Multi / Nehir Eylül
___Odamda yatmaktan gerçekten sıkılmıştım. Tam bir haftadır yatıyordum. Yeni yeni iyileşmiş olsamda emir , bora ve annemi hastaneden çıktıktan sonra bir daha görememiştim.
Ege sürekli yanıma gelip benle ilgilense de babam denen adam sağolsun beni eve hapis etmişti.
Kolumun morarması hafif geçse de halâ iz vardı ve gerçekten çok kötü görünüyordu...
Yavaşça ayağa kalkıp kapıyı açtım. Koridordan geçen babam ve emirin babası kaya demirel'i gördüğümde şok içinde onlara baktım. İkiside bana gülümsediğinde zoraki bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. "Kızım geçmiş olsun. Emir durumundan bahsetti... Nasıl oldun?"
Emir... O kadar özlemiştim ki... Size yemin ederim korumalar olmasa koşarak yanına gidecektim...
"Daha iyiyim. Teşekkür ederim"
"Gel kaya biz böyle geçelim. Kızım biz çalışma odamdayız." Babamın sözüyle kafamı salladım.
Emirin babası neden bizim evdeydi? Ne konuşacaklardı?
Odaya girip kapıyı kapattıklarında meraktan ölebilirdim... Merdivenlerden aşağı baktığımda kimse ortalıkta yoktu. Ayak sesi yapmamaya çalışarak kapılarına gittim ve kulağımı yasladım. Sonuçta emirin babasıydı ve dinlemeye hakkım vardı bence...
Yoktu ama yine de dinleyecektim.
"Bu nasıl söylenir bilmiyorum erdinç ama... Şirket batmak üzere sende biliyorsun. Durum hiç iyi değil."
Babam şirket hakkında biraz birşeyler söylemişti. Kötü gittiğine dair ama inanmamıştım.
Emirin babası cidden çok zengin biriydi ve bunun olacağına ihtimal dahi vermemiştim...
Kulağımı biraz daha dayadım. "Bize maddi sıkıntılarımızı kapatacak biri ulaştı. Bilirsin ünlü iş adamlarından. Kadir Kandemir."
"Ne? Kadir Kandemir mi?" Babamın sesi oldukça yüksek ve sinirli çıktığında şok olmuştum.
Kimdi ki bu adam? "Evet ve..."
"Ve?"
"Borçlarımızı bir şartla ödeyeceğini söyledi. Nehir'i oğlu Poyraz Kandemir le evlendirmek şartıyla." Dediğinde şok içinde kaldım.
NE?
Şaka olmalı..."Kaya ne dedin sen? Kandemir mi?"
"Evet."
"Kızımı bunun için kullanacağımı mı düşünüyorsun?"
"Beş kuruşsuz kaldığında da böyle konuşabilecek misin erdinç? Şirket batıyor diyorum."