Fıratın Bakışından (Kısmen+18)

5.9K 227 14
                                    


Fırat'ın tek kolunu başının altına koymuş sırt üstü uzanırken ben arkamı dönmüş boş duvara bakıyordum. Aklımda dönen tek bir  soru vardı. Acaba Fırat şu an ne düşünüyordu?

Onun en son ne düşündüğünü merak ettiğim zaman canım acımıştı. Bana sürtük demişti. Muhtemelen şimdide fahişe olduğumu falan düşünüyordur. Bu düşünce benim canımı yakmıştı. Gözlerimin dolmasıyla omuzlarım sarsılarak ağlamaya başladım. Fırat elini belime koyarak beni kendisine çevirdi. Gözlerindeki siniri görünce ağlamam daha da şiddetlendi. Çenemden tutarak kendisine bakmaya zorladı.

"Pişmansın değil mi? Ben sana duralım dedim ama sen beni zorladın" diye kısık ama sinirli bir sesle konuştu.

Burnumu çekerek kızaran gözlerimle onun gözlerine baktım.

"Pişman değilim aksine mutluydum ama" diyerek ağlamaya devam ettim. Fırat telaşlanarak kendisiyle birlikte beni de kaldırarak sırtımızı yatağın başlığına yasladı.

"Ağrın mı var, canını mı yaktım? Hadi kalk hemen doktora gidelim." Diyerek telaşla konuştu. Kafamı olumsuzca salladım.

"Dur lütfen. Öyle dayanılmayacak bir ağrı değil bu. Hem ben ona da ağlamıyorum." diyerek göz yaşlarımı sildim.

Fırat o güzel kaşlarını çatmıştı. "Dicle neyin var söylemezsen anlayamam."

Dağılan saçlarımı elimden geldiği kadar düzeltmeye çalıştım. Yanaklarımda kalan son yaşları sildim Güçlü görünmeye çalıştım.

"Az önce sırt üstü yatarken benim fahişe olduğumu düşündün değil mi? Ne olur öyle düşünsen de bana söyleme bunu. En azından bu gece söyleme, kaldıramam" diyerek hıçkırmaya başladım..

Bir anda Fırat beni kollarına alarak sımsıkı sardı. Çıplak göğüslerim onun göğsünde ezildi. Burun deliklerime hafif terli, karanfil kokusu dolarken şu zamanda ömrümün sonuna kadar kalmayı istedim.

Fırat kollarını benden ayırmadan gülmeye başladı. "Ödümü kopardın Dicle. Pişman olduğunu, en kötüsü de canını yaktığımı sandım." Diyerek rahatladı. "Saçma şeyler getirip aklını karıştırma. Sen kendini o ucuz kadınlarla nasıl bir tutarsın" diyerek dudaklarıma yapıştı. Parçalara ayrılmış kalbimi bir kelimesi ile birleştirmesi ile kendimi ona bıraktım.

..........................................

Bu gün kapıma geldiğinde Dicle'yi görmek gerilen sinirlerimi daha da germişti. Ben bu kız yüzünden ailemden, en acısı da kendimden kaçarken o yine kapımda bitmişti. Kapıda ona bağırdıkça titremesi daha da artıyordu. Ama gitmek için geriye adım atmadan duruyor, bana cevap veriyordu. En son da ses seviyem baya bir artmış olacak ki korkak gözlerle bir bana bir de kapıyı açan insanlara bakarak onları rahatsız ettiğimizi söylemişti. Benden korktuğunu görebiliyordum ama o kadar inatçıydı ki bunu kendine bile itiraf etmediğinden emindim. Ben sinirlenince gerçekten kötü olan adamlardandım. Damarlarım şişer, gözlerimi nefret bürürdü. Onu tuttuğum gibi kapıya çarptım. Eli istemsiz onu tuttuğum koluna gitse de yarı yolda ovalamaktan vazgeçerek gözlerimin içine baktı.

Ona bağırarak hırslı bir kız olduğunu söyleyince gözlerinden saniyelik geçen hüznü gördüm. Bu bakışı bir kaç kez daha yakalamıştım. Mesela barın arka sokağında ona sürtük dediğimde. Bazen hüzünlense de çabucak kendini toplayıp bana şefkatle gülümserdi. Bu beni daha çok sinirlendirirdi. Onun yanında kendimi bir pislik gibi hissediyordum ne kadar alçalsam da onu üzsemde üzülmüyormuş gibi  umursamıyormuş gibi yapması sinirlerimi bozuyordu. Sonunda onu kıracak daha ağır kelimeler buluyordum. Özellikle barın arka sokağında kendimi kaybedip onu yere fırlattıktan sonra kaşının kanadığını görünce içim acımıştı.

KARANFİL KOKULUM & TAMAMLANDI &Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin