19.Bölüm 💜

1.7K 123 9
                                    

İyi okumalar 💜

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

"İyisin değil mi sevgilim? İstersen bir gece daha kalalım iyi değilsen?" dedi Oğuz. Sabahtan beri bu soruyu kaçıncı soruşuydu kendisi bile bilmiyordu. Onur, sevgilisinin elini tuttu ve gülümseyerek cevap verdi.

"Sen yanımda olduğun her an iyiyim ben sevgilim. Beni merak etme." dedi. O sırada, Onur'un yattığı odadan içeri Oğuz'un annesiyle babası girdi. Oğuz ve Onur hızla ayırdılar ellerini. Haluk beyin yüzünde endişeli bir ifade vardı. Hande hanım da aynı şekilde. Onur aileden gibi olmuştu onlar için ve böyle bir şey yaşaması, hele ki eski doktorları yüzünden olması daha bir canlarını sıkmıştı.

"Nasılsın Onur iyi misin?" diye sordu Haluk bey. Yüzünde yaralar vardı ve bileği de sargılıydı.

"İyiyim Haluk bey. İyi hissediyorum en azından." diye cevapladı Onur. Oğuz geldikten sonra kendini daha iyi hissediyordu gerçekten de.

"Bunu sana Nezih mi yaptı?" diye sordu Haluk bey. Onur, önce Oğuz'a baktı ve bakışlarını Haluk beye çevirdi daha sonra.

"Üç kişilerdi. Biri Nezihti. Mesleğini yapamıyormuş. Bu yüzden hıncını benden aldı." dedi.

"Sadece işini engellemekle kalmamalıydım. Böyle bir şey yapacağını tahmin etmeliydim şerefsizin." dedi sinirle. O sırada telefonu çaldı. Telefonunu cebinden çıkarıp arayan kişiye baktıktan sonra hızla odadan çıktı. Haluk bey cidden barut gibiydi. Buradan da Onur'a ne kadar değer verdiği anlaşılıyordu.

"Geçmiş olsun Onurcum." dedi Hande hanım. Onur başını salladı yavaşça.

"Sağolun Hande hanım." dedi gülümsemeye çalışarak.

"Bizim yüzümüzden ne işler geldi başına?" dedi kadın üzgün bir şekilde.

"Hayır efendim. Sizin hiçbir suçunuz yok. Oğuz'a da söyledim. Siz hiçbir şey yapmadınız." dedi ve bakışları Hidayet'le buluştu. "Bu arada bu benim can dostum Hidayet." diye tanıttı Hande hanıma. Kadın gülümseyerek cevap verdi ve elini uzattı Hidayet'e.

"Tanıştığıma memnun oldum. Hande ben." dedi. Hidayet Hande hanımın elini hafifçe sıktı ve cevap verdi.

"Bende memnun oldum efendim." dedikten sonra Hande hanım elini çekti ve Onur'a baktı tekrar. Yüzü yara bere içindeydi.

"Ne zaman taburcu olacaksın? Doktor bir şey dedi mi?" diye sordu.

"Sizden önce geldi. Onur'u muayene etti. Taburcu etmek için evraklar gerekiyormus onları hazırlayıp gelecekmiş. Birazdan burada olur." dedi Oğuz.

"Tamam. O zaman hep beraber bize gidiyoruz." dedi ve Hidayet'e baktı Hande hanım. "Sende geliyorsun genç adam." dedi. Hidayet itiraz etse de Hande hanım kesinlikle dinlemiyordu. El mecbur, o da gidecekti.

Bir süre daha sohbet edildi hastane odasında. Daha sonra doktor geldi ve evrakları imzaladı Onur. Herşey tamamlanınca hastaneden çıkmışlardı. Hastane kapısındayken Haluk bey geldi yanlarına.

"Evet gençler. Gidiyor muyuz?" dedi. Oğuz başıyla onayladı.

"Biz zaten Deniz'in arabasıyla gelmiştik. Yine aynı şekilde gideriz. Hidayet'te bizle gelir. Olur mu Hidayet?" diye sordu.

"Olur tabii." dedi ve anlık olarak Deniz'le göz göze geldiler ve Deniz bakışlarını kaçırdı ilk.

"Tamam o zaman herkes arabalara, hadi bakalım." dedi Haluk bey ve herkes arabalara bindi. Hidayet, öne Deniz'in yanına bindi. Oğuz ve Onur'da arkaya bindiler ve eve doğru yola çıktılar. Oğuz ve Onur ellerini birbirlerine kenetlediler. Onur, başını Oğuz'un omuzuna koydu ve huzurla kapattı gözlerini, yüzüne bir gülümsemeyle. Oğuz'da gülümseyerek, başını Onur'un başına yasladı. O da gözlerini huzurla kapattı.

Herşey yoluna girmiş gibiydi. Tam net değildi ama öyle olacaktı. Oğuz ve Onur buna inanıyordu. Herşey güzel olacak diye düşünüyorlardı. Aşkları bu amansız savaşın içinden galip çıkacaktı.

Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💙

SEV YETER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin