dedikodu / texting

33:En Güzel Hediye

İlk önce neden uzun zamandır yokum ona bir açıklama getireyim. Babam korona oldu onunla ilgilendim. O iyileşti çok şükür şimdi de babaannem korona oldu. Ben de birkaç gündür alerji ile uğraşıyorum. İki kez acile gittim. Ama şu an daha iyiyim. Felaket tellallığım buraya kadardı.

Umarım özlemişsinizdir. O zaman yorumları coşturun hem bana da moral olur.

45 oy 100 yorum istiyorum ama fazlasından zarar gelmez.

...
Ferah'ın anlatımından;

"Sence ne alsam?"

Cihangir ile Dila'ya hediye bakıyorduk. Birkaç ay önce bana bu durumu söyleseler büyük ihtimalle o kişilere küfür ederdim ama şu an durum buydu.

"Bilmiyorum ki Dila senin en yakın arkadaşın."

"Peki şöyle bir soru sorayım bana ne hediye alırdın?"

Düşünmeye başladı hem de dükkândaki eşyalara bakıyordu.

"Burada en güzel hediye benim."

Kolunu cimcikledim. Sinirimi bozmuştu.

"Pis egoist seni, o zaman doğum günümde kendini hediye paketi yapıp yollarsın."

"İyi fikir. "

Gülerek, birbirimiz ile şakalaşarak hediye bakmaya devam ettim. Benim yanında olacağım ilk doğum günüydü hediye konusuna bu yüzden daha çok önem veriyordum.

"Müzik kutusu alabilirsin baksana çok şeker."

Elindeki müzik kutusu cidden çok şekerdi. Pembe atlı karınca şeklinde bir müzik kutusuydu.

"Klişe olmaz mı bu hediye Cihangir?"

"Klişeler her zaman işe yarar hem bence çok şeker Dila sever."

"Bence de sever, sen ne alacaksın?"

Sanki pot kırmıştım. Yüzü düşmüştü.

"Ben davetli değilimdir."

O olaylardan sonra Dila onu affetmişti biliyorum. Hatta Cihangir ile olmam konusunda bana cesaret veren oydu.

"Parti benim evimde ve sende davetlisin."

"Tamam o zaman bir hediye de ben seçeyim."

Cihangir için de hediyeyi seçmiş ve oradan ayrılmıştık. Dila kesinlikle çok mutlu olacaktı. O mutlu olursa ben de mutlu olurdum.

Gurur'un anlatımından devam:

Dila için yazdığım şarkı üzerinde son düzenlemeleri yapıyordum. Onun için en iyisini yapmak istediğimde diğer yazdığım şarkılardan daha çok özeniyordum.

"Gülünce gözlerin, güler gözlerim."

Bu kısım çok hoşuma gidiyordu. Dila da bu kısmı bence çok severdi. Çok heyecanlıyım. Şarkıyı batırmadan söylersem başka bir şey istemezdim.

"Gülünce gözlerin, güler gözlerim
Ben seni her saniyemde özlerim
Bir gülsen ben gülerim
Ömürler boyunca seni severim

Gel gönlümün en güzel köşesine
Gel sevdamın bahçesine
Gel seveyim seni delicesine."

"Kime bu şarkı?"

Odama dalan annem ile bütün romantizm uçmuştu. İlham perileri de çoktan kaçmıştı.

"Anne korkuttun beni."

"Çok dalmışsın oğlum hem sen benim soruma cevap ver."

"Sevgilime yazdım. "

Direkt itiraf etmeme şaşırmıştı. Kem küm eder onu geçiştireceğimi düşünüyordu muhtemelen.

"Hızlı bir itiraf oldu. Ben seni sıkıştırıp itiraf alacaktım."

"Kusura bakma o zevki elinden aldım. "

Annem kapının kenarında dikilmeyi bırakıp çalışma masamdaki sandalyeyi alıp karşıma oturdu.

"Ee anlat bakalım kim bu kız?"

"Dila bizim sınıftan. Çok tatlı, çok güzel."

"Vay sen baya tutulmuşsun."

Annem bu konuda haklıydı. Cidden baya tutulmuştum. Daha önce kimseye bu kadar yoğun duygular hissetmemiştim.

"Daldın gittin dedikodu bu kadar mı?"

"Dedikodu konusunda senin kadar yetenekli değilim."

"Sen babana çekmişsin. Azıcık bana çekseydin. Babası kılıklı."

Sevmediği her huyumda babası kılıklı damgası yiyordum. Büyük ihtimalle diğer anneler de benim annem gibi bu damgayı yapıştırıyorlardır.

"Fotoğrafını göstereyim ister misin?"

"Tabii, bunu akıl etmene sevindim."

Galerimden hemen Dila'nın fotoğrafını açtım ve anneme telefonu uzattım.

"Çok tatlı bir kızmış."

"Öyledir."

"Hakkınızda hayırlısı olsun bakalım. Üzme kızı."

Onu üzmek bu hayatta isteyeceğim son şeydi. Anonim olayı yüzünden kırıldığında ben daha çok kırılmıştım.

"Üzmem."

"Aferin benim oğluma."

Yanaklarımı sıkıp odadan ayrılmıştı. Eşek kadar adam olmuştum hala yanaklarımı sıkmaktan vazgeçmemişti.

Ben annemin böldüğü şarkıma geri döndüm. Bu şarkı bugün tamamlanacaktı.

...
Kendinize iyi bakın. Bol bol da yorum yapın. Ferah'ın aldığı hediye medyada var.