"Lana, aç gözlerini."
Lana birinin kendisine seslendiğini duyuyordu ama sanki bir duvarın arkasından geliyor gibi boğuktu. Kendisine kimin seslendiğini bilmiyordu ve her yer karanlıktı. Nerede olduğunu anlamak için etrafına bakmayı denedi ama hareket edemedi. Zifiri karanlığın içinde çaresizce çırpınmaya ve bağırmaya çalışsa da kurtulamıyordu.
"O iyi mi? Ne oldu?"
Bu yeni gelen sesi de tanımıyordu ama az öncekinden farklı birine ait olduğunu tahmin etti. Sonra yine ilk duyduğu ses konuştu. "Sara'nın söylediğine göre Dan Murphy ile konuşmuş, adam ona babasının bir Elit olduğunu söylemiş. Muhtemelen bir şok yaşıyor ama şimdiye kadar uyanması gerekirdi."
"Melez olduğunu öğrenince ailesinden birinin Elit olduğunu zaten anlamamış mıydı? Sen ona söylemiş olursun diye düşünmüştüm. Gördüğüm kadarıyla oldukça yakınsınız oğlum." dedi ikinci ses.
"Hayır ona söylemedim baba. Ve görüyorum ki hata yapmışım." dedi oldukça üzgün bir şekilde, Lana'ya şimdi oldukça tanıdık gelen bir ses.
Konuşan kişi Chris'ti ve sanırım kendisinden bahsediyorlardı. Gözlerini açmak için daha da çabaladı. Parmaklarını oynatmayı deneyince yumuşak bir şeye değdi ve birinin elini tuttuğunu farketti.
Chris Lana'nın kıpırdanan parmaklarına bakıp heyecanla iç çekti. "Lana, iyi misin? Lütfen güzelim, aç gözlerini."
Lana oldukça zorlansa da büyük bir çabayla gözlerini açmayı başardı sonunda. Kirpiklerinin arasından ona bakan biri mavi biri kahverengi bir çift göz ile karşılaştı. Tıpkı daha önce bayıldığı zaman gibi dejavu yaşıyordu.
"Lana uyandığına göre, ben gideyim oğlum. Meclis yayını hazır olmak üzere. Sen onunla ilgilen, iyi olduğuna emin olunca da yanıma gel. Görüntüleri benimle birlikte izlemeni istiyorum." dedikten sonra hızlı adımlarla uzaklaştı.
Lana adamın gidişini izleyen Chris'e baktı.
"Chris.." Sesi çok zayıf çıkmıştı. Boğazını temizlemeye çalıştı ama acıdığını farkedince yutkundu. Chris eliyle kol altından destekleyerek onu kaldırıp sırtını duvara yaslayacak şekilde oturttuğunda Lana başını kaldırıp Chris'in gözlerinin içine baktı.
"Bana neden söylemedin Chris? Sen benim bu hayatta en güvendiğim insanlardan biriydin. Bunu benden nasıl saklarsın?" dedi Lana.
Chris başını avcuna dayayıp kafasını salladı ve bir süre öyle kaldı. Sonunda kafasını kaldırdığında pişmanlık dolu gözleriyle Lana'ya baktı. "Söyleyemedim Lana. Doğru zamanı bekledim ama o kadar çok şey yaşadık ki bir türlü o anı bulamadım. Sıradan babanı ne kadar sevdiğini gördüm, belki de kafandaki bu resmi bozmak istemedim bilmiyorum ama yapamadım. Buraya geldikten sonra da zaten çok şey yaşamıştın, biraz olsun huzurlu ve mutlu bir zaman vermek istedim sana. Duyacağın şeylerin seni çok üzeceğini biliyordum. Bunların hiçbiri beni haklı çıkarmıyor farkındayım ama sen söz konusu olduğunda seni her şeyden korumaya çalışıyorum ve bu yüzden hata yapıyorum." dedi Chris.
Lana bir süre hiçbir şey söylemeden ona baktı. Gözleri birbirine kilitlenmiş bir şekilde öylece durdular. Sonra Lana usulca başını salladı. "Seni anlıyorum Chris. Daha doğrusu anlamaya çalışıyorum ama yine de içimin bir parçası beni korumandan, benden bir şeyler saklamandan nefret ediyor." Dedi. Chris'in yüz ifadesini görünce iç çekip ekledi. "Seni affetmek istiyorum ama bana bir şey için söz verir misin?"
Chris umutla ona bakıp başını salladı. "Evet tabii ki, ne istersen." dedi.
Lana uzanıp ellerini tuttu. "Bana bir daha hiç yalan söylemeyeceksin ve bir şey saklamayacaksın. Duyacağım şeyin beni üzeceğini bilsen bile her şeyi benimle konuşacaksın. Söz mü? Bir kere daha benden bir şey saklarsan seni affedemem Chris. O yüzden lütfen bana söz ver."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ / Dönüşüm Serisi 2. Kitap
FantasySabırsızlıkla beklediğiniz an geldi. Çok sevilen Dönüşüm Serisi'nin ikinci kitabı Melez yayında! İlk kitap olan "Sıradan"ı profilimden okuyabilirsiniz. ---Tanıtım-- Lana Sıradan'lardan olmadığını öğrenmişti. Şimdi hem kim olduğunu hem de güç...