
Bunca uğraşmama karşın...
Bu düşünceden uzaklaşıp toparlanmaya çalışırken surat asmaktan kasılmış yüzüme doğal bir tebessüm iliştirmeye çalıştım.

KARA İKİLEM # YANILGI SERİSİ 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin