Lütfen bölümü oylamadan geçmeyelim.Satır içi yorumlarda bırakırsak mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler..
Keyifli okumalar dilerim..
¦~KANSER~¦
Asel
Tam bir gün geçmişti o gecenin ardından. Hala ayaklarım yere basmıyordu. Ama artık gerçek dünyaya geçiş yapmıştım. Her güzel masalın da elbet bir sonu vardı. Ama merak ediyorum bugün Asaf'ı okula almaya geldiğinde onu görür müyüm diye.
Artık kendimi tanıyamaz oldum. Bu adamı deli gibi görmek ve onunla konuşmak isteyen yanım çok ağır basıyordu. Beni kendine tutkun bir hale çevirmişti. Ki aşka inanmayan bir beni bile inanmaya zorluyordu. Bilmiyorum...aslında kaba, huysuz, zorba olmasa ona kendimi hiç düşünmeden bırakabilirdim. Fakat bu adam hem tekin olmadığı yanı sıra hem de kabaydı. O gün evlerine silahlı saldırı olduğunda korkudan sorgulayamamıştım bile.
Bu adam ne gibi bir belanın içindeydi? Asaf'ın da bu yüzden çok üzerine düşüyordum. Çocuğun o halleri hala gözümün önünden gitmiyordu. Asaf güçlü bir çocuktu. Bunu anlamıştım. O saldırıdan sonra yine içine kapanacağını düşünmüştüm fakat böyle bir şey olmamıştı.
Günün sonunda minikler teker teker sınıftan ayrıldığında bende vakit kaybetmeden dışarı fırladım. Bay huysuz Asaf'ı almaya gelecekti. İçimdeki bu heyecan beni korkutmuyor değildi. Umarım bunun sonunda üzülen ben olmam. Ona beslediğim duyguların karşılığı olmazsa ne yaparım bilmiyorum.
Bahçeye çıktığımda onu gördüm. Asaf'ı her zaman ki gibi kucaklayıp bolca öpüp kokladı. Onu çok seviyordu.
Bir gün beni de böyle sever misin huysuz?
İçimden geçen bu istek beni hazırlıksız yakalamıştı. Onun sevgisini istemek suç muydu?
Aslında kötü başlamıştık fakat hissediyordum kötü bitmeyecekti. Onun kötü bir insan olduğunu düşünmüyordum. Yalnızca dışarıya karşı çok yabani ve öfke kontrolü olmayan biriydi. Eminim bunları törpülediğinde ise içinden çok başka bir Azad çıkacaktı.
Onlara diktiğim bakışlarım dalgındı. Ben o sıra düşüncelerime geçiş yapmıştım. Bana seslenen Asaf'la beraber hızla silkelenip kendime geldim.
"Öğretmenim!"
Gülümsemeye çalışarak onlara doğru ilerledim. Her attığım adım da kalbim kulaklarımı sağır edecek şekilde gürültüyle çarpıyordu. Sakin olmak zorundaydım. Ona duygularımı belli etmek için daha çok erkendi. Karşılarında dikildiğimde Azad'ın dikkatli bakışlarını üzerime çekmiştim. Heyecanla yerimde kıpırdandım. Umarım kızarmamışımdır. Yüzüme oturan gülümseme gerginlikten dolayı sahte gibi görünebilirdi ama elimden yalnızca bu kadar geliyordu.
Bu duygularla nasıl başa çıkacağımı bilemiyordum.
Biz Azad'la bakışmaya devam ederken Asaf konuşmaya başladı.
"Öğretmenim amcam sizi de eve bırakabileceğimizi söyledi. Bizimle birlikte gelir misiniz?" deyince boğazıma sert bir yumru takıldı.
Onunla aynı ortamda bulunmak şuan hiç iyi bir fikir olmayabilirdi.
"Şey, be, ben.."
"Sizi de evinize bırakabiliriz," dediğinde tekrar ona döndü bakışlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgiye Mahkum(Tutkun Serisi-1-)
Fiksi UmumTutkun Serisi'nin ilk kitabıdır.. Bu hikaye silindiği için tekrar yayınlanmıştır! Dudaklarımın bekaretini bozan adam benden yavaşça ayrıldı. Yanağımdaki eli muhtemelen kızaran tenimi hafifçe okşuyordu. Dudaklarımı konuşmak için güçlükle araladım...