5.Bölüm 💜

2.5K 165 37
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💜

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Onur
İşi kabul etmiştim ve villada kalacaktım artık. Bu yüzden eşyalarımı toplamak için Hidayet'in evine geri geldim. Kapıyı anahtarımla açıp içeri girdiğimde sessizlik karşılamıştı beni. Belki lavaboda falandır diye seslendim.

"Hido evde misin?" dedim ve ses gelmedi. Odama giderken banyonun önünden geçmem gerekiyordu ve tam banyonun önünden geçerken banyonun kapısının açılmasıyla korktum ve küfür savurdum korkuyla. Hidayette beni farketti ve aynı şekilde o da küfür savurdu.

"Hay ananı... Ne geziyorsun lan hayalet gibi? Bi ses ver bir şey yap amına koyayım. Ödüm koptu." dedi sinirle.

"Ay paşam ya ödü kopmuş. Ses verdim duymadın serseri baykuş ben ne yapayım?" dedim ve odama yürümeye başladım. O da belinde havlu, bir yandan da elindeki havluyla saçlarını kurutmaya çalışırken peşimden geldi odaya.

"Serseri baykuş ne lan?" dedi anlamayan gözlerle bakarken.

"Yaniii gece kuşu." dedim yanağından makas alıp.

"Hah! Ben mi gece kuşuyum? O eskidendi bi kere. Artık uslu bir çocuk oldum. Evden çıkmıyorum." dedi. Evet eskiden yani boksör olmadan önce geceleri barlarda falan çok takılıyordu ama son iki senedir dışarı çıktığını, hatta doğru dürüst içtiğini bile görmemiştim. "Hem sen benimle uğraşmayı bırak da söyle iş noldu kaptın mı?" dedi. Telefonumu şarja takıp arkama döndüm.

"Kaptım oğlum kaçar mı?" dedim ve omzuna vurdum bi tane. Adam kas yığınıydı eminim hissetmedi bile.

"Vay kardeşim benim." dedi ve o da patlattı bi tane omuzuma. Hafiften öne doğru eğildim ama toparladım hemen.

"Yavaş kardeşim yavaş." dedim ters ters bakarak.

"Zaten yavaştım. Dokundum sadece. Sen çok zayıfsan yapabileceğim bir şey yok." dedi kollarını yana açarak.

"Neyse neyse tamam. Git üstünü giyin hasta olacaksın. Bende toparlanayım ufak ufak." dedim. Yüzü düşerken cevap verdi.

"Off sen şimdi gidince ben tek kalacağım yine." dedi ve üzgün bir ifadeyle yatağımın kenarına oturdu. Bense ayakta dikiliyordum hâlâ.

"Yapma ama böyle." dedim çünkü üzülüyordum. Hidayet çok yakın arkadaşımdı ve hayatımda tek değer verdiğim kişiydi. Ailem zaten beni yönelimim yüzünden sildiler. Hidayet benim hayatımdaki herşeyimdi.

"Ne vardı işe girecek? Geçiniyorduk ne güzel. Hadi işe giriyorsun yatılı işe niye giriyorsun?" dedi. Aynı bir çocuk gibiydi şu an.

"Sana yük olmak iste-" dediğim anda sözümü kesti.

"Amel defterini kapatırım senin konuşma daha fazla. Kardeşimsin sen benim. Ne yükü lan? Bu hayatta senden başka kimim var? Sen benim hiç tadamadığım kardeşlik duygusunu yaşattın bana. Yeri geldi abi oldun, yeri geldi kardeş, yeri geldi baba, anne. Herşey oldun lan bana. Şimdi gelmiş yük diyorsun." dedi. Sanırım... Ağlayacaktım. Dolu gözlerimle yanına oturdum.

"Hidayet. Sen de benim için çok değerlisin. Ama hayatından çıkmıyorum. Evden gidiyorum sadece. Biliyorum hâlâ gök gürültüsünden korkan koca bir bebeksin. Belki bir daha gök gürlediğinde yanında olamayacağım ama sesimi duyacaksın ve inan bana her ihtiyacın olduğunda yanında olacağım. Çünkü kardeşler asla ayrılmazlar." dedim ve kolumu geniş omuzuna atıp kendime çektim. Dağ gibi cüssesiyle beni belimden sarmış ve kafasini göğsüme koymuştu. Hâlâ oturuyordum ve her an devrilebilirdim.

"İyi ki varsın Onur." dedi ve benden ayrılıp kafamı tutup saçlarımdan öptü. Bu kadar duygusallık fazla gelmişti bünyeme.

"Sende iyi ki varsın Hido. Ama olmaya devam etmek istiyorsan allah aşkına git giyin kurban olduğum hasta olacaksın." dedim ve gülümseyerek başıyla onaylayıp odasına gitti. Bende bir yandan eşyalarımı toplayıp bir yandan da odayla vedalaşıyordum. Yeni bir hayata başlıyordum ve neler olacaktı hiçbir fikrim yoktu.

Nasıl gidiyor?

Yorumlarınızı bekliyorum veee sizleri seviyorum 💙

SEV YETER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin