Umarım beğenirsiniz 🙏🏻
İyi okumalar 💜
Önceki bölümü atlamayın lütfen...
Oğuz
Onur odadan çıktıktan sonra gözlerimi açmış, yatakta uzanıyordum. Minik, dostça bir öpücüğün beni böyle heyecanlandırması ne kadar normal? Peki Onur neden böyle bir öpücük verdi ki bana? Neden yüzümü okşadı? En kötüsü de bunlar neden benim kalbimin deli gibi atmasına neden oldu? Evet, ona bir şey belli etmemeliyim. Bir şey olmamış gibi devam etmeliyim. Eğer söylersem neden uyuyor gibi yaptığımı açıklayamam.Kapım tekrar tıklatıldığında bu kez, "Gel." diye seslendim. Onu yavaşça içeri girdiğinde neşeli bir sesle konuşmaya başladı.
"Günaydın. Bugün nasılsın?" diye sordu. Yüzünde her zamanki sevimli gülümsemesi vardı.
"Günaydın. Iyiyim sen?" diye sordum bende. Yüzündeki gülümseme silinmeden devam etti.
"İyiyim bende. Aslında sabah geldim yanına. Ama uyuyordun. Bende seni rahatsız etmemek için biraz aşağı indim. Kağanla oynadım. Kalkmak ister misin?" diye sordu yanıma iyice yaklaşarak.
"Lütfen." dedim ama sesim kısık çıkmıştı. Onun da yardımıyla yataktan kalkıp sandalyeme geçtim. "Teşekkür ederim Onur. Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum." deyiverdim. Böyle demeyecektim. Yine de kast ettiğim, hayatım da oluşuydu. Hayatım da o olmasaydı ne yapardım bilmiyordum bunu demeye çalışmıştım.
Yüzüne daha sıcak bir gülümseme yerleşti ve cevap verdi."Teşekküre gerek yok. Ben severek yapıyorum bunu. Seninle zaman geçirmek hoşuma gidiyor." dedi ve gözlerini kaçırdı. Ne demişti o?
"Ne?" dedim ama hızlıca konuşmaya başladı.
"Yani... Şey... Hep beraberiz ya. O yüzden... Gel kahvaltıya gidelim." dedi ve odadan çıktı ve asansörün oraya gitti. Bende yanına geldim ama bir şey demedim. Beraber, asansörü bekledik. Asansör gelince birlikte bindik ve aşağıya indik. Kahvaltı masası hazırdı ve annem bizi bekliyordu. Babam şirkete erken gittiği için, sadece haftasonu kahvaltılarında bize eşlik edebiliyordu. Annem bizi görür görmez gülümsedi ve neşeyle konuştu.
"Günaydın beyler." dedi. Bu sabah nedense herkes çok neşeliydi. Bizde 'Günaydın.' dedikten sonra Onur beni yerime geçirdi. Kendisi de karşımdaki yerini aldı. Tabağıma bir şeyler aldıktan sonra annem tekrar konuşmaya başladı. "Bu sabah neşeli gördüm seni." dedi. Kafamı kaldırıp baktığımda bana söylediğini anladım.
"Yok, her zamanki halim." dedim. Acaba dışarıdan nasıl görünüyordum da annem neşeli olduğumu söylüyordu.
"Hayır bitanem. Her zamanki halin değil. Son günlerde çok neşelisin. Umarım böyle devam eder." dedi gülümseyerek ve kahvaltıya başladı. Gözlerimi annemden çekip karşıma baktığımda bana bakan bir çift mavi gözle karşılaştım. Neden bu kadar güzeldi ki gözleri? Kendimi toparlamak adına gülümsedim. O da gülümsedi ve kahvaltısına başladı.
Kahvaltıdan sonra Onur'la bahçedeydik yine. Keyif çayı içiyorduk. Birden, Onur çayını yere koydu kendisi de çimlerin üstüne oturdu yine. Benim ona baktığımı farkedince küçük bir açıklama yaptı.
"Yerde otururken daha rahat hissediyorum kendimi de." dedi. Birkaç saniye bakıştıktan sonra çekti gözlerini. Ben hala ona bakarken, nihayet konuşabilmiştim.
"Bende yanına oturmak istiyorum. Yardım eder misin?" dedim. Yerinden kalktı hemen. Beni yere oturttu ve çayımı önüme bıraktı.
"Yazın tadını çıkaralım. Gerçi kışın da bir başka olur burası değil mi?" dedi bana bakarak. Gözlerinde küçük bir çocuk bakışı gördüğüme yemin edebilirim. Gülerek cevap verdim.
"Tabii. Kar yağdığında mesela. Hele bir de tutuyorsa, kartpostal gibi oluyor burası." dedim. "Eskiden kar yağar yağmaz dışarı çıkıp karın altında beklerdim. Ellerimi açıp kar tanelerinin avucuma düşüp erimesini izlerdim. Bazen çok kar yağdığı zaman yerler hemen dolardı. Kendimi karların içine bırakırdım." dedim ve aklıma gelen anıyla gözlerim doldu. "Geçen sene sadece odamın camından kar yağışını izledim." dedim ve ağlayacağımı anlayınca sustum. Bir süre sessizlikten sonra Onur'un umut dolu sesi bozdu sessizliği.
"Bu sene de birlikte çıkarız. Kardan adam yaparız. Olmaz mı?" dedi çocuk heyecanıyla. Içindeki çocuğu hâlâ yaşatıyordu ve bu onda çok sevimli duruyordu.
"Olur, çıkarız tabi." dedim bende gülümseyerek. Bu aralar çok gülümser olmuştum ve bunun tek sebebi yanımda oturan mavi gözlü çocuktu...
Oğuz kapılıyor mu acabaaaa?
Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻
Sizleri seviyorum 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEV YETER (BxB)
RomanceOğuz, trajik bir kaza sonucunda, tekerlekli sandalyeye mahkum olur. Ona yardımcı olmak için, Onur eve gelir ve bu iki genç, farkında bile olmadan, birbirlerine kapılırlar... İki erkeğin aşkını konu almaktadır. Ona göre gelin ve okuyun. 23.09.2020-10...