Multideki şarkıyı açmayı unutmayalım♡
Öncelikle kör kelebeğin hikayesine hoşgeldin:) Her kim olursan ol , eğer bu kitabı okuyorsan benim için dünyanın en değerli kişilerinden birisin. Seni sevgiyle kucaklıyor ve kitapla baş başa bırakıyorum. Görüşmek üzere...~~~
Penceremin önünde oturmuş denizi seyrederken düşünceler kafamı yanlız bırakmıyordu. Biri beni izliyordu. Hissediyordum. Bunca mesajın başka bir anlamı olamazdı.
Telefonumu çıkarıp tekrar tekrar okumaya başladım aynı satırları.Bilinmeyen numara ; Bu kadar güzel olmayı nasıl başarıyorsun? (19.03)
Bilinmeyen numara ;Teşekkür etmeyecek misin? (19.56)
Bilinmeyen numara ; Numaranı nerden bulduğumu sormamaya kararlısın sanırım? (20.43)
Bilinmeyen numara ; Nehlül...( 21.12)
Bilinmeyen numara ; Seni bulacağım nehir eylül. (21.44)
Bilinmeyen numara ; Ya da sen beni bulacaksın...(22.50)
Bilinmeyen numara ; Elbet bir gün. (23.34)
Ekranı kapatıp arkamdaki yatağa fırlattım telefonumu. Şehrin ışıkları ne de güzel gözüküyordu. Sanki bu şehir beni gittikçe içine çekiyordu. Ama boğulmuyordum. Aksine kendimi öyle özgür ve güzel hissediyordum ki... Izmır... Çok güzelsin izmir diye düşündüm kendi kendime. Bir aydır buradaydım ve kendimi burda doğmuş gibi hissediyordum. Belki annem babam yoktu ama bu şehir beni sokaklara atmamıştı. Beni içine almış büyütmüş gibiydi.
Gözlerim dolarken akan bir damla yaşı kazağımın kollarıyla sildim. Yapmayacaktım. Ağlayamazdım.
Düşüncelerimi bölen şey telefonumun titreyen sesi oldu. Yatağa uzanıp telefonumu aldığımda ekranda yine o bilmediğim numarayı gördüm. Korkmalımıydım bilmiyorum. Bu şehir beni ne kadar güvende hissetirse de aynı zamanda da ürkütmüştü. Takip edildiğim gerçeği vardı.
00.11 : Pul çekeriz şansımıza uzaklar çıkar dilerim
Mesaja bakıp kalmıştım. En sevdiğim şarkının sözüydü bu.
Cevap vermek istedim. Evet. Verecektim.
En sevdiğim şarkının verdiği heyecanla devamını yazmaya başladım.
00.13 : Nereye dönsek özleyecek bi' yer vardı hep bilirim.
Gönderip gözlerimi gökyüzüne çevirdim.
Nereye dönsek özleyecek bi her vardır. Şarkının sözleri tüylerimi diken diken yapmıştı. Yetiştirme yurdunda yaşadığım iyi kötü anıların hepsi gözümün önüne gelmişti. Çok geçmeden telefonum tekrar titredi.
00.19 : Zahmet olur vaktimize ayrı ayrı yol gidilir mi
Gidilir mi?
Ağlarken telefonumun ekranını bulanık görmeye başlamıştım. Cevap vermeyecektim. Ekranı kapatıp kucağıma bıraktım. Şarkıyı fısıldamaya başladım.
Rengimiz kızıl ve bizden yana kör kelebek
Annem ve babam aklıma gelmişti. Ben küçükken trafik kazasında kaybetmişim onları.
Ay dediğin ardı kara kalbimizden yön bilerek
Araba da seyahat ederken başka arabayla kaza yapmamız sonucu uçurumdan yuvarlanmışız. Tek kurtulan ben ve diğer arabadaki çocukmuş. Daha 1 yaşında olmama rağmen sadece ufak sıyrıklarla atlatmışım. Ama annem ve babam kurtulamamış.
Diğer arabadaki çocuk da 3 yaşındaymış. Herkes mucize olduğunu söylemiş. Esirgeme kurumun da anlatmışlardı. Öğrendiğimde aylarca odadan çıkamamıştım. Korkmuştum. O şehirde durmak beni daraltmıştı. On sekiz yaşıma basar basmaz o şehirden kaçıp buraya gelmiştim. Burası bana huzur vermişti. Annemin teyzesi aramıştı beni on altı yaşımdayken. Hiç bilmediğim görmediğim bir kadın. 'kızım seni ben büyütmek isterdim ama kanser tedavisi görüyorum. Bu zamana kadar aramadığım için çok özür dilerim. Izmirdeyim. Istedigin zaman gelebilirsin adresim müdürünüzde var' diyip ağlamıştı. Dayanamamıştım. Beni orada tek başıma bırakmışlarmışlardı bir ev bir yuva verebilirdi ama kanserdi. Affetmiştim onu. Ama birdaha aramamıştı. Öldüğünü düşünmüştüm. Çıkarken müdürden adresini almıştım. Gitmiştim de ama onu görememiştim. Yaşıyorsa da bazı şeylerle yüzleşmekten korkuyordum. Dayım halam teyzem yoktu. Amcam varmış öyle demişlerdi. Onu da hiç bilmiyordum. Bilmek de istemiyordum. Bir insan annesiz babasız kalmış öksüz bir bebeğe nasıl kıyardı ki? Çöp gibi nasıl oraya bırakabilirdi? 'Acımasızlık' diye geçirdim ıcimden.
Şarkıyı devam ettirdim gozyaslarim arasından Çok yürüdün yağmura dön kaybın olsun yüz vererek.