"Kırmızı da Beyaz Leke"

83 13 4
                                    

BÖLÜM 21:

"Kırmızı da Beyaz Leke"

"Kırmızı da Beyaz Leke"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seni hissediyorum..."

Bir ürperti, her hücremi titreterek yanımdan geçti. Bütün tüylerim bu anı bekliyormuş gibi diken diken olurken üşüdüğümü hissettim; diğer yandan içten içe cayır cayır yanıyordum. Yine de titremesin esiri olmaktan kaçamadım.

"Seni görüyorum,"

Uzaktan yankılanan ses, perde misali gözlerimin üzerine örtülen göz kapaklarım titreşti. Ses sanki rüzgâr etkisi yaratmış gibi ürperirken uykunun kollarına kendimi bıraktım.

"Bu son..."

Hafif bir rüzgâr saçlarımı okşadı. Bilincim buğulu bir cam gibiydi.

"Hançer... Kalbinde. Hissediyor musun?"

Buğulu cama bir darbe atıldı, bazı köşeler berraklaştı lâkin hâlâ bir şeyler net değildi. Yap-boz parçaları yavaşça yan yana gelmeye başlıyordu.

"Öleceksin, Hera."

Gözlerim aniden açıldı. Buğulu cam aydınlığa çıkarken tek tek dizilen yap-boz; camın üzerindeki bir fotoğraf oldu. Gözlerimi açıp kapattım. Algılarım usul usul kendine gelirken bakışlarım etrafta dolandı.

Kırık Kadehler mezarlığı...

Aşinası olduğum yerde bakışlarım yavaş yavaş dolandı. Simsiyah mezarlıkların üzerindeki siyah ve kırmızı güller dimdik duruyordu, korkunç sessizlik sanki mümkünmüş gibi daha da sessizleşirken ürperdim.

Derin bir nefes alırken üzerinde durduğum mezarlıktan kalktım. Tenime yapışan toprağı çırptım. Günlük bir rutinmiş gibi sakin, alışmışlığın hafifliği ile kaygısızdım. Birkaç kez burada gözümü açmış olmam içimdeki korku tohumlarını kurutmuştu.

"Beni unutma," dedi uyanırken duyduğum ses. "Hâlâ burada, seninleyim."

Kendi etrafımda birkaç tur dönerek sesin merkezini aradım. Bulamadım. Yine de etrafı taramaya devam ettim, burada olmasa duyamazdım değil mi?

"Beni göremezsin. Ama sana, senden daha yakınım."

Boş bir gülüş peyde oldu dudaklarımda. Kendi kendime başımı sallarken olduğum yerde durdum ve sesi dinledim. Her konuştuğunda esen rüzgâr, sessizliğinde daha sakindi. Gülmeye devam ettim. Artık korku bir kelimeden fazlası değildi. His değil, bir sözdü.

"Seni buldum, Hera."

Alayla güldüm. Benimle muhattap olan kişiyi biliyordum. Korkmam gerekiyordu belki ama korkmuyordum. Onun benden korkması lazımdı, benim değil.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırık KadehlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin