"Duvarı yıkacağız ve Delileri içeri sokacağız."
Bir kere daha emin olmuştum ki Alexander da onlardan biriydi. Bir Deliydi ve içinde benim bile iyileştiremeyeceğim karanlık bir noktası vardı ve deliliğe susamıştı.
"Kesinlikle Hayır!" Sesim beklediğimden yüksek çıkmıştı. En son Delilerin duvarın içine girdiği gün olanları hatırlayınca ürperdim. "Burada yaşayan masum insanlar var. Delileri içeri alırsanız onların da canı yanacak! Babam gibi masum insanlar da ölecek. Bunu yapamazsınız."
Alexander'ın sabrı taşmak üzereydi, üstüme diktiği gözlerini kısarak, "Bu senin kararın değil. Öyle olsaydı bile daha iyi bir fikrin var mı dikkatlerini dağıtıp oğlumu kurtarmak için?"
Ağzımı açıp kapadım, söyleyecek bir şey bulamadığımı görünce Alexander'ın dudakları alay edercesine kıvrıldı. "Ben de öyle düşünmüştüm." Sonra adamlarına dönüp, "Patlayıcıları konuştuğumuz noktalara yerleştirin. Güneş batar batmaz başlıyoruz." dedi.
Bu plan tamamen saçmalıktı. Kim bilir kaç insanın annesi babası, sevdikleri ölecekti? Alexander'ın umrunda bile değildi, hayatta değer verdiği tek kişiyi, oğlunu kurtarmak için herkesi feda etmeye hazırdı. Peki o insanlar? Sevdiklerini feda etmeye hazır mıydı. Bu düşünceyle Alexander'ın arkasından bağırdım. "Bekle!"
Alexander sabırsızca dönüp bana baktı. İyice sinirlenmeye başladığını görebiliyordum. Yine de geri adım atmadım. "Fikrimi sormuştun. Duvarı yıkmak zorunda değilsiniz."
Alexander bana doğru yürüyüp delici bakışlarını gözüme dikip öfkeyle soludu. "Neymiş fikrin?" diye sordu sinirle.
"Chris'i kurtarmak için dikkat dağıtmaya ihtiyacınız var değil mi?" dediğimde sabırsızca başıyla onaylayıp devam etmemi istedi. "O halde onların dikkatini dağıtacak bir şey biliyorum. Chris'i kaçırmalarının tek sebebi Chad'di. Sen bir baba olarak nasıl ki oğlunu geri almak için her şeyi yapıyorsan eminim Başelit de aynısını yapacaktır. Oğlundan sonra çok istediği biri daha var. Elinden kaçırdığı için bozulan imajını, yakalayarak düzeltmek isteyeceği biri." dediğimde Chad konuşmanın gidişatını anlamış gibi kolumu tutup beni yüzüne bakmaya zorladı.
"Hayır Lana! Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama kendini feda etmeyeceksin. Buna izin vermem." dedi çıldırmış gibi eliyle saçlarını karıştıracak.
Alexander gelip Chad'le aramıza kolunu uzatarak, "Kızın planını bir dinleyelim. İlgimi çekti." dedi.
Chad bakışlarını Alexander'a çevirdiğinde panik bütün vücudumu sardı çünkü şuanda Chad beni korumak için herkesi yakabilecek biri gibi gözüküyordu. Göz ucuyla Chad'in parmaklarında çatırdamaya başlayan elektriği görünce hemen korkarak Chad'in göğsüne elimi koyup onu sakinleştirmeye çalıştım. "Lütfen bir dinle önce. Kimseyi feda etmiyorum. Sadece dikkatlerini dağıtacağız. İşe yarayacak Chad, bana güven lütfen." dedim yalvarırcasına.
Chad bir süre tepkisiz bir şekilde yüzüme baktı. Zaman ve etrafımızdaki her şey donmuş gibiydi. Sonra elini uzatıp yanağımı usulca okşadı. "Neden sana asla hayır diyemiyorum?" dedi boğuk bir sesle.
Elimi uzatıp yanağındaki elini tutup öptüm. "Teşekkür ederim." dedikten sonra Alexander'a döndüm. "Chad ile birlikte duvara gidip kaçmaya çalışıyormuşuz gibi yapacağız ve bizi görmelerini sağlayacağız. Leonard Shaw'ın bizim buradan çıkmamıza izin vermeyeceğine eminim. Mutlaka engellemeye çalışacaktır. Siz Chris'i kurtarana kadar size zaman kazandırabiliriz." dedim.
Alexander düşünceli bir şekilde çenesindeki kirli sakalı sıvazladı. Gözlerini benimkilerden ayırmamıştı. Sonra usulca başını salladı. "İşe yarayabilir." dedi ve sonra arkasına dönüp bizi dinleyen Joseph ve Michael'e baktı. "Siz ne düşünüyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ / Dönüşüm Serisi 2. Kitap
FantasíaSabırsızlıkla beklediğiniz an geldi. Çok sevilen Dönüşüm Serisi'nin ikinci kitabı Melez yayında! İlk kitap olan "Sıradan"ı profilimden okuyabilirsiniz. ---Tanıtım-- Lana Sıradan'lardan olmadığını öğrenmişti. Şimdi hem kim olduğunu hem de güç...