MELEZ / Dönüşüm Serisi 2. Kitap

"Elit" 8. Bölüm

    Adam uzanıp elini omzuma koydu ama bu dostça bir tutuş değildi. Sonra gözlerimin içine bakıp, "Mesaj şu Lana, biz düşmanlarımızı affetmeyiz. Bizim tarafımızda olmayan kimse bağışlanmayacaktır." dedi.

   Şaşkınlıkla adama baktım. "Beni öldürecek misiniz?" diye sordum umduğumdan daha kısık çıkan bir sesle.

   Arnold Mills bir süre gözümün içine baktıktan sonra dudakları acımasız bir gülüşle kıvrıldı. "İşimize yaradığın ve hata yapmadığın sürece hayatta kalmana izin verebiliriz." dediğinde bir an için rahatladım ama sonra tehditkar bir şekilde bakarak cümlesine devam etti. "Ama dediğim gibi, bizim tarafımızda olmayan kimseyi bağışlayamayız."

   Kafam karışmıştı. Sadece "Anlayamıyorum." dedim. Bu adamı güldürdü.

    "Bana senin çok zeki bir mühendis olduğunu söylemişlerdi. Düşün bakalım Lana. Cevabı bulacaksın." dedi.

    Bir süre daha kafa karışıklığıyla adama baktım ama sonunda ne demek istediğini anladığımda ağzım şaşkınlıktan daha da açıldı. "Sizin tarafınızda olmamı mı istiyorsunuz?" dedim inanamayarak. Bu adam kafayı yemişti.

  Arnold Miller başını salladı. "Evet ve bunu canlı yayında herkesin önünde yapacaksın. Birlik dediğiniz o isyan topluluğu da bunu izliyor olacak. Anlıyorsun ya, mesajı herkes alacak." dedi memnun bir şekilde.

    Kafamda bu teklifi düşündüm. Gerçi seçeneğim olmadığı için bu bir teklif sayılmazdı. Verebileceğim tek bir cevap vardı ve Arnold Mills de bu cevabı biliyordu. O yüzden hiç bir şey söylemedim. Sadece kafamı salladım.

   "O zaman herkes hazırsa yayına geçebiliriz." dedi son kısımda sesini yükselterek kameralarla ilgilenen adama baktı. "Başlayabilirsiniz."

     Kameraman adam birkaç kişiye emirler verdi, odanın tavanındaki spot ışıklar yandı. Az önceki adam yanıma gelip beni Elena'nın yanına doğru çekiştirip, "Sen burada duracaksın." dediğinde yanıbaşımdaki o nefret ettiğim yüze bakmadan söylediği yere geçtim ama avuç içlerim öfkeden terlemeye başlamıştı.

Sonunda adam Arnold Mills'e eliyle işaret verdiğinde kameranın ışığı yandı. Arnold Mills kameraya doğru birkaç adım atıp ellerini yana doğru açtı ve konuşmaya başladı. "İyi akşamlar Mobilium ve topluluk üyeleri. Bu akşamki zorunlu yayınımızda yeni önlemler ve yasaklarla ilgili sizinle paylaşmak istediğimiz önemli bilgiler var. Biliyorsunuz ki son zamanlarda kendilerine isyancılar diyen bir grup hainle mücadele ediyoruz. Bu insanların amacı duvarların içinde oluşturduğumuz bu huzur dolu düzeni bozmak. Size verdikleri gerçekliği olmayan vaadlere kanıp, olmayacak özgürlük fikirleriyle kafanız karışmasın diye bir kaç noktayı açıklığa kavuşturmak istiyoruz." dedikten sonra, eliyle kapıya yakın bir noktada benim göremediğim birine işaret verdi ve bir sedyenin üzerinde bir adam içeri doğru taşındı. Adam bize doğru yaklaşırken bile morarmaya başlamış ten rengini görünce adamın yaşamadığını görebiliyordum. Bu adamı neden getirdiklerini anlamayarak Arnold Mills'e baktığımda onun da bana baktığını gördüm ve başıyla yanına gelmemi işaret etti.

Yanına gittiğimde başını yine kameraya çevirerek konuşmaya başladı. "İsyancılar en son saldırılarında bizim için değerli bir meclis üyesi Eliti öldürdüler. Bu adam-" eliyle sedyede yatan cansız bedeni gösterdi- " iyi bir arkadaş, iyi bir Elit ve iyi bir babaydı ve sadece Elit olduğu için İsyancılar tarafından acımasızca öldürüldü." dedi öfkeli bir şekilde kaşlarını çatarak. Sonra dönüp tekrar bana baktı ve başıyla adamı işaret ettiğinde benden ne istediğini ve onların tarafında olduğumu herkese nasıl göstermemi istediklerini anladım. Bir an için hareket edemedim, istediği şeyi yapmamayı düşündüm ama sonra kulaklarımda Birlik'i ve içindeki herkesi nasıl ateşe vereceğini söyleyişi çınladı. Bunu kendim için değil, onlar için yapacaktım. Bu kez arkadaşlarım benim hain olduğumu düşüneceklerdi ama güvende olacaklardı.