MON AMOUR //boyxboy//texting

Bölüm 15

~Toprak'ın ağzından~

Lanet olsun.

Durumu en iyi özetleyebilecek ifade buydu sanırım.

Ani gelen bir sinirle onu engelledikten hemen sonra pişman olmuştum. Tamam bu zaten belli bir şeydi ama engeli kaldırdığımda gördüğüm şey büyük çaplı bir şok yaşamama sebep olmuştu.

Gördüğüm ilk mesaj "Senden hoşlanmaya başladım" olmuştu ve ben ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum! Zaten ilk iki dakika yazamamıştım bile şaşkınlıktan. Sonra kendimi toparlayıp yazmaya başladım.

Boş yere ümide kapılmamak için ona sormam en iyisiydi çünkü. Kendimi boş yere kandırıp sonra üzülmek istemiyordum.

Ama durum beklediğim gibiymiş. Beklediğim ve korktuğum gibi...

Az önce söylediğim şey var ya hani. Siktir edin onu. Ben çoktan bu hayale kapılmışım ve kendime bir ton umut yüklemişim. Kalbimin ne kadar kırılmış olduğunu ordan bile anlayabiliyorsunuzdur sanırım.

Bu şekilde olmasını ben istememiştim ki. Keşke o görmüş olduğum şeyi hiç görmeseydim de şu an bu kadar acı çekiyor olmasaydım. Evet ona karşı şakacı davranmıştım. Ama bu, gerçekten böyle hissettiğim için değildi. Eğer üzülürsem belki, bir nebze olsun o da üzülür diye düşündüğüm içindi. Ve o beni her ne kadar üzerse üzsün, ben onu üzmeye kıyamazdım. Ben onu sevmeye bile kıyamıyordum ki zaten.

Ancak belki de vazgeçmeliydim bu sevdadan. Sevdadan derken ona olan aşkımdan değil tabiki. Ona yazmaktan... Ben onu uzaktan da sevebilirdim elbet. Şu ana kadar nasıl böyle geldiyse bundan sonra da o şekilde devam edebilirdi. Platonikliğimi yıllarca ondan saklamıştım ve şuan da devam edebilirdim. Değişen pek bi şey yoktu. Tek fark artık onun bilmesiydi ama bu da pek fark yaratmıyordu durumumuzda.

Sanırım ömrümün sonuna kadar ona aşık kalacak ve bakir ölecektim. Sonuçta aşık olduğun kişiyle değilsen başkasıyla sırf cinsel duygularını tatmin etmek için yaptığın ilişkiden ne kadar zevk alabilirsin ki?

Bence alamazsın yani.

Ahh Çağrı beni ne hallere düşürdün sen? Seni görmeden önce hiç bu gibi dertlerim yoktu benim. Sadece iyi bir üniversiteye gitmeyi amaçlıyordum. Artık her şeyde tek amacım sen oldun. Her şeyi senin için yapıyorum ben artık.

İyi biri olayım da Çağrı beni sevsin. İyi bir üniversiteye gideyim de Çağrı beni kutlasın, bana yaklaşsın. Üzerine "yanlışlıkla" su fışkırtmış gibi yapayım da kazağımı vererek kokusunu uyurken koklayabilmeyi başarabileyim.

Çağrı, sen benim hayatım oldun. Düzenli bir şekilde tuttuğum günlüğüme seninle olan konuşmalarımızı yazıyorum biliyor musun? Seni gördüğüm ilk günden beri adının geçmediği sayfa yok bunu biliyor musun peki? Her gün en az iki saat boyunca galerimdeki senden habersiz çektiğim ifşalarına bakıp, konuşmalarımızı tekrar tekrar okuduğumu söylesem ne tepki verirdin ya?

Ah Çağrı, benim senin hakkında düşündüklerimden o kadar haberin yok ki...

Olmasını isterdim...