11.Bölüm 💜

2K 155 20
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💜

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Onur
Günler hızla geçerken 2 ayı geride bırakmıştık. Oğuzla aramız çok iyiydi ve heryere beraber gidiyorduk. Artık bende aileden biri gibi olmuştum. Zaten aynı evin içinde yaşarken bunun olması kaçınılmazdı. Kış mevsimine girmemize az bir zaman kalmıştı. Havalar serinlemeye başladığı için artık eskisi gibi bahçede oturamıyorduk Oğuzla. Artık eskisi gibi odasına da kapanmıyordu. Salonda ailesiyle oturuyordu yemek sonrası ve ailesi bu durumdan çok memnundu.

Sabah yine erkenden uyanmıştım. Normalde sabahları erken uyanmayı sevmem ama artık alışkanlık olmuştu. Kalkar kalkmaz banyoda elimi yüzümü yıkadım. Üstümü değiştirdim ve odamdan çıkıp hemen yan odaya gittim. Oğuz'un odasıydı. Kapıyı yavaşça araladığımda uyanmış, camdan dışarı bakıyordu. Içeriye süzüldüm yavaşça. Bende camdan dışarı göz attığımda henüz dallarından düşmekte olan sararmış yaprakları gördüm. Sonbahar bütün güzelliğiyle hissettiriyordu kendini.

"Günaydınnnn." dedim neşeyle. Oğuz beni yeni farketmiş olacak ki irkildi ve bakışlarını bana çevirdi. "Afedersin korkutmak istemedim." dedim aceleyle. Gülümsedi ve cevap verdi.

"Yok canım korkmadım. Dalmışım sadece. Günaydın bu arada." dedi. O kadar kelime arasından 'Canım' kelimesine takılmam ne kadar normaldi?

"Kalkmak ister misin yoksa yatmaya devam mı etmek istersin?" diye sordum.

"Kalksam daha iyi olur. Ama önce benim için kıyafet çıkarır mısın?" diye sordu. Başımla onaylayıp dolabına yöneldim. Mağazalarda bu kadar kıyafet var mıdır bilemiyorum.

"Spor tarzı mı olsun klasik bir şeyler mi?" diye sordum kıyafetlere göz gezdirirken.

"Spor olsun."  dedi.

"Tamamm." dedim ve gri bir sweatle gri bir eşofman çıkardım ve gösterdim Oğuz' a doğru. "Bunlar nasıl?" dedim.

"Harika." dedi gülümseyerek. Bende gülümsedim ve dolabı kapatmadan önce çekmeceden bir çiftte çorap aldım ve kapattım. Oğuz'un yanına gittim. Yatakta oturur pozisyonda duruyordu. Tamamen yanına gidince kendime doğru çektim ve ayaklarını yataktan aşağı sarkıttım. Tam çorabını çıkaracaktım ki elimi tuttu. Yüzüne baktım ne yaptığını anlamak için. "Onu ben hallederim. Sadece şu basamağı çekmen yeterli." dedi duvar kenarındaki basamağı göstererek. Iki aydır burdaydım ama bu ilk kez oluyordu. Başımla onaylayıp duvar dibindeki basamağı önüne koydum. Ayağını tutarak basamağın üstüne koydu ve çorabını giydi. Diğerine de aynı işlemi uyguladıktan sonra derin bir nefes aldı. "Tamamdır." dedi ve devam etti. "Bugün ayın kaçı?" diye sordu birden.

"18 Ekim." diye cevap verdim. "Ne oldu?" diye sordum.

"Doktor gelecek bugün. Iki ayda bir kontrole geliyor." dedi.

"Hadi giyinmene yardım edeyim." dedim ve ellerim beline gitti eşofmanını çıkarmak için. Eşofmanını çıkarınca, bembeyaz teni gözlerime serildi. Anında yüzüm alev alırken, göz ucuyla ona baktım. Utancından başını eğmiş, ama kırmızı yüzü benden çokta farklı olmadığını haykırıyordu. Ellerim titreyerek, dolaptan çıkardığım eşofmanı giydirdim. Bu kez üstündekini çıkarmamız gerekecekti. Ellerimi üstündeki sweatin eteklerine attım ve üstünden çıkardım. Bu kez üstünde atlet vardı ve tenini örtmüştü beyaz kumaş. Ama üstüne tam olmuş ve karnındaki kaslar belli oluyordu. Dikkatimi oradan çekerek yine dolaptan çıkardığım sweati giydirdim üstüne. "İşte bu kadar." dedim ve geri çekildim. Kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Istemsizce utanmıştım nedense. Gözlerimi kaçırdım."Hadi aşağıya inelim." dedim ve sandalyesini yatağın yanına koydum ve belinden destekledim kalkması için. O da bir kolunu omuzuma attı ve sandalyesine oturdu. Artık hergün, günde birkaç kez aynı şeyi tekrarladığımız için zorlanmıyorduk.

Aşağıya indiğimizde kahvaltı masasında oturuyordu herkes fakat henüz başlamamışlardı. Sadece bir kişiyi tanımıyordum. Sanırım o da doktordu.

"Günaydın." diyerek girdik salona. Herkes de aynı şekilde karşılık verdi. Oğuz'u yerine bıraktım bende kendi yerime geçtim. Oğuz'un yanına. Tam karşımda da doktor vardı.

"İyi gördüm seni Oğuz." dedi. Gençti doktor da.

"Iyiyim. Onur sayesinde. Bana yardım ediyor. Hem arkadaşlık da ediyor." dedi bana bakarak. Bakışlarına karşılık vererek gülümsedim.

"Ne güzel. Sevindim senin adına. Kahvaltıdan sonra muayene edeyim seni. Bakalım bacakların ne durumda?" dedi doktor. Oğuz başıyla onay verip yemeğine döndü. Bende yemeğime dönecekken doktorun Oğuz'a baktığını gördüm. Ne yalan söyleyeyim bu bakışı hiç sevmedim.

Geç oldu kusura bakmayın.

Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💙

Çocuğumu uyutmaya gidiyorum ❤

SEV YETER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin