-Bana aşık olabilir misin?
-Asla.
-Ben de öyle düşünmüştüm, sevgilim. Sanırım ben de sana ‘asla’ aşık olmayacağım.
-...
Adrian Blackwell, kraliçenin emrine karşı gelemezdi. Eğer kraliçesi öyle istiyorsa yapmak zorundaydı. Ama ölen güzel karısı Florence’i aklından çıkaramıyordu. Evet, lanet olasıca bir İskoç gelini olacaktı! Güzelliği dillere destan olan Isabel Mckenzie ile evlenmeliydi. Adrian, onu umursamayacağıyla ilgili düşünceleri aklından geçirirken, kadını karşısında gördüğünde adeta donmuştu. Bu kadın, bedenine tapılması için yaratılmıştı. Ona İskoçya’da “Helen” denmesinin sebebini şimdi anlıyordu. Kadının mavi gözlerindeki derinlik, adamın ruhunu okşamıştı. Adam, kadının vücuduna bakarken, hareketlenen vücuduna küfür etmişti. Peki Isabel ne yapacaktı? Karşısındaki adam, şimdiye kadar gördüğü en gösterişli adamdı. Yine de, bir İngiliz’e bedenini vermeyecekti. Bu, halkını aşağılamak olurdu. Her ne kadar onu şimdiden istemeye başlasa da, mesafesini koruyacak ve bunun “anlaşma gereği” olduğunu vurgulayacaktı.
Adrian duygularına yenik düşüp, onu kabul edecek miydi? Yoksa Isabel, ona kalbini kaptırıp, Florence’in yerine geçebilecek miydi?
İkisinin de bilmediği tek şey, birbirlerinin şehvetiyle karşılaştıklarında ne yapacaklarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Kurban
Romans-Bana aşık olabilir misin? -Asla. -Ben de öyle düşünmüştüm, sevgilim. Sanırım ben de sana 'asla' aşık olmayacağım. -...