MELEZ / Dönüşüm Serisi 2. Kitap

Bölüm 13/ Dejavu

Lana Birlik'e geldiğinden beri aylar geçmişti. Artık buradaki yaşama iyice alışmış, hatta diğer insanlar gibi çalışmaya başlamıştı. Öğlene kadar revirde Chris'e yardım ediyor, sonrasında tarlalara gidip bitkilerle ilgileniyor, olgunlaşan meyve ve sebzeleri toplarken üreticilere yardım ediyordu.

    Tarlalarda çalışan Su Hükümdarı Elitler ile arası çok iyiydi. Daha önce toplulukta yaşarken hep onların yanında kendilerini değersiz hissederlerdi ama burada Elitler onlara eşitleri gibi davranıyordu. Lana'nın önyargıları kırılmış, Elitleri arkadaş olarak görmeye başlamıştı. Onlar da Lana'yı seviyor, bitkilerle nasıl ilgilenmesi gerektiğini öğretiyorlardı.

    Aslında Lana'nın tarlalarda çalışmaya başlamasının nedeni ilk başta Dan amca ile yakınlaşıp ondan babasıyla ilgili bilgi almak istemesiydi. Ama yaşlı adamın ağzı baya sıkıydı. İlk gün ona babasının bir Elit olduğunu söylediğinden beri Lana'nın babasıyla ilgili konuşmayı inatla reddediyordu. Lana ne zaman bu konuları açacak olsa dudaklarını sıkıca bastırıyor huysuz bir ihtiyar gibi sessizce gözünü uzağa dikiyordu. Lana öyle zamanlarda konuşmanın bittiğini ve gitmesi gerektiğini anlıyordu.

   Babasıyla ilgili bir şey sormadığı zamanlar Dan amca aslında gayet konuşkan ve neşeli bir adamdı. Lana ondan bir sürü ilginç bilgi öğreniyor, topluluğun ilk kurulduğu zamanlara dair hikayeleri dinliyordu. Anlattıklarını dinledikçe adamın gösterdiğinden de yaşlı olabileceğini farketmişti. Hatta bir keresinde adamın ilk Mobilium kubbesi yapılırken orada çalışan mühendislerden biri olduğunu öğrenmişti.

   Yaşlı adama kendisinin de Kubbe için iklimlendirme mühendisi olarak çalıştığını söyledikten sonra Dan amca daha bi saygıyla bakmaya başlamıştı. En son orada yaşarken kubbe için tasarladığı havalandırma sistemini yaşlı adama anlattığındaysa tam not almıştı. Adam projenin detaylarını dinledikçe Lana'yı zekası için tebrik etmiş, gördüğü en iyi mühendislerden biri olabileceğini söylemişti. Lana bunun üzerine, ortamın enerjisinden faydalanıp tekrar biyolojik babasının kimliği ile ilgili bilgi almaya çalışmıştı ama yaşlı adam hemen yine sert yüzünü takınmıştı.

     "Bu zamana kadar onun kim olduğunu bilmediğin için hayatta kalmışsın genç bayan. Annenin seni korumak için ördüğü bu duvarı ben yıkmayacağım. Hem o umduğun gibi bir adam değil, bilmesen daha iyi." demişti ve ondan alabildiği ilk ve son cümle bu olmuştu.

     Çalışmadığı zamanlarda arkadaşlarıyla vakit geçirmeye çalışıyordu ama Maya vaktinin çoğun Ian'ın ölümü sonrası bunalıma giren Blake'e ayırıyordu. Sara da aynı şekilde çoğu zaman Arlo ile birlikteydi ve bu da Lana'nın onlarla takılmasını zorlaştırıyordu. Arlo'ya karşı artık apaçık bir düşmanlık göstermese de yine de onunla aynı ortamda olmaktan hoşlanmıyordu. Arlo ve Sara'nın ilişkisi artık herkes tarafından bilinen hale gelmişti, zaten hep el ele gezdikleri için saklamaya çalıştıkları da yoktu.

    Lana son zamanlarda Chris'i özlüyordu. Sabahları revirde beraber çalışıyor olsalar bile araları eskisi gibi değildi. Lana onun kendisinden uzaklaştığını hissediyordu ama sebebini bile bilmiyordu.

    Chris revirde işi bittikten sonra vaktinin çoğunu babasının emriyle alttaki mağarada tutsak olan Darla'nın hücresinin önünde geçiriyordu. Lana bunu Alexander'ın adamları yemekhanede muhabbet ederken öğrenmişti.

   Chris'e neden oraya gittiğini sorduğunda görev için olduğu cevabını almıştı ama içinde onu huzursuz eden bir şeyler vardı. Chris içine kapanmıştı, Lana'ya artık hiç bir derdini anlatmıyordu. Ian'ın ölümünden sonra o da Blake gibi içinden çıkamadığı bir depresyona girmişti ve Lana'nın ona yardım etmesine izin vermiyordu.