|BÖLÜM 26

4 0 0
                                    

Poyraz ile birlikte izmir'e gelmiştik. Yani poyrazların evine.

Kadir kandemir bizi karşılaştığında ona gülümseyerek koltuğa oturdum. Poyraz da yanıma.

"Hoşgeldiniz çocuklar. Özlemişim sizi. Nasıl geçti tatiliniz."

Ne duymak istiyordu bilmiyordum ama saçma sapan sorduğu soru karşısında poyraz a baktım. "Nasıl geçmesini bekliyordun ki baba?"

"Neyse. Size bir sürprizim var." Yalandan gülümsediğimde elindeki anahtarı havaya kaldırdı. "Sizin için mükemmel bir ev aldım." Şaka gibi ya. Delirmiş bu adam.

"Baba burası iyi işte ne evi?"

"Nasıl ne evi oğlum. Siz evli değilmisiniz? Kendinize ait bir ev aldım işte." Aslında bir yandan da işime gelirdi çünkü poyrazla yan yana yatmak zorunda kalmazdım. Evet otelde bir kaç gece birlikte yatmıştık ama başka çaremiz yoktu.

"Of baba of!" Kadir kandemir anahtarı poyraza uzattı. "Hadi iyi geceler. Siz de evinize gidin artık. Necmi kapıda bekliyor sizi evinize götürecek."

Adam yukarı çıkarken poyraz ayağa kalktı. "Geçiçi bir evcilik sanmıştım ama babam gayet ciddi. Bir de ev almış." Yürümeye başladığında bende peşinden gitmeye başladım. Evden çıkıp arabaya bindiğinizde necmi denen adam arabayı sürmeye başladı. Poyraz'a baktım. Gerçekten sinirliydi.  Otelde gayet sakindi ama birlikte yaşama fikri sanırım onu sinirlendirmişti ki haklıydı.

"Sakin olurmusun? En azından aynı odada kalmayacağız." Dediğimde güldü "Ne?"

"Aynı odada kalmak zorunda olmayacağız ya onu diyorum."

"Iyi de bunu zaten biliyorum."

"Ee niye sinirlisin?" Cevap vermedi ve kafasını çevirdi. "Poyraz. Sana diyorum."

"Bilmek zorunda değilsin nehir." Sesi bir anda yüksek çıktığında ona bakmayı kesip dışarı baktım. Umrumda değilsin poyraz kandemir. Değilsin!

Gözümü kapattım. Tam kendimi uykuya bırakacakken araba durdu. "Poyraz bey geldik." Adamın sesiyle gözlerimi açtım. Poyraz arabadan indiğinde bende indim ve birlikte yanımızdaki eve baktık. Evin bahçesinde koskocaman bir havuz vardı. Ve dışından da anlaşılacağı gibi ev baya büyüktü.

Poyraz yürümeye başladığında bende peşinden gidiyordum ki ayağımın takılmasıyla yere kapaklanacakken poyrazın sırtına yapıştım. Kendimi geri çekip eteğimi düzelttim. "Nehir. Iyimisin?"
Başımı salladım. "Ayağım... taşa takıldı da." Güldüğünde gülümseyip yürümeye başladım. Poyrazda benimle birlikte yürüyordu. Evin kapısında durduğumuzda derin bir nefes aldım. Burası benim gelinlikle , sevdiğim adamla girdiğim bir ev değildi. Burası, birbirini sevmeden evlenen iki insanın cehennemiydi...

Birden kapı açıldığında genç bir kadın  vardı karşımızda. Gülümsedi "hoşgeldiniz. Ben sevda. Kadir bey size evinizde yardımcı olmam için beni çağırdı. Tekrar hoşgeldiniz. Buyurun."  Poyraz hızlıca içeri daldığında bense kadına gülümsedim. "Bende nehir. Memnun oldum."

Kadın başını salladığında içeri geçtim.  Evi gördüğümde gerçekten şok içinde kaldım. Poyraz a baktığımda evi incelediğini gördüm ve yanına gittim. "Bu evi bir yerden hatırlıyorum." Dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Nasıl yani? Daha önce gelmiş miydin?"

"Bilmiyorum ama... Hatırlıyor gibiyim. Neyse."

"Odanız yukarıdaki ilk kapı." Genç kadının söylemesi üzerine poyraz a döndüm. "Odamız mı?"

Yukarı çıkmaya başladığında bende peşinden gittim. Odaların hepsine tek tek baktığında bense onu izliyordum.

"Sen bu odada kal. Ben yan odada kalırım." Kadının dediği odayı gösterdiğinde başımı sallayıp odama geçtim. Oda gerçekten kocaman ve çok güzeldi. Manzarası ise denizdi... Denize çok yakın olmasa da görünüyordu ve bu beni mutlu etmişti...

KÖR KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin