Multi / Poyraz___
"Günaydın nehir." Yatağımda doğrulurken poyraz da koltukta oturmuş beni izliyordu. "Günaydın."
Poyraz ayağa kalktı. "Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum. Başımı salladım. "Tamam." Poyraz giyinme odasından kendi odasına geçerken bende ayağa kalkıp dolabımdan siyah elbisemi alıp üzerime geçirdim. Odamdaki lavaboya girdiğimde aynada kendimi görünce gülümsedim. "Galiba herşey geçiyor..." diye düşündüm kendi kendime.
Yüzümü yıkayıp odama geçtiğimde poyrazın dolabımın yanında ki aynaya bakarken buldum. Tişörtünün kollarını kavırırken gülümsedim. Neden bu kadar karizmatikti ki? Arkasını döndüğünde onu izlediğimi görünce kaşlarını kaldırdı. "Bana hayran olduğunu biliyordum." Dediğinde kahkaha attım. "Ben mi? Sana? Nereden çıkarıyorsun böyle şeyleri?"
"Çok belli ediyorsun küçük hanım." Sensin küçük hanım!
"Her şeyi görebildiğini sanıyorsun ama hiç birşey göremiyorsun." Dediğimde alt dudağını ısırdı. "Ben mi yoksa sen mi?"
"Tabi ki sen!"
"Ben iniyorum geliyor musun?" Dediğinde başımı salladım ve birlikte odadan çıktık. Burnuma patates kızartması kokuları gelince sırıttım. Poyrazla birlikte mutfağa girdiğimizde annem ve kader hanımı kahvaltı hazırlarken gördüm. "Günaydın." Dediğimde annem elindeki meyve tabağını sofraya bıraktı. "Günaydın çocuklar. Bir an hiç uyanmayacaksınız sandım."
"Günaydın esin abla" poyraz anneme abla dediğinde annem poyraz a doğru sırıttı. "Ne ablası poyrazcım. Annenim artık ben senin." Annem poyrazın kolunu okşadı. "Hadi oturun bakalım." Hep birlikte masaya oturduğumuzda ölmüş gibi patates kızartması yiyiyordum. "Eylülüm yavaş" annemin dediği şeye gülmemek için kendimi tuttum.
Annem "Ee bugün napıyoruz?" Dediğinde Poyraz a baktım. Benimle birşey yapmamak istemesi kadar normal birşey yoktu. Yani istemezse anlardım. "Sinemaya mı gitsek?" Şaşkınlıkla bir anneme birde poyraz a baktım. Poyraz sinema mı demişti? Bizimle?
Annem poyraz a katıldı. "Oluur. Çok iyi fikir. Sen ne düşünüyorsun kızım?"
"Ben... Yani bilemedim..."
"Neden? Başka birşey mi yapmak istiyorsun?"
"Yok anne de. Poyraz 'ın şirkette işleri vardır belki sıkmayalım."
Poyraz bana doğru döndü. "Haftasonu ya hani nehir."
Biliyorum!
"Haa doğru. Tamam o zaman."
Birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra hazırlanmak için odalarımıza çıkmıştık. Poyraz giyinme odasında hazırlanırken bense dolabın karşısında ne giymeliyim diye düşünüyordum. Kot eteğimi ve askılı bir tişört alıp üstüme geçirdim. Saçlarımı yapacakken odaya poyraz girdi. "Hazır mısın?"
"Saçımı yaptıktan sonra evet." Genelde iki saat makyaj için vakit ayırmazdım. Hatta yaptığım söylenemez . Kafamı öne eğip saçımı at kuyruğu yaptım ve kaldırdım. "Şimdi hazırım." Yatağımın yanındaki siyah çantamı da boynumdan geçirdikten sonra birlikte odadan çıktık. Merdivenlerden indiğimizde annemde karşımızda bizi bekliyordu. "Çıkalım mı?" Dediğinde kafamı salladım. Birlikte evden çıktığımızda korumalardan biri poyraz'a yaklaştı. "Poyraz bey gelmemizi istermisiniz?" Poyraz başını kaldırdı. "Gerek yok."
"Peki efendim. Iyi günler." Birlikte poyrazın arabasına geldiğimizde arka kapıyı açacakken annem durdurdu. "Kocanın yanına oturursana."
Annemin dediği şeyle birlikte poyrazın yanına oturdum. Annemde arkaya.