OKULDA SAPIK VAR çok heyecanlı olduğu için orayı bırakmadım ama burayı da çok özlediğimi fark ettim gençler.
Siz nasıl hayal ettiniz bilmiyorum ama benim aklımdaki Beste ve Ayhan Mete ikilisi medyada. Mısra ve Aykut'a benzediklerini düşünüyorum. İkizler ama birbirlerine pek benzemiyorlar. Ndjebsk. Neyse iyi okumalar.
Size daha öncede söylemiştim. Ben Aydın Alparslan Dinçsoy. Aydın dedesinin şehzadesi, anne babasının gözbebeği Aydın Alparslan. Kimsenin kapısında yatıp kalkacak kadar düşeceğimi düşünmemiştim. Aşık olduğum kızın dahi kapısında yatmadım. Ama şimdi yatıyorum. Herhangi bir kızın kapısında yatıyorum. 1 hafta oldu, tam 1 hafta. 1 haftadır Bade'nin evine yakın bir yere konuşlanıp, pusuya yattım. Bir kere bile görmedim. Dışarıya çıkmadı, evden ses gelmedi. Ağaçların arasında, arabanın içinde tam 1 haftadır görmedim bu kızı. Neden görmek istiyorum, bilmiyorum. Ama o kızı bu evden çıkartacağıma Aydın Alparslan olduğum kadar eminim. Gerçi bu evde olup olmadığını bile bilmiyorum. İçeriye girdiğim gün yoktu, sonrasında bir daha görmedim. Sadece bekliyorum. Bomboş bekliyorum. Elimi uzatsam Bade'yi tutabilecekmiş gibi hissediyorum kendimi. O yüzden buradan ayrılamıyorum. Bir kadının daha annemin babasından çektiği cefayı, babasından çektiğini görmek istemiyorum. Göz göre göre onu burada bırakmak istemiyorum.
Fabrikaya gitmedim, eve gitmedim. Ayhan Mete temiz kıyafet getirdi. Telefonla yemek siparişi verdim, 1 dakika bile bulunduğum konumdan ayrılmadım. Ve Bade bir kere bile şu demir kapıdan dışarıya çıkmadı. Enes gittiğinden beri bir kere bile gelmedi. Adamlarını dövdüm, bayıldılar. Hiçbirisi mi ayılıp patronlarını aramadı? Bu adam nasıl bir baba? Bir hafta önce evden çık git, bir daha uğrama. Bu nasıl iş?
Geceleri ara ara uyuyup uyanıyordum. Uyandıkça etrafta dolaşıp çıkar yol arıyordum ama bulamıyordum. Yine evin etrafında dolaşmak için arabadan indiğim zaman ileriden bir kaç tane araba ışığı geldi. Arabaya geri dönüp karşıdan neler olacağını izlemeye başladım. Enes piçi gelmişti. Yanında 2 tane daha adamı vardı. Arkadan gelen arabadan bir adam daha indi, yüzünü seçemediğim. Beraber içeriye girmeye başladıklarında arabaların ışıklarından anladığım kadarıyla 45, 50 yaşlarında kel bir adam olduğunu gördüm. Ne bok yedirmeye getirmişti acaba bu adamı buraya?
İçeriye girdikleri zaman Ayhan Mete yine temiz kıyafet getirmişti. "Ne yaptın?" Tişörtümü değiştirip yenisini giydim.
"Bekliyorum," dedim gözüm kapıdayken, "Bir adamla beraber Enes geldi az önce."
"Nasıl bir adamdı?"
"Bilmiyorum, babam yaşlarında bir adamdı işte. Ne için geldiklerine dair tahminim var, ama bilgim yok."
"Tahminin nedir peki, kerpetenle mi söyleyeceksin söyleceklerini?" Bakışlarını tersleştirip Ayhan Mete'ye döndüm.
"Çok mu soru sordun?"
"Yo," dedi gülerek, "Fazla irdeliyorsun bu konuyu."
"Sana ne amk? Senin irdelediklerine ne demeli?" Sustu. Zaten kapıdan sesler gelmeye başlayınca ister istemez susacaktık. Ben bir şeyden emin oluyorsam o şey olurdu. Bade bu evde demiştim, evet Bade bu evdeydi. Enes piçi ve yanındaki adamla beraber dışarıya çıkarttılar. Yine arabaların ışıkları sağolsun Bade'nin yüzünü gösterdi. Orospu çocuğu. Kesin dövmüştü kızı.
Yanında gelen adamın arabasına zorla bindirmeye çalışıyorlardı. "Ne yapıyorlar bunlar lan?" diye bağırıp kapıyı açacağı zaman Ayhan Mete'yi durdurdum. "Aklımdaki şeyi yapıyorlar."
"Neyi amk lan, neyi? Kızı zorla götürüyorlar."
"Sakin ol," dedim bağırarak, "Takip edeceğiz." Etrafları adam kaynıyor. Bu kadar adamla baş etmemiz kolay olmayacak elbette. Daha sakin, daha müsait bir yerde ellerinden alacaktık bu kızı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEHZADE (Tamamlandı)
Fiksi RemajaAydın Alparslan Dinçsoy'un hikayesidir. Meslek lisesinin devamı niteliğinde değildir, ama onu okuduktan sonra okumanızı tavsiye ederim. "Anne ben aşık oldum." diyerek girdim eve. "Anne." diye bağırmaya devam ettim. Dinçsoy silahlı kuvvetlerinin he...