Mutsuzluk ve sıkıntı mutlaka bir kötülüğün cezası, huzur ise bir iyiliğin karşılığıdır.Hayatımda nasıl bir iyilik yaptım da o bana geldi diye düşünüyordum.Beni sahiplenmesi hayatımdaki kimsesizliğin verdiği kırılganlığı alıp götürüyordu.Bunları düşündüğümde takındığım tavrın gereksiz olduğunu anladım.Ben Demir Doğaner'in sevgilisiydim ve o çekinmeden elimi tutabiliyorsa ben neden yapamıyordum biz birbirimizi böyle kabul etmemiş miydik?
Hale hanımın karşısında tavrımı değiştirerek ben de Demir'in elini sıkıca tuttum.İyi geceler dileyerek yanımızdan duyduklarını idrak etmeye çalışarak ayrıldılar.
"Hale hanım kesin holdingdekilere bizden bahsedecektir."diyerek Demir'in yüzüne baktım.
"Bahsetsin elbet bir gün öğreneceklerdi kafana takma."dedi rahatlığı beni şaşırtıyordu.
"Yani orası öyle mutlaka duyulacaktı bir şekilde."diyerek kendimi duruma alıştırmaya çalıştım.
"Bu akşam benimle mi kalsan acaba."diyerek gözlerini üstümde gezdirdi.
"Maalesef eve gitmem gerekiyor Yaren beni bekler hem biraz özle beni."
"Kendine bu kadar alıştırdıktan sonra hasret bırakıyorsun yani." dediğinde sesi mutsuz çıkmıştı.
"Bu durum benim içinde geçerli."dedim.
"Öyle olsun bakalım."diyerek saatine baktı.Çok geç olmadan kalktık.
Evin olduğu sokağa girdiğimizde Demir arabayı durdurdu ,artık ayrılma vaktiydi.Uzanarak dudaklarına uzun aşk dolu bir öpücük bıraktım.İyi geceler dileyerek arabadan indim.
---
Eve girdiğimde Yaren salonda oturuyordu.Beni görünce hafif kaşlarını çattı.
"Demir'i bulduğundan beri evin yolunu unuttun Derin."diyerek lafını soktu.
"Ne alakası var dün gece uyuyakalmışım sen de hemen tersle."dedim suratımı astım.
"Daha çok yeni ilişkiniz bazı şeyleri hızlıca yaşayıp tüketmeyin ben senin üzülmeni istemiyorum."diyerek halam gibi konuşmaya başlamıştı.
Yaren'e hak vermiyor değildim.Haklıydı Demir söz konusu olunca her şey çok hızlı ilerliyordu.2 ay sonra evlenmek istediğini söylemişti bile ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.Bildiğim tek şey Demir'i çok sevdiğim ve hayatımı onunla geçirmek istediğimdi.
Odama geçerek üstümdekilerden kurtuldum.Pijama takımımı giyip kendimi yatağa attım.Bugün yeterince yorulmuştum gözümü kapatır kapatmaz uykunun kollarına düştüm.
---
2 HAFTA SONRA
Bugün halam ve Teoman ağabey İstanbul'a geliyordu. Hava alanında karşılamamızı kabul etmemiş taksiye binip geliriz demişti her zaman ki otoriter Suzim.
Yaren'le birlikte evin bütün eksiklerini almıştık.Halama mahcup olmak istemedik ben de ilk maaşımla evin bütün yiyecek masrafını karşıladım.Benden mutlusu yoktu kendi paranı kazanıp, harcamak kadar güzel bir şey olamazdı.
Yaren'le mutfağa girip halam ve Teoman ağabeyin en sevdiği yemekleri yaptık.Masayı hazırlamaya başladım.Kapının zili çalınca Yaren'le ikimiz koşarak kapıyı açtık.
Halamı görür görmez ikimizde kucağına atladık.İkimizin de en mutlu günüydü.Halamdan sonra Teoman ağabeye de sarıldık.Hep birlikte salona geldik.Halam masayı görür görmez gülmeye başladı.
"Maşallah benim kızlarıma döktürmüşsünüz."diyerek bizi takdir etti.
"Hepsini sizin için yaptık anne."dedi Yaren annesini özlediği her halinden belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METRES
RomanceSakalları yüzüme ince çizikler atıyordu.Nefesini kulağımda hissetmem irkilmeme neden oluyordu. "Beni seviyor musun"dedi fısıltıyla daha da yaklaşarak nefesini boynumda hissediyordum.Kalbimin sesini duyabiliyordum. "Hayatımdaki her şeyden çok" diyer...