|BÖLÜM 31

6 0 0
                                    

Evin önüne geldiğimiz sırada arabadan inmemek için bir bahane bulmam gerekiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Evin önüne geldiğimiz sırada arabadan inmemek için bir bahane bulmam gerekiyordu. Poyrazın gitmemesi lazımdı. Eğer babamı öğrenirse katil olmasını ve o aptal babamın ölmesini istemiyordum.

"Ben geç gelebilirim. Sen yemeğini ye tamam mı?" Poyraz'a baktım. Bir şey düşün nehir. Bir şey düşün...

Kafamı salladığımda poyraz gülümsedi. Arabadan indim. Tam kapıyı kapatacakken başımı tuttum ve yere yığıldım. Özür dilerim poyraz... "nehir." Poyraz 'ın telaşlı sesini duyduğumda arabadan indiğini anladım. Yüzümde ellerini hissettiğimde kalbim deli gibi atıyordu. "Nehir. Uyan nehir." Eliyle nabzıma baktı. Ağlamamak için kendini tuttum. Gerçekten bunu yapmam gerekiyordu. Bir anda poyrazın kollarında olduğumu hissedince gülümsemek istedim. Arabaya beni yatırdı ve kolları bedenimden çekildi. Aslında yıllarca orada kalabilirdim...

Kapının kapanma sesini duyduğumda işlemin başarılı olduğunu anladım. Araba hızlıca ilerlemeye başladı. Bunu yapmam lazımdı poyraz. Özür dilerim.

Araba yavaşladı. "Siktir! Trafiğe bak! Siktir!"

Yaklaşık on dakika sonra araba durduğunda poyraz tekrar beni kollarına aldı. Hızlıca yürüyordu. Bana birşey olmasını istemiyordu evet ama ben gerçekten ölmek istiyordum. "Doktor. Doktor." Poyrazın telaşlı sesi kalbime bir kez daha bıçak sapladı...

Sedye sesleri. Hemşirelerin sesleri kulaklarıma dolarken gözlerimden bir damla yaş aktı. Sedyeye yatırıldığımı hissettim. Boynumda ki bir el nabzımı kontrol etti. "Nesi var? Niye bayıldı? Birşey olmaz değil mi?" Poyraz böyle konuştuğunda kalbimde tekrar ağrı hissettim.

"Sakin olun bey efendi. Kontrollerini yapacağız." Sedye ilerlemeye başladığında kalbim deli gibi atıyordu. Gerçekten poyrazı bu kadar korkutmaya hakkım varmıydı?

Sedye durduğunda kolumda hissettiğim sızıyla tepki vermemek için dişlerini sıktım. Ignenin ucunun damarıma girişini hissettim. Gözlerimi aralayıp içine ışık tuttular. "Normal görünüyor." Yavaşça gözlerimi araladığımda hemşirelerden biri beni görünce gülümsedi. Doğrulmaya çalıştığımda eliyle omzunu tuttu "Durun kalkmayın dinlenin. Bayılmışsınız. Başınız dönüyor mu?" Allahım affet beni. Yalan soylemekten bir gün ölmem umarım.

Başımı salladım. "Serum takıldı. Emin olmak için kan da aldık. Uzanın bir kaç saate normale dönersiniz. Sonuçlar çıkınca size bilgilendirme yapacağız."

"Teşekkür ederim."

"Geçmiş olsun. Baş dönmeniz devam ederse seslenin." Gülümsediğimde hemşire başını sallayıp çıkarken içeri bir anda poyraz girince gülümsememi yüzümden sildim.

"Nehir. Iyimisin? Korkuttun beni." Elimi tuttuğunda şok içinde elimize ve poyraza baktım. Kalbimin ritmi değişmişti. "Iyiyim." Elimi okşadığında gerçekten ağlayacaktım. Deli gibi ağlamak istiyordum.

KÖR KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin