Yorum sınırı geçmedi ama yine de yazmak istedim. Umarım bu sefer sınır geçer yoksa bölüm gelmez.
Sınır:45 beğeni 90 yorum
...
1 hafta sonra;Bir haftadır her şey yolunda gidiyordu. Hatta benim için fazla yolundaydı. Her an kötü bir şey olacakmış hissi ile yaşıyordum. Her an biri çıkıp bu güzel günleri mahvedecekmiş gibi geliyordu.
"Sana dalgıç lakabını takacağım.
"Ne alaka?"
"Çünkü çok dalıp gidiyorsun."
Yağız esprisi ne kadar kötü olsa da bizi güldürmeyi başarmıştı. Grubumuz yine üç kişiydi ama Gurur yerine Yağız vardı.
Gurur bir kez benimle konuşmaya çalışmıştı ama yine onu dinlememiştim aslında haksızlık mı ediyordum? Bu düşünce aklımdan çıkmıyordu.
"Ee heyecanlı mısın Yağız?"
"Ben finallerin adamıyım. No stres no heyecan."
Bugün basket turnuvasının finali vardı. Son iki senedir bizim okul kazanıyordu. Bu senede gelenek bozulmazdı umarım.
"Şarkı yarışması zaferinden sonra bir de bu zafer gelirse muhteşem olur senin için."
"Kesinlikle öyle."
Ferah muhabbetimize dahil olmuyordu. Sürekli telefonuna bakıp duruyordu.
"Bir sorun mu var Ferah?"
"Sorun Cihangir."
Ferah'ın son zamanlardaki popüler sorunu Cihangir'di. Cihangir bir türlü vazgeçmiyor, Ferah ise bir türlü kabul etmiyordu.
"Cidden bir gün döveceğim Cihangir'i."
"Neden engellemiyorsun onu her yerden?"
"Engellemek çocukça bence."
"İstemem yan cebime koy denir bu duruma."
Kötücül bakışlarını bana döndürdü. Ferah'ı kızdırmıştım. Yanımızda Yağız olmasa beni şuracıkta boğabilirdi.
"Neyse kızlar muhabbetinize doyum olmaz ama benim artık gitmem lazım. Maçta görüşürüz. Bir de beni desteklemeyi unutmayın."
"Favorimiz sensin."
Ferah desteğini dile getirmişti. Yağız yanımızdan ayrıldı. Baş başa kaldık. Bugünkü maçta Gurur da oynayacaktı.
"Peki senin de favorin Gurur mu Yağız mı?"
"Yağız'ı destekleyeceğim tabii ki."
"O konuda sormuyorum canım. Sevgililik konusunda."
Bir tık dumura uğramıştım. Ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Gurur'dan hoşlanmıştım ve hala bu hoşlantı devam ediyor olabilirdi. Yağız çok tatlı biriydi. Anlayışlıydı ve bana hep destek oluyordu.
"İkisi de değil."
"Yeme beni Dila. İki tane taş gibi çocuk ikisinden de mi hoşlanmıyorsun? Yoksa ikisini de mi istiyorsun?"
"İkisini nasıl aynı anda isteyeyim saçmalama Ferah."
"Bilemeyeceğim."
Ferah cidden fena kızdı.
"Sana dürüst olacağım. Gurur'dan hoşlanıyordum ama ona kızgınım. Yağız ise şu an ona karşı bir şey hissediyor muyum emin değilim."
"Senin kafa çok karışık. Çözdüğünde haber ver."
"Çözmeme yardım etmeyecek misin? Nerede dedektif Ferah ruhu. "
"Anonim Esil çıkınca o ruh öldü."
Yine o sinir bozucu gün aklıma geldi. Esil'i artık takmıyordum. Ya da takmadığımı sanıyordum. Okulda onu görüyordum bu da yetmezmiş gibi Yankı ile hala sevgiliydi. Yankı'nın sevgili zevki beni sinir etmek üzerine kuruluydu.
"Aman hatırlatma."
"Unutmadın ki Dila ben de unutmadım."
Kimse zaten kolay kolay unutamazdı öyle bir günü. En azından ilerleyen zamanlarda bu kadar sinir olmazdım.
Nihayet maç saati gelmişti. Ferah ile yerimizi almıştık. Sahada Gurur, Yağız ve Cihangir vardı. Üçü de takımın demir başıydı ve bizim gündem konularımızdılar.
Maç bizim lehimize devam ederken Yağız bir üçlük daha atmıştı. Gurur bugün pek formunda değildi. Yüzüde baya asılmıştı.
Son dakikalara yaklaşırken top Gurur'un elindeydi. Yağız ne kadar boşta olsa da pası bir türlü ona atmıyordu.
"Ne yapıyor bu Gurur?"
"Ben de anlamadım Ferah."
Gurur top kaybına neden olmuştu. Koç mola aldı.
"Gurur sana olan aşkından Yağız'a pas atmıyor."
"Saçmalama. "
"Ben asla saçmalamam. Gerçekleri ile getiriyorum."
Maç tekrar başlamıştı. Ben de muhabbetten sıyrılıp maça odaklandım. Yağız'ın üçlüğü ile maç bitmişti. Ve kazanan biz olmuştuk. Herkes Yağız'a tezahürat yapıyordu.
"Kazanan Yağız."
"Bütün takım demek istedin herhalde."
"Gurur'un suratına baksana hiç kazanmış gibi durmuyor."
Gerçekten de çok mutsuz duruyordu. Onun adına üzülmüştüm. Bugün kötü bir performans sergilemişti.
Gurur, Yağız'a doğru yürümüştü büyük ihtimalle onu tebrik edecekti.
"Ne yapıyor öyle?"
Gurur, Yağız'ı itip düşürmüştü. Bir şeyler söylüyordu ama sesten duyamıyorduk. Sahada neler dönüyordu?
Koç gelip Gurur'u sahadan çıkardı. Ben de oturduğum yerden kalktım.
"Nereye Dila?"
"Gurur'un yanına."
Dışarı çıktım. Sesten uzaklaşmak iyi gelmişti. Etrafıma bakındım. Gurur bir duvara sırtını dayamış duruyordu.
"Merhaba Gurur."
Beni gördüğüne şaşırmıştı. Bunu anlamak zor değildi.
"Merhaba Dila."
"Nasılsın?"
"Pek iyi sayılmam. Sen neden bana bağırmak yerine hal hatır soruyorsun?"
"Sana neden bağıracakmışım?"
"Sevgilini ittim sonuçta."
Yağız benim sevgilim değildi ki. Gurur neden böyle bir kanıya varmıştı?
"Yağız benim sevgilim değil."
"Değil mi? Ben öyle zannetim. Bu aralar çok yakınsınız da."
"Çünkü benim arkadaşım o yüzden yanımda."
Gurur bu dediğime gayet mutlu olmuş görünüyordu. Ve ben de bir ampül yandı. Gurur beni kıskanmıştı.
"Sen beni kıskandın mı?"
"Evet kıskandım. Senden hoşlandığımı söylemiştim."
"Ama ben senden hoşlandığımı söylemedim. "
"Benden mi hoşlanıyorsun?"
"Evet."
Sonunda söylemiştim. Gurur'un yüzünde saçma bir sırıtış ve şaşkınlık vardı. Bende aynı ifade varmış gibi hissediyordum.
...
Ne kadar yazasım olmasa da sizi bekletmemek için yazdım. Bölümün sonu hakkında düşüncelerinizi bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dedikodu / texting
Humor(Tamamlandı.) Her şey okul gazetesinde çıkan bir dedikodu ile başlamıştı. Hoşlandığı çocuk ondan nefret etmeye başlamış, en iyi arkadaşı ile tanışmış bir de anonime sahip olmuştu. Başlangıç tarihi:31 Ağustos 2019 Bitiş Tarihi:21 Eylül 2020 Kapak tas...