17-YASEMİN ÇİÇEĞİ

5.1K 215 45
                                    


Lütfen bölümü oylamadan geçmeyelim.

Satır içi yorumlarda bırakırsak mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler..

Keyifli okumalar dilerim..

¦~YASEMİN ÇİÇEĞİ~¦

Asel

Çalışma odasında yaşananlardan sonra odamıza geçmiştik. Artık kendimi ona ve bu eve ait hissetmeye başlamıştım. Azad ve ben bizdik artık. Geniş ve büyük gardrobun önünde dikilmiş kendime gecelik bakınıyordum. O kadar dalmışım ki arkadan belime dolanan kollarla bir anda yerimden sıçradım. Hemen yoğun ve eşsiz portakal kokusu genzime doldu. Kınar bir sesle, "Azad," diye fısıldadım. Beni korkutmuştu. Ama bunun yanında gülümsememe de engel olamıyordum. Yüzünü boynuma gömerek boğuk bir ses çıkardı. "Ne yapıyorsun?" dedim.

Gayet rahat ve doğal bir şekilde, "Sarılıyorum," deyince kıkırdamama mani olamadım.

Ellerimi, belimin üzerindeki iri ellerin üzerine kapatıp sırtımı sert göğsüne iyice yapıştırdım. Hemen etrafımıza yoğun bir sis bulutları çökmüştü. Yine zaman kavramı aramızda yok oluverdi. Kendimi yalnızca sıcak ve güvenli kollarına teslim ettim. Bu adam benim sığınağım oluvermişti. Ondan başka güvenli limanım yoktu benim. Usulca saçlarımı boynumdan çekti ve sıcak, etli dudaklarını beyaz boynuma yasladı. Teninden tenime geçip işleyen sıcaklık bütün hücrelerimi ayaklandırmıştı. Göğsüm hafif bir nefesle yükseldi. Boynumu yana devirip dudaklarına daha fazla alan tanıdım. Şuan yalnızca biz vardık gerisi önem arz etmiyordu. Sadece hislerden ibarettik o sıra. Algılarımızı dış dünyaya kapamıştık. Dudakları memnuniyetle boynumu karışlarken kalbim sanki bir davul gibi şişmiş yerine sığmaz olmuştu. Birazdan göğüs kafesimden dışarıya fırlayacakmış gibi geliyordu.

"Azad," diye bir mırıltı döküldü dudaklarımdan.

Bana ne yaşatıyor bilmiyorum ama çok farklı ve güzel hissettiriyordu. Tenimde gezen dudakları sanki oralarda gür çiçeklerin açmasına neden oluyordu. Tenim onun dudaklarıyla canlanıyordu. Boynumun yukarısına tırmanan dudakları kulak mememin altında durakladı. Daha sonra orayı da bir öpücükle kutsadı.

"Tenin dudaklarımda can buluyor gibi hissediyor musun.."

Boğazımdaki yumru çoğaldı. Bir yutkunmayla geçecek gibi değildi. Bu hislerle nasıl başa çıkacaktım ben? Çok ağırdı. Nefesini tenime döke döke sözlerine devam etti.

"Tenin de can buluyorum sanki.."

Kısık çıkan sesi o kadar etkiliyordu ki beni tüylerim diken diken oluyor bedenim tatlı tatlı ürperiyordu. Bu hisler bambaşkaydı. Hem yıkıcı hem yapıcı hem de yakıcıydı.

Tenim, daha önce hiçbir adamın dudaklarıyla kutsanmamıştı.

Kalbim, daha önce hiçbir adamın sözleriyle ağırlaşmamıştı.

Ben daha önce hiçbir adamın dokunuşlarıyla paramparça olmamıştım.

Ben sende hem dağıldım hem de yeniden toparlandım.

Ben sende hem kayboldum hem de kendimi buldum.

Azad Kalender, ben senin sevdanın mahkumu oldum.

Girdiğimiz bu büyülü andan sertçe koparıldık.

"Amca!"

Azad'ın nefesi ıslık tarzında dudaklarından döküldü. "Hay ben senin Asaf! Başka an yok değil mi gel bunu boz!" diye homurdanınca kollarından çıktım ve gülmek gülmemek arasında gidip geldim.

Sevgiye Mahkum(Tutkun Serisi-1-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin