Bölüm 28

1.3K 93 20
                                    

Tam tahmin ettiğim gibi 15 dakika sonra attığı konumdaydım. Beni sahilin ordaki bir belediye parkına çağırmıştı. Nerede olduğunu anlamaya çalıştım. Ancak kim olduğunu bilmiyordum bile. Ben de telefonumu çıkararak mesaj attım ona.

Çağrı: Geldim ben nerdesin?

Mon Chèri: Yerde oturuyorum. Yüzüm denize dönük.

Etrafta gözlerimi gezdirmeye başladım. Bir kız bir erkek öpüşüyordu. Gözlerimi devirdim. Gidin evinizde yapın biz niye görmek zorundayız ki. Başka bir tarafta küçük bir çocuk ve annesi sandığım bir kadın oyun oynuyordu. Onu hala bulamamıştım. Biraz daha sahil tarafına doğru yürüdüm. Ve evet işte. O olmalıydı bu. Yerde çimlerin üstüne oturmuş, arkası bana dönük denizi seyrediyordu. Ya da bir saniye... Omuzları mı sarsılıyordu onun?

Koşa koşa yanına gittim. Yüzünde bir maske vardı ve kapüşonu kapalıydı. Sadece gözleri görünüyordu. Ancak ağladığı açık ve net bir şekilde anlaşılıyordu.

Hemen önünde diz çöktüm ve kollarımı sırtına sardım. Bu hareketim onu baya şaşırtmış olmalıydı ki kaskatı kesildi ve bir süre o şekilde kaldı. Sonradan anlamış gibi bir anda kollarını boynuma doladı, yüzünü boynuma gömdü.

Ağlaması daha da şiddetlenmişti ve ben rahatça içindekileri boşaltsın diye hiçbir şey demiyordum. Sadece o şekilde kaldık uzun bir süre boyunca. Ben ona sarıldım o bana.

Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından kendini benden çekti ve hareketlendi. Cebinden telefonunu çıkarıyordu sanırım. Tabiki. Benimle konuşmayacaktı ki. Sanırım mesajla iletişim kuracaktık. Olsun ya ben böyle de razıyım. Ben de telefonumu çıkardım ve gelecek mesajı beklemeye başladım.

Mon Chèri: Otursana

Ahh doğru... Oturmayı unutmuştum ve hala dizlerimin üstünde ona bakıyordum. Olduğum yerden kenara çekildim ve tam yanına oturdum. Parmakları tekrar hareketlenmişti.

Mon Chèri: Özür dilerim.

Kafam hızla ona döndü. Neden Özür diliyordu ki?

"Niye Özür diliyorsun?" Dedim hafif sert ses tonumla. Yazmaya devam ediyordu.

Mon Chèri: Ve teşekkür ederim.

"Ne için söylesene"

Mon Chèri: Yaptığım her şey yüzünden ve yaptığın her şey için ...

Ne geveliyordu bu?

"Bak ben biraz malım tamam mı yani biraz mala anlatır gibi anlat. Anlayamıyorum seni. Neden benden özür diliyorsun?"

Neyse en azından az da olsa gülümsemesine sebep olabilmiştim.

Mon Chèri: Neden buraya kadar yoruldun ki?
Gelmeyebilirdin
Nefes nefese kalmışsın bir de

Cidden konumuz bu muydu yani?

"Ne demek neden yoruldun? Bir derdin var besbelli. Sana yardımcı olabilmek için burdayım. Neyin var Sapığım? Anlat lütfen."

Mon Chèri: Neden bana böyle davranıyorsun?

Bu dediğine şaşırmıştım işte. Nasıl davranıyordum? Kötü mü?

"Nasıl davranıyorum ki? Kötü bir şey mi yaptım? Ama iyi olduğumuzu sanıyordum."

Mon Chèri: Sorun da bu işte
Niye bana bu kadar iyi davranıyorsun?
Mesela neden bana seslenirken "Sapığım" diyorsun?
Sonuna iyelik eki getiriyorsun.
Senden gittikçe daha da kopamaz bir hal alıyorum.
İlerde bir gün "Yeter artık daha konuşmayalım" dediğin gün halimin nasıl olacağını biliyor musun?
Bana bu kadar umut verme
Umut verme ki
İlerde senden ayrılmam daha kolay olsun

"Ne diyorsun sen ya? Bir yere falan mı gidiyorsun? Artık iletişimimizi kesiyor muyuz yani? Ayrılacak mısın benden? Yanlış bir şey mi yaptım seni mi kırdım? Biraz daha açık konuşur musun artık? Çünkü seni anlayamıyorum."

Mon Chèri: Hayır, sen hiç yanlış bir şey yapmadın
Bunu asla senden ayrılmak istiyorum olarak da düşünme
Ben istemem
Ama bir gün sen illaki birini bulacaksın
Ve benimle bir daha konuşmak istemeyeceksin
İşte o zaman ben sana çok çok fazla bağlanmış olacağım ve senden ayrılmak bir o kadar da zor olacak

"Geleceğin ne getireceğini hiçbirimiz bilemeyiz ki. Hem ben şu an memnunum ki bu durumdan. Neden konuşmak istemeyeyim seninle?"

Mon Chèri: Çağrı
Senden ayrılmak istemiyorum.

Bu mesajı yazdıktan sonra telefonu elinden bırakmıştı ve yüzünü koluna gömmüştü. Ahh Hayır... Hıçkırıkları şiddetlenmişti yeniden. Ne yapmalıydım? Bu şekilde kalamazdı daha fazla.

"Ya ağlama lütfen. Bak kim olduğunu bilmiyorum ama ağlamanı istemiyorum. Bu süre zarfında seninle konuşmaya baya alıştım ve bunu bitirmek gibi bir düşüncem yok. Şimdi bana ne olduğunu söyler misin artık?"

Telefonu bıraktığı yerden usulca aldı.

Mon Chèri: Seni bir kez daha öpebilir miyim?
Lütfen...

Şimdi buna ne diyebilirim ki? Şu an yeterince kötü durumdaydı zaten. Ve anladığım kadarıyla anlatmayacaktı da. Elimden gelen tek şey onu mutlu etmekti sanırım.

Usulca kafamı aşağı yukarı doğru salladım. "Hıhı."

Mon Chèri: Gözlerini kapatır mısın?

Sorgulamadan gözlerimi kapattım. Maskesini indirecekti herhalde. Ve onu görmemi istemiyordu.

Evet indirmiş. Çünkü bir an sonra hissettiğim tek şey dudaklarının yumuşak baskısıydı.

Veeeee sık bölüm atamayabilirim dedikten sonra aynı gün içinde bir bölüm daha atan bir ben xjsjsjnsks.

Neyse dedim ki kendime burda bitmez bu okuyucu olsan kızardın. Çabuk yb at okuyucularına. Ve işte burdayım sjsjsksjsk. Umarım keyifle okumuşsunuzdur kuzularım. Sizi seviyorum💜💜💜

MON AMOUR //boyxboy//textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin