Bölüm 26

1.4K 93 69
                                    

Öğle Arası zili çaldığında tüm okul her zamanki gibi coşkuyla koşmaya başlamıştı. Eh sonuçta yemekhaneye yetişme derdindeydi herkes. Tabii biz de öyle.

Hele Tuğba'yla İrem var ya. Sanki içlerinden canavar fışkırıyordu. Normalde sınıf içi koşu yarışında hep sonlarda olan ikili, Yemekhane sırası için koştuklarında tüm okulu geçiyorlardı. Eh biz de tabi onlardan geçiniyorduk hep. Allah onlardan razı olsun.

Yine koşarak sıraya girdik. Ama bu sefer Tuğba değil de İrem sayesinde bu kadar öne gelebilmişik çünkü Tuğba "Siz gidin ben sonra gelirim. Biraz işim var." Diyerek bizi ekmişti. Ama neyseki İrem kankim sağolsun onu bize aratmamıştı sıraya girebilmemiz için.

Nefes nefese durduğumuzda burnumuza gelen kokular çok iyiydi. Hmmm. Ufak bir tahmin yapalım. Bu koku tavuğun olmalı. Mercimek çorbası kokusu da alıyorum. Tamam buldum! Mercimek çorbası+ fırında tavuk but+ patates püresi+ tulumba tatlısı . Bu günün menüsü bu olmalıydı.

"Çocuklar... Bu kokuyu siz de alabiliyor musunuz?"

Arkadaşlarımın hain sırıtışları bana dönmüştü. Tabiiki alabiliyorlardı. Yani sonuçta benim kankalarımdı.

"En sevdiğimiz menü... Bu kokuyu nasıl almayalımmmm."

"Eheheheh haydi yiyelim bir an önce o zaman. Sabırsızlanmaya başladımmm. "

Aramızda şakalaşa şakalaşa sıranın sonuna gelebildik sonunda. Hadi şimdi de yemekleri alalım.

"Meltem abla tavuğu-"

"Tamam tamam biliyorum sana tavuğu iki tane koyacağım."

"Yaaa bi tanesin sen Meltem ablaaa."

"Yaa evet sen de baş belasısın." Dedi gülerek.

"A aaa aşk olsun Meltem ablacığım." diyerek bizimkilerin oturduğu masaya gittim. Ahh bu yemek cidden lezizdi.

Biz yemeğimizi yerken Utku da geldi yanımıza.

"Sizinle oturabilir miyim bugün?"

Bi yandan Berru'ya ürkek bakışlar atıyordum ama ne diyeceğini de pek kestiremiyordum açıkçası. E kız daha yeni onu öldürme planları yapıyordu kolay mı yani. Amaaan neyse ne işte.

"Tabiiki otur Utku. Sorman hata." dedim neşeli sesimle.

"Teşekkürler."

"Ne demek."

"Eee Utku nasılsın bakalım?" dedi İrem. Aferin koçum. Konuştur onu ki Berru üstüne atlayamasın.

"İyiyim işte aynı gündelik şeyler. Sizler nasılsınız?"

"Biz de iyiyiz işte napalım. Tam çocuklara akşam bizde ne yapacağımızı konuşuyorduk. " diye cevap verdi ona Ebrar.

"Peki bizim bundan niye haberimiz yok aşkitom?" dedi İrem. Harbiden biz niye şu an duyuyorduk?

"E gelmeyecek misiniz yani?"

"Biz öyle bir şey demedik." dedim ona. Evlerinde hep abur cubur bir şeyler olurdu ama gitmeyip ne yapayım.

"Yani geliyorsunuz işte sıkıntı yok. Eee Utku sen de gelmek ister misin?"

"Ne, ben mi?"

"Burada başka Utku tanımadığıma göre?"

"Şeyyy bilmem ki. Olur mu öyle?"

"Neden olmasın. Hepimiz çok eğleniriz orda."

Bir anda buz kesen Berru söze karıştı. "Tabii canım ne kadar eğleniriz."

MON AMOUR //boyxboy//textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin