Bölüm 25/ Hayaller

491 60 74
                                    

Darla'nın peşinden hızlıca yürürken kalbimin atışını kulaklarımda duyabiliyordum. Neler olduğunu sormuştum ama bana gelip kendim görmem gerektiğini söylemişti.

Onun peşinden toplantı odasına girdiğimde bakışlarımla odadaki insanları tararken nefesimi tuttum. Gözüm önce Darla'nın hemen yanına gidip sarıldığı Chris'e takıldı. Onun hayatta ve iyi olduğuna memnundum. Sonra yanındaki Aliza ile göz göze geldiğimizde bana gülümsedi ve bakışlarını odanın diğer tarafındaki Alexander'a çevirdi. Ben de oraya doğru döndüğümde tuttuğumu bile farketmediğim nefesimi yavaşça bıraktım. Alexander'ın yanında duran ve bana sevgiyle bakan gri gözler benimkilerle buluştuğunda vücudumda oluşan ani rahatlama ile inledim. Chad bana özlem dolu bir bakış attıktan sonra gülümsedi ve yanında duran kişiye baktı. O zaman fark ettim. Bana sırtı dönük olan kişinin duruşunda, geniş omuzlarında, koyu kumral saçlarında bir aşinalık vardı. Daha arkasını dönüp yeşil hareler barındıran ela gözlerini bana çevirmeden önce onu tanımıştım. Nasıl tanımazdım ki? O benim en iyi arkadaşımdı.

Koşup kendimi Simon'un kollarına atarken, Simon'un dudaklarından o çok iyi bildiğim kahkaha döküldü. Beni hafifçe kaldırıp çevirdi ve yüzünü boynuma gömdü. Birbirimize öyle sıkı sarılıyorduk ki ikimizden biri birkaç kemiğini kaybetmiş olabilirdi. Sonunda biraz geri çekilip yüzüme baktı. "Öldüğünü sandım Lana. Lanet olsun, seni bir daha göremeyeceğimi sandım. Bu nasıl bir his biliyor musun?" dedi ama sözlerinde kızgınlık yoktu.

Başımı salladım. "Elbette biliyorum Simon. Kollarımda kalbinin durduğu anı bana unutturabilecek bir şey yok bu hayatta. Senin de bunu yaşadığın için üzgünüm ama neler olduğunu bilseydin seni sorguladıklarında hayatın tehlikeye girerdi. Yine de bunu yaşadığın için üzgünüm." dedim pişmanlıkla.

Eliyle, ona sarıldığımda yamulttuğum gözlüğünü burnunun üstüne itip düzelttikten sonra bana gözlerinde şefkat dolu bir ifadeyle baktı. "Şimdi karşımdasın ya, artık hiçbirinin bir önemi yok." dedi ve kafasını çevirdiğinde yanağınından başlayıp kulağına kadar devam eden yanık izini gördüm. Yer yer kabuk bağlamış ve derisi bozulmuştu. Derin bir iç çektim. Joseph'in bahsettiği yara bu olmalıydı, benimle ilgili sorgulanırken cevap vermeyi reddettiği için bunu yaşamıştı. Üzgün bir şekilde elim istemsizce yanağına uzanınca Simon elimi tutup indirdi.

    "Hayır Lana, iyileştirmeni istemiyorum. Bana yaptıklarını hatırlamak istiyorum ki, o gün geldiğinde ne için savaştığımı unutmayayım." dedi kararlı bir şekilde. İtiraz edip yüzünden o izi silmek istiyordum ama Simon'un gözlerine baktığımda bana izin vermeyeceğini anladım. Usulca başımı sallayıp istemeden de olsa kabullendim.

Sanki oda bir anda sessizleşmişti. Başımı çevirip etrafıma baktığımda herkesin durup bizim kavuşmamızı izlediğini farkettim. Chad ile göz göze geldiğimizde anlayışla başını sallayarak gülümsedi.

"Lana?"

Mia'nın sesini duyunca ona doğru döndüm ve sarı saçları bir anda görüşümü kapatırken ben de ona sarıldım. "Mia seni gördüğüme çok sevindim." dedim.

   "Ben de seni. Hayatta olduğunu duyunca öyle mutlu olduk ki. Simon'u bir daha gülerken göremeyeceğimi sanmıştım." dedi kederli bir şekilde Simon'a bakarak.

   Önce Mia'ya sonra da Simon'a baktım. "Burada olmanıza çok sevindim ama anlamıyorum. Buraya nasıl geldiniz? Siz de savaşa gelenler arasında mıydınız?" diye sordum kafam karışmış bir şekilde.

    Simon ağzını açtı ama konuşan Alexander oldu. Bize doğru yaklaştı ve karşımda durdu. "Bir savaş olmadı. Kimse gelmedi." dedi.

    Bir süre öylece kalıp ona baktım. Şaşkınlıktan kısa süreliğine düşünmeyi bırakmış gibiydim. Sonunda kendimi toparladığımda "Dün geceden beri yoksunuz, sizden hiç haber alamadık. Savaş olmadıysa neredeydiniz?" diye sordum ama sonra sesimin biraz fazla hesap sorar gibi çıktığını farkettim. Alexander'ın yüz ifadesi de bunu doğrular bir haldeydi. Kaşlarını çatarak bana baktı ve "Sen de diğer herkesle birlikte, açıklama yaptığım sırada öğrenirsin." dedi ve her zaman peşinde dolaşan adamlarını da arkasına takıp odadan çıktı.

MELEZ / Dönüşüm Serisi 2. KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin