3.Bölüm 💜

2.7K 192 20
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💜

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

"İş meselesini ne yaptın?" diye sordu arkadaşı genç çocuğa. Genç çocuk çayını yudumlayıp konuştu.

"Hâlâ arıyorum. Bulamadım henüz." dedi sıkıntıyla oflayarak ve masanin üstünde duran gazeteyi alıp iş ilanları sayfasına bakmaya başladı iş bulabilme umuduyla. Mavi gözleri, umutla gazetenin sayfasında gezerken 'Yardımcı Aranıyor!' ilanıyla parladı. "Galiba buldum." dedi yüzündeki gülümsemeyle.

"Oha ne çabuk! Daha demin bulamadım demiştin." dedi kahverengi gözlü çocuk, arkadaşına.

"Şimdi buldum. Bak." dedi ilânı arkadaşına gösterirken.

"Ne yardımcısı aranıyormuş?" diye sordu çocuk ilanda gözlerini gezdirirken.

"Bilmiyorum. Fazla ayrıntıya girilmemiş. Sadece yatacak yer, yemek, sigorta varmış ve en önemlisi de dolgun maaş." dedi genç çocuk.

"Hemen kalk git konuş işi kimse kapmadan." dedi kahverengi gözlü çocuk arkadaşını, kolundan dürterek.

"Hidayet, kolumu sal abicim. Arada bir lazım oluyor. Bana kalsın he ne dersin?" dedi kolunu ovarak.

"Kanka kusura bakma bazen unutuyorum boksör olduğumu." dedi mahçup şekilde. Mavi gözlü çocuk gülümsedi.

"Halbuki aklından çıkmaması gerekiyor. Şu cüsseye bak. Birine yanlışlıkla çarpsan üç ay komada kalır." dedi gülerek.

"Oh, iş buldun keyfin yerine geldi. Dalga da geçiyorsun. Ama bence ara şu numarayı da işi garantile kimse kapmadan." dedi ve o daha cümlesini bitiremeden genç çocuk numarayı aramıştı bile. Telefonda kısa sayılabilecek bir konuşmadan sonra telefonuna gönderilen konuma gitmek için ayaklandı.

"Abicim ben gidiyorum. Yüz yüze görüşmek için çağırıyorlar. Dua et bu sefer olsun. Eğer olursa ilk maaşımla sana yemek ısmarlayacağım." dedi arkadaşının zayıf noktasına dokunarak.

"Ooff hatim bile indiririm." dedi arkadaşı gülerek. Genç çocukta güldü ve keyfi yerine gelmiş bir şekilde çıktı arkadaşıyla oturduğu evden. Biraz yürüdükten sonra telefonuna gelen konuma baktı. Haritalara girdi ve yaklaşık bir saatlik uzaklıkta olduğunu gördü. Otobüs durağına ilerlemeye başladı. Cebinden kulaklığını çıkardı ve kulağına taktı. Müzik dinleyerek yürümeye başladı. Kısa bir bekleyişten sonra gelen otobüse bindi ve boş bir yere oturdu. Uzun süren otobüs yolculuğundan sonra indi otobüsten. Tekrar konuma baktı ve gideceği yerin beş dakika uzaklıkta olduğunu gördü. Haritayı açarak, yürümeye başladı ve telefondan, kadının geldiğini belirten mekanik sesi duyuldu. Genç çocuk kafasını kaldırınca bir villanın önünde olduğunu farketti. Ağzı açık kalmıştı çünkü bu villa hem çok büyük hem çok güzeldi. Villanın bahçesine girmek için demir kapıyı açtı ve rengarenk çiçeklerle dolu bahçe girdi görüş alanına. Bahçe aynı onun ruhu gibi rengârenkti. Mis kokan hanımeli çiçeklerinin arasından villanın kapısına ulaşmıştı.

Boğazını temizleyip zile bastı ve orta yaşlı bir kadın açtı kapıyı. Kadınla birkaç saniye bakıştıktan sonra sesini bulup konuşmaya karar verdi.

"Ben gazetedeki yardımcı ilanı için gelmiştim de..." dedi. Kadın başını sallayıp cevap verdi.

"Siz içeri buyrun. Salon bu tarafta. Bende beyefendiyle hanımefendiye haber vereyim." demesiyle kadının evin yardımcısı olduğunu anladı. Başını salladı ve kadının gösterdiği yere doğru ilerledi. Salona girdiğinde, abartılı bir dekorun olmadığını gördü. Hiç, dizilerde gördüğü villalara benzemiyordu. Salona adım atmıştı ki arkasından gelen sesle olduğu yerde durdu.

"Sen de kimsin?" diyen sesi duydu ve arkasına dönüp baktığında tekerlekli sandalyede, kendisiyle aynı yaşlarda, yeşil gözlü, siyah saçlı ve donuk bakışlı bir çocukla karşılaştı. Kalbi, nedendir bilinmez teklediğinde bunun üzüntüden olduğunu düşündü ve yeşillerle maviler birbirlerine yolculuğa çıkarken kader ağlarını örmeye başlamıştı bile...

Elimde varken atıyorum. Değerimi bilin veeee destek olun lütfen 🤗🙏🏻

Nasıl gidiyor? Yorumlarda belirtin lütfeeen 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💙

SEV YETER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin