Yılın ilk dersi matematikti. Açelya dersi büyük bir ilgiyle dinliyordu,hocanın yazdırdığı her şeyi not alıyodu. Hatta arada parmak kaldırıp hocanın sorduğu sorulara cevap veriyor,sorular soruyordu. Sanırım matematik dersini seviyordu. Ders bittikten sonra ona dönüp;
'Anlaşılan matematik dersini seviyorsun.' dedim gülümseyerek.
O da bana döndü ve gülümsedi;
'Aslında pek sevdiğim söylenemez,sadece not için yapıyorum.Bence sen de denemelisin.'dedi.
'Dikkatimi dağıtan ve yanımda oturan çok göz alıcı biri vardı.'dedim.
Az önce ben ne dedim?! Resmen kıza kendi ağızımla çok güzel ve göz alıcısın demiştim.
Açelya bana baktı ve kıkırdadı;
'Şey.. Acaba bana okulu gezdirebilir misin?dediği sırada yanımızda sınıfın en boş kafalı çocuğu Caner belirdi.
'Tabiki gezdirebilirim.'dedi vahşice sırıtarak.
Gerçekten şu an çok sinirlenmiştim. Bu çocuğun Açelya'nın aklını çelmesini ve onu kullanıp,atmasından korkuyordum. O sırada Açelya Caner'e dönüp;
'Üzgünüm ama ben Mete'ye demiştim. Başka zaman artık.'dedi o muhteşem derece güzel gülümsemesiyle.
Bu konuşmadan sonra Caner yanımızda hayal kırıklığına uğramış bir halde,üzgünce ayrıldı.Caner yanımızdan ayrıldığı sırada Açelya'ya dönüp;
'Haydi o zaman başlayalım okul gezimize'
'Tamam'dedi gülerek.
Ona sırasıyla kantini,kütüphaneyi,labrotoarı,
öğretmenler odasını,müdürün ofisini ve okulda bulduğum gizle yerimi gösterdim.'Vay canına demek burası senin özel yerin.Peki buraya niçin geliyorsun?.'
'Yanlız kalmak istediğim zamanlarda,kavga falan ettiysem kendimi sakinleştirmek ve rahatlamak için geliyorum buraya.'dedim gülümseyerek.
'Gerçekten çok hoş bir yer,biraz karanlık fakat temiz ve rahat bir yermiş.'dedi.
'Teşekkürler.Beğenmene sevindim.İstersen bahçeye çıkıp biraz hava alalım ne dersin?'
'Çok iyi olur.'dedi. Ve bahçeye çıktık.O sırada bana döndü ve;
'Gerçekten çok iyi birisin bana çok yardımcı oldun.dedi ve gülümsedi.
Bende ona aynı şekilde gülümsedim ve;
'Rica ederim'dedim.
O sırada basketbol sahasının yanından geçiyorduk. Bana doğru kafasını çevirdi ve;
'Oynama şansımız var mı?'dedi.
'Tabi neden olmasın.Hemen bir top alıp geliyorum.dedim.
Topu getirdikten sonra oynamaya başladık Oldukça iyi oynuyordu.Oldukça güzel oynuyordu diye düşünürken.
Açelya;
'Gerçekten çok iyi oynuyorsun.'dedi.
Bende ona dönüp;
'Sağol sende bir kıza göre hiç de fena değilsin.'dedim.'
O sırada zil çaldı,birbirimize gülümseyip okul binasına girdik...
Ders tarihti. Aslında bu dersi seviyordum. Dikkatle dersi dinledim. Ara sıra Açelya'ya baktım. O da tüm dikkatini derse vermiş gibi görünüyordu.Bende ona uyup dersi dinledim.
Zil çalınca Okan yanıma geldi ve;
'Bizimkilerle basket maçı yapıcaz gelsene'dedi.
Bende Açelya'ya döndüm,bana bakıp;
'Sorun değil sen eğlenmene bak bende biraz ortama uyum sağlamaya çalışayım.'dedi.
'Tamam sen bilirsin'dedim ve bizimkilerle bahçede basketbol oynamaya başaldık.Tenefüs bitince sınıfa girdim.Açelya'yı bizim sınıftaki derya ile sohbet ederken buldum. Oldukça iyi anlaşmışa benziyorlardı.Benim geldiğimi görünce sırasına oturdu. Bende yanına geldim.
'Derya ile tanışmışsın bakıyorum. İyi kızdır gerçekten.'dedim.
O da gülümsedi ve;
'Evet gerçekten iyi birine benziyordu.Tam benim tipim.'dedi.
'İyi anlaşmanıza sevindim.'dedim gülümseyerek.
O sırada edebiyat öğretmenimiz sınıfa girdi ve ders başladı.
Arkadaşlar diğer bölümlere oranla çok daha uzun bir bölüm oldu.425 kelime oldu tam olarak.Umarım beğenmişsinizdir.HEPİNİZİ SEVİYORUM...