18.Bölüm 💜

1.8K 138 15
                                    

İyi okumalar 💜

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Onur
Başımda korkunç bir ağrı hissediyordum. Gözlerimi henüz açamamıştım ama ayıldığımı biliyordum. Kulağıma bazı sesler geliyordu. Oğuz... Oğuz'un sesiydi bu. Bu sesle gözlerimi açmaya zorladım kendimi. Gözlerimi zor bela, yavaşça açınca görüş alanımda hemen Oğuz'u gördüm. Gözleri kızarmış, yüzü solgun görünüyordu. Ben gözlerimi açınca saçlarımı okşamaya başladı.

"Sevgilim. Uyandın sonunda." dedi gözünden akan yaşla. Elimi kaldırıp göz yaşını silmek istedim ama kolum kalkmadı. Üstümde bir ağırlık vardı. Anlayamıyordum bana neler olmuştu ki?

"Hı hım." diye anlamsızca mırıldandım sadece. Iki kelime etmek için konuşmak istedim ama boğazımın kuruluğu engel oldu. "Su." diye mırıldandım yine. Diğer yanımdan uzatılan sudan içtim pipetle. Boğazım ıslanınca iyice kendime geldiğimi hissettim. Bana su veren kişiye baktım. Hidayetti bu. Onu görünce hatırladım herşeyi. Onun doğum günü için mahalleye dönmüştüm. Yolumu Nezih itiyle iki arkadaşı kesip saldırmışlardı bana. Sağ elimde baskı hissedince oraya doğru baktım. Oğuz, elimi tutmuştu. Bende karşılık verdim tutuşuna ama bileğim sızladı.

"Iyi misin?" diye sordu titrek sesiyle. Gülümsemeye çalışarak cevap verdim.

"İyiyim. Üzülme artık. Baksana güzel gözlerin kıpkırmızı olmuş hep." dedim ama sesim çok halsiz çıkıyordu. O sırada odada başka bir ses duydum.

"Hidayet bey, bana kantine kadar eşlik eder misiniz?" diyen sesin sahibine baktım Deniz'di bu. Benim ona baktığımı farkedince gülümsedi. "Geçmiş olsun Onur." dedi.

"Sağol." dedim zorla. Hidayet'in yanına gidip kolundan çekiştirmeye başladı.

"Hadi gelin kantine gidelim. Hem Onur acıkmıştır. Yiyecek bir şeyler alalım." diyerek dev cüsseli Hidayet'i çekiştire çekiştire çıkardı odadan. Içimde uyanan gülme isteğiyle güldüm ama canım yandığı için o bile yarıda kaldı.

"İyi misin sevgilim?" diyen tatlı sesin sahibine çevirdim bakışlarımı. Bu kez elimi kaldırıp yanağını okşadım.

"İyiyim bitanem. Sen yanımdasın ya daha da iyiyim." dedim. Iyice yaklaşıp dudaklarıma bir öpücük bıraktı.

"Daha da iyi olacaksın. Elimden geleni yapacağım çabucak iyileşmen için." deyip duraksadı biraz. Sonra tekrar konuştu. "Bunu sana kimin yaptığını hatırlıyor musun?" diye sordu. Aklıma olanların görüntüsü geldi bir bir. Başımla onayladım.

"Hatırlıyorum. Üç kişilerdi. Sadece içlerinden birini tanıyorum. Zaten o da herşeyi açıklıyor." dedim.

"Kim onlar hemen gerekeni yapalım." dedi telaşla.

"Sakin ol sevgilim. Sen böyle yaparsan kim olduğunu söylemem. Önce söz ver bana sakin olacaksın." dedim.

"Tamam, söz veriyorum." dedi. Bir süre baktım güzel yüzüne. Bir daha bu güzelliği göremeyeceğimi düşünmüştüm orada, yerde bilincimi yitirirken.

"Nezih ve iki kişi daha vardı." dedim. Yüzü değişti. O güzel gözlerinin öfkeyle parıldadığını gördüm. Elimi tutan eli titremeye başladı. "Sakin ol lütfen güzelim. Iyiyim artık." dedim.

"Sakin mi olayım? Nasıl sakin olurum? Benim yüzümden bu hâle geldin!" dedi öfkeyle.

"Hayır hayır! Sakın öyle düşünme. Şu anki durumumun seninle hiç alakası yok cidden sevgilim. O şerefsiz mesleğini yapamamanın acısını benden çıkardı."

SEV YETER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin