Merhaba efendim. Buradan bölüm atmadığımı ve merak edildiğini fark ettiğim an yazdım. Sabahtan beri on bin yüz kere girip çıktım ve sonunda bölümü bitirdim.
Buradaki bir çok kişiyi Başıbozuk ve okulda sapık var da göremiyorum arkadaşlar. Desteklerinizi bekliyorum. İyi okumalar.
Yazarın anlatımıyla...
Beste ve Ayhan Mete, Bade'nin kolundan tutup eve getirdiler. Kız hala sessiz sessiz ağlıyordu. Eve girdikleri zaman annesi ve babası salonda ayağa kalkarak içeriye girmelerini izlediler.
"Otur Bade," dedi Aykut, "Anlat bakalım, neyin var?"
Derin bir nefes alırken oturup yüzünü sildi. Anlatacaklarına inanmaları için içinden dualar ediyordu. Bugüne kadar anlattığı kimse ona inanmamıştı. Daha öncede evden kaçmayı denemiş, ancak babası bir şekilde bulup yakalamıştı.
"Babam," dedi titrek bir sesle, "Annemi gözümün önünde öldürdü."
"Neden?"
"Babamın gözü paradan başka hiçbir şeyi görmez. Ne evlatlarını, ne karısını umursamaz. Annemle evlilik öncesi bir çocukları olmuş, ablam. O da babam yüzünden bir evden kaçtı. Ben o zaman onunla kaçmadım, baş edeceğimi düşünüyordum ama babam sandığımdan daha akıllı, daha zeki bir adam."
Her kelimeyi dikkatle dinleyen Dinçsoy'lar gözlerini dahi kırpmıyorlardı. Bilge'yi neden öldürmüştü, ablası neden kaçmıştı?
"Annemle babam sürekli tartışan bir çiftti zaten. Küçükken sebebini anlamıyorduk, büyüyünce, yani ablamın başına da aynı şeyleri yapmaya çalışınca anladık. Annem çok düzgün bir insan değilmiş, yani namus konusunda..."
Mısra Aykut'a ters bir bakış atıp tekrar Bade'ye odaklandı. Zaten Bilge'nin nasıl bir insan olduğunu liseden biliyorlardı.
"Babam annemin böyle bir insan oluşundan faydalanıp, annemi başka erkeklerle para karşılığında paylaşmaya başlamış..." Başını eğip titreyen ellerine baktı. Oturan herkes duyduklarına inanamazken Aydın Alparslan sesleri duyup gizlice alt katı dinlemeye başlamıştı. Duyduklarıyla o da şoka giriyordu, hepsi gibi.
"Bir insan karısına bunu yapar?" diye sordu hayretler içinde Ayhan Mete. Yüzünü sıvazlayıp içinden yüzlerce küfür savurdu.
"Yapıyormuş işte. Ablam büyüdü, çok güzel bir kız oldu. Aynı şeyi ondan da isteyince ablam dayanamadı. Bir gece beni de yanına alıp gitmek istedi. Ama ben istemedim. Onunla baş etmek, yaptığının yanlış bir şey olduğunu anlatmak istedim. Çok başarılı olduğumu sanmıyorum. Çok zorlayıp dövmeye kalktığı zamanlarda bir şekilde evden kaçıyordum. Sığınacak kimsem yok. Ne dedem, ne anneannem, kimsemiz kalmadı."
Aydın Alparslan elini merdivenin tırabzanına koyup duyduklarını sindirmeye çalıştı. Gerçekten doğru söyleyip söylemediğini anlamak için yanına hızlı adımlarla inip tam karşısına dikildiğinde Bade bir anlık irkilerek ayağa kalktı.
"Korkma," dedi Aydın Alparslan, "Bunları bilmiyordum, o yüzden kötü davrandım sana ama bunlara inanmamız için bize bir kanıt göster. Ayrıca da baban ve babam arasında çok eskiden bir düşmanlık varmış. Nereden bilelim senin doğruyu söylediğini?"
Bade iki adım geri çekilip Aydın Alparslan'a korkarak baktı. Hepsinde göz gezdirip tekrar ona baktığında gözlerindeki kuşkuyu görebiliyordu. Nasıl kanıtlayacaktı, ne diyecekti? Bugüne kadar kimseye inandıramamıştı zaten bu durumu.
Olayı sindirmeleri için anne Mısra ayağa kalkıp Bade'ye, "Karnın aç mı?" diye sordu. Başını hafifçe sallayınca yanına alarak mutfağa gittiler. Arkalarından Beste'de gitti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEHZADE (Tamamlandı)
Teen FictionAydın Alparslan Dinçsoy'un hikayesidir. Meslek lisesinin devamı niteliğinde değildir, ama onu okuduktan sonra okumanızı tavsiye ederim. "Anne ben aşık oldum." diyerek girdim eve. "Anne." diye bağırmaya devam ettim. Dinçsoy silahlı kuvvetlerinin he...