Umarım beğenirsiniz 🙏🏻
İyi okumalar 💜
Önceki bölümü atlamayın lütfen...
Oğuz
"Öyle bakmaya devam mı edeceksin yoksa kim olduğunu söylemeyi mi tercih edersin?" dedim kollarımı sandalyenin yanına dayayıp, ellerimi birleştirdim ve karşımdaki mavi gözlü çocuğa bakmaya devam ettim. Evde yabancı birisi vardı ve kim olduğunu bilmiyordum. Sesiyle düşüncelerimden uzaklaştım."Ben gazetedeki..." diye konuşurken içeri babam girdi. Yüzünde anlayamadığım bir neşe vardı.
"Ooo bakıyorum tanışmışsınız." dedi babam ellerini omuzlarıma yerleştirip.
"Henüz tanışmadık. Kim olduğunu öğrenmeye çalışıyordum." dedim karşımdaki çocuğa bakarak. O ise çoktan gözlerini benden çekmiş, babama bakıyordu.
"Tamam o halde tanışalım." dedi babam ve mavi gözlü çocuğun yanına gidip elini uzattı. "Ben Haluk Saygıner. Saygıner Holdingin sahibi ve yönetim kurulu başkanıyım." dedi çocuğun elini sıkarak.
"Onur. Onur Mutlu." dedi babam gibi gülümseyerek. Sonra bakışları beni buldu. Yakışıklı biriydi ve bu nedense sinirimi bozdu. Babam konuşmaya devam etti tekrar.
"Tanıştığıma memnun oldum Onur." dedi ve tekrar arkama geçip ellerini omuzuma koyarak konuşmaya devam etti. "Oğlum Oğuz." dediği sırada annem kucağında kardeşim Kağanla salona geldi. Babam hemen annemin yanına gitti ve onu da tanıştırdı. "Eşim Hande ve diğer oğlum Kağan." dedi babam ve annem Onur'a bakarken konuşmasını sürdürdü. "Bak hayatım, gazeteye verdiğimiz ilan için gelen arkadaş Onur." dedi ve memnun olduklarını dile getirdiler annemle Onur birbirlerine. Babam bu kez Onur'un yanına gitti ve omuzuna dokundu. "Gel bakalım genç adam. Bizde seninle içeride konuşalım." dedi ve çalışma odasına doğru gitti. Onur'da peşinden. Annemle ben kaldık salonda. Annem kardeşimi kucağıma uzatarak konuştu.
"Oğluşum, kardeşin sende dursun biraz. Ben geleceğim." dedi ve Kağanı kucağıma bırakıp o da gitti peşlerinden. Kaşlarımı çattım olayı anlayamayınca. Daha fazla düşünmemek için sandalyemi asansöre doğru sürdüm ve odama çıktım kucağımda kardeşimle...
Onur
Haluk beyle odaya girdikten hemen sonra Hande hanımda geldi ve konuya girdi Haluk bey."Bak Onur. Oğlumuz Oğuz'u gördün. Bir senedir bacakları tutmuyor. Önceden çok neşeli, çok konuşkan biriydi ama o korkunç kazadan sonra yürüme yetisiyle birlikte neşesi de gitti." dedi ve derin bir nefes aldı. "Oğuz aslında bazı ihtiyaçlarını kendi görebiliyor. Odasına çıkabiliyor, yemeğini yiyor ama yatağına geçmek, yatağından kalkmak, bahçeye çıkmak gibi bazı şeyleri tek başına yapamıyor. Sen de bu yüzden buradasın. Yani kabul edersen Oğuz'a yardımcı olacaksın. Oğuz bugüne kadar gelenlerin hepsini kovdu. Çünkü onlar Oğuz'u anlamadılar. Aciz gibi hissettirdiler ve Oğuz kesinlikle aciz değil. Sadece biraz yardıma ihtiyacı var." dedi. Sadece dinliyordum ve düşünüyordum da. Nasıl olacaktı? "Annesi de ilgileniyor ama gördüğün gibi daha 4 aylık bir oğlumuz daha var ve yetişemiyor ikisine birden. Kabul edersen eğer şartları biliyorsun. Burada kalacaksın. Sana Oğuz'un odasının yanındaki odayı hazırlayacağız. Sigortan olacak ve orda yazdığı gibi güzel maaş alacaksın. Bugüne kadar gelen ilk erkek yardımcısın. Belki böylece Oğuz'la iyi anlaşır ve arkadaş olabilirsiniz." dedi. İşi kabul etmeliydim. Hidayete daha fazla yük olmak istemiyordum. "Ne diyorsun?" demesiyle kendime geldim ve cevapladım.
"Evet efendim. Kabul ediyorum. Oğlunuza yardımcı olacağım."
🍃🍂🍃🍂🍃🍂🍃🍂🍃🍂🍃🍂🍃🍂🍃🍂🍃🍂🍃
Yeni bölüm hakkındaki görüşlerinizi belirtir misiniz?
Sizleri seviyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEV YETER (BxB)
RomanceOğuz, trajik bir kaza sonucunda, tekerlekli sandalyeye mahkum olur. Ona yardımcı olmak için, Onur eve gelir ve bu iki genç, farkında bile olmadan, birbirlerine kapılırlar... İki erkeğin aşkını konu almaktadır. Ona göre gelin ve okuyun. 23.09.2020-10...