Açelya'dan....
Şu anki tek planım arkama bakmadan koşmak. Yapabileceğim en iyi ve en doğru şey buydu. Daha fazla Mete'nin yanında kalmazdım. Bu bana doğru gelmiyordu. En azından ilk öpücüğümü gerçekten sevdiğim birinden aldım...
Mete'den
Açelya ' nın peşinden ne kadar bağırsam da bana kulak asmamıştı. Gerçekten beni umursamamasına çok sinirlenmiştim. Böyle davranması beni çileden çıkarmıştı. Bu sorunu en kısa zamanda çözmeli ve Açelya ' nın gönlünü almalıyım.
Sinirimden kütüphanedeki raflarda birini devirdim ve arkamdan bağıran kütüphane görevlisinin iğrenç sesini duymamaya çalışarak hızla oradan ayrıldım.
_______________________________________
Açelya'nın niye benden kaçtığına anlam veremiyorum. Belki utanmıştı ama bunda utanacak bir şey yoktu. Ya da o beni sevmiyordu. Ama Derya Açelya ' nın bana ilgi duyduğunu söylemişti ayrıca öpmeme karşılık da vermişti. Kesinlikle o da beni seviyordu en azından ben öyle tahmin ediyorum. Kafam allak bullaktı. Mutfağa inip İnci teyzeden bana bir kahve yapmasını istedim. Ve salona gidip en sevdiğim filmlerden birini izlemeye koyuldum.
İnci teyze;
"Al yavrum kahven.""Teşekkürler İnci teyze."
"Afiyet olsun yavrum." dedi ve salondan ayrıldı. Film bitince telefonumu elime aldım ve Okan'ı aradım.
"Alo Okan bizim eve gelebilir misin? Seninle konuşmak istediğim çok önemli bir konu var."
"Tabi kanka hemen geliyorum."
Bu çocuğu gerçekten çok seviyorum. Her zaman yanımda. Her sıkıntıma benimle birlikte göğüs geriyor. İşi çıksa bile onu hemen iptal edip yanıma geliyor. Çok iyi bir dost. Hatta kardeş.
Ben böyle düşünürken Okan bizim evin kapısını çaldı. Kapıya bildiğin uçarak gittim.
"Hoşgeldin bro."
"Hoşbulduk ne konuşacağız bakalım. "
"Gel odama çıkalım orda konuşuruz. "
"Tamam." dedi ve odama çıktık.
Olan biten her şeyi anlattım. Beni can kulağıyla dinledi. Şaşırmıştı hem de çok.
"Oğlum bence siz 2 günde baya ilerleme kaydetmişsiniz."
"Evet biraz öyle oldu ama sonunda kız kaçtı bro. Neden kaçtı ona da anlam veremiyorum. Acaba duygularımızı karşılıklı değil mi? "
"Saçmalama bence o da seni seviyor. Belki beklemediği bir anda öptüğün için kaçmıştır. Sonuçta her şey çok hızlı gelişmiş. Ben bile inanamadım. "
"Haklı olabilirsin. Fakat ben ne yapacağım? "
"Zaten bugün cuma siz yarın hayvan barınağına gideceksiniz. Dönmeden önce bir kafeye uğrayın ve her şeyi konuşun. "
"Evet iyi fikir. Sağol kardeşim. Her şey için. "
"Ne demek kanka. Görevimiz." dedi gülerek.
Biraz daha Okanla evde takıldıktan sonra Okan gitti. Bende odama geçip biraz ders çalıştım. Yarın için sabırsızlanıyorum...
Ertesi gün Açelya ile hayvan barınağına gittik. Açelya çok mutlu görünüyordu. Tabi bende öyle...
İlk önce hayvanları besledik, sonrasında köpekleri gezdirdik ve hayvanlarla oyun oynadık. Oyun oynarken köpeklerden biri Açelya ' nın ayakkabısına kaka yaptı.
Açelya;
"Lanet olsun bu ayakkabıyı yeni almıştım. Şimdi ne yapacağım?""Tamam sakin ol ayakkabını çıkar ve bana ver."dedim.
Ayakkabısını bana uzattı ve;
"Şimdi şu sandalyeye otur ben ayakkabını hortumun altında yıkayıp geliceğim."dedim ve yanından ayrıldım. Ayakkabısı öncekine göre daha temizdi ama giymesi imkansızdı. Bende hemen bir taksi çağırdım.Biraz bekledikten sonra taksi geldi. Ve Açelya ' yı kucağıma aldım.
Açelya;
"Ne yapıyorsun. İndir beni lütfen."diye bağırdı."O boklu ayakkabılarla mı yürümek yoksa benim kucağımda mı kalmak istiyorsun küçük hanım."dedim gülerek.
Sustu.
"Bende bu cevabı vermeni bekliyordum."dedim ve gülmeye başladık. Taksinin yanına vardığımızda onu dikkatlice arka koltuğa oturttum. Ve bende yanına geçtim. Yol boyunca hiç konuşmadık. İkimizde pencereden bakıp dışarıyı izledik.
Açelya'dan...
Beni kucağına aldığı anda kalbim sanki yerinden çıkacak gibi oldu, karnımda kelebekler uçuştu resmen. Aslında beni taşımasını istiyordum ama o yavşak kızlar gibi bundan memnunmuş gibi görünmek istemiyordum. Başta biraz itiraz etsem de bu hoşuma gitmişti. Bende daha fazla itiraz etmedim ve beni taşımasına izin verdim. Taksi geldiğinde üzülmüştüm açıkcası. Çünkü Mete'nin o kaslı kollarından ve beni rahat hissettiren bedeninden ayrılmak istememiştim ama mecburen ayrıldım.
Yol boyunca hiç konuşmadık zaten ne diyeceğimi bile bilmiyordum. O yüzden en iyisi susmak dedim ve dışarıyı seyretmeye başladım.