Mete'den...
Yatağımda uzanmış, tavana boş boş bakışırken Açelya'yla uzun zamandır birlikte bir şeyler yapmadığımız aklıma geldi. Aslında Açelya için bir sürpriz hazırlasam muhteşem olurdu. Eminim çok sevinirdi. Hem bu bir araya gelmemiz için mükemmel bir fırsattı. Kesinlikle Açelya'ya çok güzel bir sürpriz hazırlamayım. Hemen telefonumu elime alıp, Okan'ı aradım.
"Alo Okan."
"Merhaba Mete. "
"Nasılsın? "
"Iyiyim evde televizyon izliyorum sen?"
"Bende iyiyim oturuyorum evde. Şey... Okan ben senden bir şey isteyecektim."
"Tabi bro söyle de yardım edelim."
"Ben Açelya için bir sürpriz hazırlamak istiyorum. Yardım eder misin? "
" Tabiki yardım ederim. Lafı bile olmaz bro"
"Çok sağol kardeşim."
"Neyse kanka ben kapatıyorum annem çağırıyor. "
"Tamam sonra görüşürüz. "
"Görüşürüz."dedi ve telefonu kapatıp salona indim.
Annem kanepede uyuyakalmıştı. Üstüne battaniye örttüm ve mutfağa gittim. Kendime kahve yaptım ve odama çıktım. Saate baktığımda 21.00'dı. Yatmak için erkendi. En iyisi kahvemi yudumlayıp,Açelya'ya hazırlayacağım sürpriz için plan yapmaktı. Hemen düşünmeye başladım. O sırada uykuya dalmıştım bile.
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Açelya'dan...
Ertesi gün okulda Mete ile Okan her tenefüs bir araya gelip fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı. Ne konuştuklarını merak ediyordum ama sorarsam eminim beni tersliyeceklerdi. Bu yüzden yapabileceğim hiç bir şey yoktu.
Son ders dayanamadım ve Mete'ye sordum;
"Bütün gün Okan ile ne konuştunuz öyle? "
"Hiiiç. Sen onu boşver de bugün saat 20.00'de boş musun onu söyle."
"Eğer televizyon izlemek iş sayılıyorsa doluyum."dedim.
Güldü ve ekledi:
"O zaman televizyondan çok özür diliyorum ve seni ödünç alıyorum. "
Boş gözlerle ona baktım.
"Sen sadece 20.00'da bizim parka gel tamam mı? "
"Peki öyle olsun. " dedim ve derse döndüm.
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Okul çıkışı eve gittim akşam yemeğinden sonra odama çıktım ve hazırlandım. Mete'nin ne işler çevirdiğini bilmiyordum. Ama çok merak ediyordum. Gerçekten çok değişik biriydi. Onu çok seviyorum. Saat 19.50 de evden çıktım park bizim eve uzaktı. Ben parka vardığımda saat tam olarak 20.00 idi. Parkın girişine ilerlerken iki ağaç arasına asılmış bir pankart gördüm.
AÇELYA SENİ ÇOK SEVİYORUM. HEM DE DÜŞÜNEMİYECEĞİN KADAR ÇOK...
Kendi kendime gülümsedim. O sırada balon satan bir adam bana doğru yaklaştı. Elindeki balonları bana uzattı ve bir not kağıdını elime tutuşturdu. Kağıtta 'Okları takip et yazıyordu. ' Etrafıma bakındım. Bir ağacın üstünde bir tabela vardı. Sağ tarafı işaret ediyordu. Elimde balonlarla sağ tarafa doğru yürümeye başladım. Gül yapraklarıyla dolu bir patikada ilerliyordum, ileride bir masa vardı. Masaya doğru yaklaştım. Bir hediye paketi vardı. Paketi hızla açtım. İçinden hiç tahmin edemeyeceğim bir şey çıktı...