"Elit" 12. Bölüm

450 61 99
                                    

Lana Shaw

Büyük bir patlama sesi ve sarsıntıyla yatağımdan fırlayıp masanın yanına sığındım. Kalbim korkudan hızlı hızlı çarpıyordu. Neler olduğunu, o sesin ne olduğunu bilmiyordum ama iyi bir şey olmadığını hissediyordum.

Karnıma aniden yakıcı bir acı saplandığında kıvranarak dizlerimi karnıma çektim. Kesik kesik nefes alıp acının dinmesini bekledikçe tam tersine daha da artıyordu. Yanımda duran masadan güç alarak ayağa kalkıp yatağa ulaşmaya çalıştım ama tekrar bir acı dalgasıyla olduğum yere yığıldım. Kendimi soğuk betona bıraktığımda diğerlerinden daha kesin bir acıyla dudaklarımdan bir çığlık döküldü ve sonra kalbimi neredeyse durduracak bir şey oldu. Bacaklarımın arasında bir ıslaklık hissettiğimde korkuyla elimi aşağı götürdüm ve altımdaki pantolonun üstündeki ıslaklığa dokundum. Elimi yüzümün önüne getirdiğimde kanı görmemle ağlamaya başladım.

Hayır.. Hayır.. Hayır.. Bu olamazdı. Daha çok erkendi. O Chad'in bebeğiydi. Onu kaybedemezdim..

Panikle beynim düşünmeyi bırakmış gibiydi. Acıdan kıvranırken olduğum yerden kalkamıyordum. Çaresizce etrafa yayılmaya başlayan kanımın içinde yatarken aklımda Chad vardı. Yanımda olmasına ihtiyacım vardı.

"Yardım ediiiiiin!" diye bağırdım boğazım yırtılırcasına. "Lütfen yardım edin. Bebeğime yardım edin!"

Kapının dışındaki koridordan telaşlı ayak sesleri geliyordu ama kimse durup kapının önünde beklemeden koşup uzaklaşmaya devam ediyordu. Dışarıda bir şeyler oluyordu ve ben burada unutulmuştum.

Kimse yardıma gelmeyecekti..

Tam bunu düşündüğüm sırada bana yardım edebilecek tek kişi olduğunu hatırladım. Panikle düşünememiştim ya da belki de sadece başkalarına yardım etmeye odaklandığım için kendimi nasıl koruyacağını unutmuştum. Kendine sadece ben yardım edebilirdim.

Elimi karnıma koyup gözlerimi kapattım ve içimdeki bütün gücümü bebeğime aktarmaya çalıştım. Gücümle birlikte sevgimi, ihtiyacımı ve endişemi.

Belki bu bebeği planlamamıştık ama onun varlığını öğrendiğimden beri onun varlığı bana mutluluk ve güç vermişti. Şuan bebeğimin iyi olmasından daha fazla hiç bir istediğim yoktu bu hayatta ve bu yüzden bütün gücümle onun iyi olmasına odaklandım. Bebeğime sımsıkı tutundum, onun da bana tutunması için.

Ellerimden karnıma, oradan bütün vücuduma bir sıcaklık yayıldı ve ağrı yavaş yavaş dindi. Doğrulup oturdum ve parmaklarımla yavaş hareketlerle karnımı okşadım. "İyi misin bebeğim? Lütfen iyi ol." dedim yanaklarımdaki yaşlar kandan ıslanmış üstüme damlarken.

Ağrı kesilmişti, artık canım yanmıyordu ama başarıp başarmadığımı bilmiyordum. Bebeğimin iyi olduğunu görememek kalbimi acıtıyordu. Çaresizce, tek başıma bu soğuk hücrede başımı dizlerime dayayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Tam o sırada onu hissettim. Bir şey çok hafif, kelebeğin kanadını çırpışı kadar hafif bir çırpınma içimde hareket etti. Umutla karnımı okşadım. Ve bir kıpırtı daha. Bu kez daha güçlüydü. En son kaburgalarıma doğru minik bir tekme yiyince dudaklarımdan bir gülücük döküldü. Bebeğim iyiydi, ben iyiyim diyordu.

Kapının tıkırtısını duyunca bacaklarımla kendimi geri itip korkuyla duvara yapıştım. Dışarıda elektrikler gitmişti, kapı açıldığında önce sadece koridorun karanlığını ve önünde duran gölgeyi gördüm. Kalbim kulaklarımda atarken gölge öne doğru birkaç adım attı ve yüzünü seçebildim.

MELEZ / Dönüşüm Serisi 2. KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin